Terör devleti İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun tahrif edilmiş metinlere dayanarak Filistinlilere karşı Tevrat’ın “Yeşaya” kitabındaki “kehaneti” göreceklerini öne sürmesi ve hemen ardından yine Tevrat’tan yaptığı alıntıda korkunç bir benzetmede bulunarak İsrailoğulları’nın 3 bin yıl önce savaştığı Amâlek milletini Filistinlilere benzetti. Filistinlilere yönelik adeta soykırım çağrısında bulunan Netanyahu’nun ardından, işgalci gücün meclisinde görev yapan bakanlar ve milletvekilleri ardı ardında Filistin’i yeryüzünden silme çağrısında bulunmaya başladı. Netanyahu’nun adeta bir terör kabinesi kurduğu bir kez daha ortaya çıktı.
Aşırı sağcı İsrail Miras Bakanı Amihai Eliyahu, bir dozerin Filistinli bir aileye ait binayı yıktığı fotoğrafı paylaştığı mesajında, “(Gazze’yi) Havaya uçurun ve her şeyi dümdüz edin. Bu gözlerimiz için bir ziyafet. Sonrası için planlarımızı yapmalıyız. Bu toprakları Gazze’de savaşan (askerlerimize) ve yerleşimcilere vermeliyiz” diyerek adeta soykırım ve etnik temizlik niyetini belli etti.
Ekim ayına kadar İsrail terör kabinesinde Kamu Diplomasisi Bakanı olarak göreve yapan, Likud Partisi Milletvekili Galit Distal Atbaryan, “Gazze haritadan silinmeli” diyerek benzer bir toplu kıyım çağrısında bulundu. “Canavarlar güney sınırına kaçmalı ve Mısır topraklarına girmeli ya da ölüme terk edelim, Gazze yok edilmeli” diyerek, Gazze’de yaşyan Filistinlileri Mısır’a sürme planına gönderme yaptı. Canavarca hisle açıklamalarını sürdüren Atbaryan, İsrailli yetkililerin tüm enerjisini tek bir şeye, “Gazze’yi haritadan silmeye” odaklanması gerektiğini söyleyerek Filistinlileri soykırım uygulama niyetini ortaya koydu.
Bir başka Likud milletvekili Amit Halevi de Filistinlilere karşı canavarca hislerini sergilemekten geri durmadı. İşgalci gücün meclisine sunduğu bir yeni yasa tasarısı ile Gazze’nin ilhakı ve yeni yerleşimci terör birimlerinin kurulmasını istedi. Nazi ruhlu Halevi, “Gazze’deki savaşın herhangi bir şekilde bir Filsitin yönetimi ile son bulmamalı” diyerek dolaylı yoldan etnik temizlik işareti verdi.
İşgalci güç yönetimi son olarak bir skandala daha imza attı ve yıllar boyunca terörizm suçlamalarıyla yargılanan, cami yakan bir yerleşimci teröristi Batı Şeria’nın “güvenliğinden” sorumlu tuttu. Religious Zionism Partisi Milletvekili Zvi Sukkot, İsrail Meclisi Batı Şeria İşlerinden sorumlu başkanlığa atandı. Sukkot aynı zamanda Meclis Dış İlişkiler ve Savunma Komitesine de getirilmişti. Sukkot bizzat İsrail İç İstihbarat Servisi Şin Bet tarafından terör suçlamasıyla tutuklanmış bir isim. Irkçı Sukkot, Filistinlilere yönelik gizli ve şiddet içeren eylemlere liderlik etmesiyle biliniyor. Sukkot’un yeni göreviyle Batı Şeria’daki yerleşimci terörünün artmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Terör devleti İsrail, Gazze’nin kuzeybatısındaki Cibaliye Mültceci Kampı’nı 48 saatte 3. kez vurdu. Gazze’deki Hükümet ofisi, işgalci gücün Cibaliye’ye saldırılarında 200 kişinin öldüğünü, en az 777 kişinin yaralandığını ve 120 kişinin de kayıp olduğunu belirtti. İsrail uçaklarının ilk saldırıda toplam 6 tonu bulan bomba kullandığı ve bunun sonucunda 12 metre genişliğinde bir krater oluştuğu kaydedildi. İsrail’in, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na düzenlediği 3’üncü saldırısında 29, Bureij Mülteci Kampı’ndaki saldırısında ise 15 kişi
