Uzmanlar tüm dünyayı uyarıyor: 'İsrail bir nükleer silah devleti'

11:2720/06/2025, Cuma
AA
İsrail nükleer silaha sahip ülkelerden.
İsrail nükleer silaha sahip ülkelerden.

Uzmanlar, nükleer silaha sahip olduğu tahmin edilen İsrail'in bu silahları uluslararası hukuka aykırı şekilde elde ettiğini ve Batılı ülkelerin bu duruma göz yummasının çifte standart oluşturduğunu belirtiyor. Arab Center DC'den Dr. Assal Rad "ABD, İsrail'in nükleer devlet olduğunu kabul edemez çünkü eğer bunu kabul ederse ABD'nin iç hukukunu ihlal etmiş olur. İsrail ilan edilmiş nükleer devlet olsaydı ABD askeri yardım sağlayamazdı" dedi. İnsan Hakları İzleme Örgütünün eski Direktörü Kenneth Roth "İsrail uzun süredir adı konulmayan bir nükleer silah devleti" ifadelerini kullandı.

Terör devleti İsrail'in, İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırıları ve nükleer silah sahibi olmasının küresel güvenlik açısından tehdit oluşturduğunu kaydeden uzmanlar, Batının İsrail'in suçlarına göz yumduğunu ifade ediyor.


Arab Center DC'den Dr. Assal Rad ve İnsan Hakları İzleme Örgütünün eski Direktörü Kenneth Roth, yaptıkları değerlendirmede, İsrail'in nükleer silah programının yasal açmazları ve uluslararası toplumun çifte standardı konularını ele aldı.


İsrail'in nükleer silahları


Dr. Assal Rad, nükleer uzmanların, İsrail'in 90 kadar nükleer silaha ve 200 kadar nükleer bomba yapımına yetecek mühimmata sahip olduğunu tahmin ettiğini belirtti.


Rad, "İsrail nükleer silahları olduğunu ilan etmemekle yasal bir sorun oluşturuyor. İsrail, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'na (NPT) taraf olmayarak, bu sözleşmedeki yükümlülüklere uymak zorunda olmadığını iddia ediyor." dedi.


İsrail'in nükleer silah sahibi olmasının diğer ülkeler için de yasal belirsizlik yarattığını vurgulayan Rad, "İran şu anda NPT'den ayrılmayı düşünüyor çünkü İsrail bunu yapabiliyorsa neden başka bir ülke yapmasın diye bakıyor duruma." ifadelerini kullandı.



"Batı'nın çifte standardı"


Rad, Batılı ülkelerin İran'a karşı yaptırım uygularken İsrail'e aynı tavrı sergilemediğini dile getirerek, "ABD, İsrail'in nükleer devlet olduğunu kabul edemez çünkü eğer bunu kabul ederse ABD'nin iç hukukunu ihlal etmiş olur. İsrail, ilan edilmiş nükleer devlet olsaydı ABD askeri yardım sağlayamazdı." şeklinde konuştu.


"Çifte standart her yerde var. İsrail'in soykırım işlemesine, gazetecileri, hastaneleri, okulları hedef almasına, sivilleri kitlesel öldürmesine neden izin veriliyor? Çünkü İsrail'in istediği her şeyi yapmasına izin veriliyor." değerlendirmesinde bulunan Rad, İran'ın düşman, İsrail'in ise müttefik olarak görülmesinin bu durumun temel nedeni olduğunu vurguladı.


"İsrail Orta Doğu'da nükleer silahsız bölgeye karşı"


İran ve Arap ülkelerinin Orta Doğu'yu nükleer silahsız bölge yapma fikrini desteklediğini ancak ABD ve İsrail'in buna karşı çıktığını belirten Rad, "Eğer nükleer silahsız bölge olsaydı, İsrail açık bir hukuk ihlali içinde olurdu. İsrail nükleer silahlarını teslim etmek zorunda kalırdı.” dedi.

Rad, İran'ın NPT üyesi olduğunu, nükleer tesislerinde uluslararası denetimlere izin verdiğini ve 2015'te ABD ile Ortak Kapsamlı Eylem Planı (JCPOA) Anlaşması imzaladığını hatırlatarak, "(JCPOA ülkeleri) İran'ın silahsız bir program yürütmesini sağlayacak kadar gözetim ve sınırlamayı kabul etti. Yine de Batı dünyası İran'ı nükleer tehdit olarak göstermeye çalışıyor." değerlendirmesinde bulundu.


"İsrail bu savaşı başlatarak nükleer müzakere sürecini sabote etti"


İsrail'in nükleer silah sahibi olmaması gerektiğini kaydeden Rad, "İsrail bu silahları yasa dışı yollardan elde etti. Uluslararası hukuk anlam taşımalı, İsrail diğer devletlerle aynı standartlara tabi tutulmalı." şeklinde konuştu.


Rad, İsrail'in son iki yılda sergilediği davranışların haydut devlet tanımına uyduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:


"Nükleer silah kullanmak dışında İsrail hemen hemen her savaş kuralını ihlal etti. Sivilleri, gazetecileri, doktorları hedef aldı, açlığı savaş silahı olarak kullandı. Gazze'de Filistinlilere karşı soykırım işliyor, Batı Şeria'da etnik temizlik yapıyor, Lübnan'a saldırıyor, Suriye topraklarını işgal ediyor ve İran'a yasa dışı savaş başlattı. İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine saldırması da uluslararası hukuka aykırı. Bu tesisler silah tesisi değil, sivil nükleer program için kullanılıyor. İran'ın nükleer silahı olsaydı şu anda bunu açıklardı çünkü caydırıcı etki yaratırdı. ABD istihbaratı da İran'ın nükleer silahı olmadığını söylüyor. İsrail, bu saldırıları Gazze'deki soykırımı gölgelemek için yapıyor. İran'ın programını izlemek Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının (UAEA) işi. ABD ve İran arasında diplomatik görüşmeler sürüyordu, İsrail bu savaşı başlatarak nükleer müzakere sürecini sabote etti."

"İsrail bir nükleer silah devleti"


İnsan Hakları İzleme Örgütünün eski Direktörü Kenneth Roth da "İsrail uzun süredir adı konulmayan bir nükleer silah devleti. NPT'yi onaylamadığı için nükleer arsenik geliştirmesi yasaklanmıyor ve bunu yapmış durumda. ABD hükümeti ve muhtemelen diğer Batılı hükümetler İsrail'in nükleer silahlara sahip olduğunu biliyor ama resmi olarak kabul etmiyor ve zımnen kabul ediyorlar." değerlendirmesinde bulundu.


  • İsrail'in İran'a yönelik saldırısının tamamen gereksiz olduğunu dile getiren Roth, "İran uranyum zenginleştirmesini artırmıştı ama bomba yapma eşiğinde değildi. En risksiz yaklaşım Trump'ın müzakerelerini sürdürmek olurdu ancak İsrail'in bombardımanı bunu sabote etti." dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, eski ABD Başkanı Barack Obama'nın İranla yaptığı nükleer anlaşmayı iptal etmesi için Trump'a baskı kurmasının İran'ı daha fazla uranyum zenginleştirmeye ittiğini vurgulayan Roth, "Netanyahu, her soruna askeri çözüm aramaya eğilimli ancak şimdi İranlı ve İsrailli sivillere yönelik riskleri büyük ölçüde artırdı. Bu, İran'ın daha fazla, bomba yapmak zorunda hissetmesine neden olacaktır." diye konuştu.




#Assal Rad
#çifte standart
#İran
#israil
#Kenneth Roth
#NPT
#nükleer silah
#UAEA