hayatını kaybetti.Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) de İsrail’in Cibaliye Mülteci Kampı’nda düzenlediği saldırılarda çok sayıda çocuğun hayatını kaybettiğini açıkladı. UNICEF, “Saldırıların çocuklar üzerindeki etkisine ilişkin henüz bir tahminimiz olmamakla birlikte, kayıplar arasında çok sayıda çocuk olduğu bildirilmektedir” değerlendirmesini paylaştı. İşgalci gücün mülteci kampına saldırılarında ABD ve İsrail yapımı sığınak delici nitelikteki MK-48 bombalarını kullandığı tespit edildi. Bombaların oluşturduğu tahribat uydu görüntülerinde de net bir şekilde görülüyor.
Birleşmiş Milletler’in (BM) eski iyi niyet elçilerinden Amerikalı oyuncu Angelina Jolie, Gazze’deki Cibaliye Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırı üzerine İsrail’e karşı sesini yükseltti. Ünlü sanatçı, önceki gün kişisel Instagram hesabında mülteci kampının saldırı sonrası görüntülerini paylaşarak, bu yapılanın, gidecek hiçbir yeri olmayan, mahsur kalmış bir halkın bilinçli ve kasıtlı olarak bombalanması olduğunu belirtti. Yaklaşık 20 yıldır bir tür açık hava hapishanesi haline getirilen Gazze’nin hızlıca toplu bir mezara dönüştüğünü belirten Angelina Jolie, “Öldürülenlerin yüzde 40’ı masum çocuklar. Aileler katlediliyor” diye yazdı. İsrail’le işbirliği içindeki ülkeleri de hedef alan ünlü aktrist, ”Dünya olup bitenleri izlerken ve birçok devletin aktif desteğiyle, milyonlarca Filistinli sivil, uluslararası hukuka aykırı olarak gıda, ilaç ve insani yardımdan mahrum bırakılırken toplu halde cezalandırılıyor ve insanlıktan çıkarılıyor” tepkisini gösterdi. Taraflara ateşkes çağrısını yineleyen Jolie, “İnsani ateşkes talebini reddedip, BM Güvenlik Konseyi’nin her iki tarafa da ateşkes dayatmasını engelleyerek dünya liderleri bu suçlara ortak olmaktadır” dedi.
Rusya’nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, mevcut krizin tüm Orta Doğu'ya yayılmaması için Filistin-İsrail çatışmasında akan kanın acilen durdurulması çağrısında bulundu. BM Genel Kurulu'nun Filistin'e ilişkin olağanüstü özel oturumunda konuşan Nebenzya, konuşmada Filistin-İsrail çatışmasında akan kanın acilen durdurulması gerektiğini belirtti. Rus diplomat, “Er ya da geç bu yoldan gitmek zorunda kalacağız, tek mesele bu süre zarfında kaç masum insanın öleceğidir” vurgusunu yaptı. İsrail'in işgalci devlet olması nedeniyle mevcut çatışmada meşru müdafaa hakkı olmadığına dikkat çeken Nebenzya, “Ayrıca, tamamen farklı durumlarda insani hukuka saygı gösterilmesi çağrıları yapan, soruşturma komisyonları oluşturan, yıllar boyunca uygulanan şiddeti durdurmak için ancak son çare olarak güç kullananlara yaptırımlar uygulayan ABD ve müttefiklerinin ikiyüzlülüğü üzerinde durmadan edemeyeceğim” diye konuştu.