Suudi Arabistan’da görev yapan yabancı ülke temsilcileri, ülkenin önde gelen iş adamları ve uzun yıllardır Riyad’da bulunan Batılı şirket çalışanlarının sohbetlerinde, iki soru sorulmaya başlandı.
Bu sorulardan biri, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın mevcut konumunu uzun süre koruyup koruyamayacağı, ikincisi ise, eğer Veliaht Prens görevinden uzaklaştırılırsa, mevcut ekonomik ve sosyal reform programının akıbetinin ne olacağı. Amerika merkezli Bloomberg’in çeşitli kaynaklara ve gelişmelere dayandırarak derlediği haberinde, Veliaht Prens Muhammed’in konumunun Cemal Kaşıkçı cinayeti sonrasında eskisi kadar sağlam olmadığı belirtildi.
Bloomberg, ABD Başkanı Donald Trump’ın Veliaht Prens’e verdiği desteğin arkasında, petrol fiyatlarının düşmesi ve yüz milyarlarca dolarlık yatırımın olduğuna dikkat çekti. Petrol fiyatlarındaki düşüşün zor bir dönemden geçen Riyad için ağır bir bedel olduğu belirtilen haberde, Veliaht Prens’in kendini kurtarmak adına ülkesini ekonomik krize sürükleyebileceği belirtildi.
Trump’ın Riyad’ı muhatap alarak petrolde “fiyatları daha da düşürün” çağrısı yaptığına dikkat çekilerek, Veliaht Prens’in manevra alanının giderek daraldığı belirtildi. Cemal Kaşıkçı cinayeti sonrası, ABD içinde ve Avrupa’da ciddi bir muhalefet dalgasıyla da karşı karşıya kalan Prens Muhammed’in hayatının altüst olduğu iddia edildi.
Veliaht Prens’in ülke içinde on yıllardır süren kabile/aile arası uzlaşıya son vererek tüm kontrolü elinde toplaması da rahatsızlık nedenlerinden biri. Kaşıkçı cinayeti sonrası bu rahatsızlığın daha da kuvvetlendiği ve Prens Muhammed’e karşı seslerin yükseldiği de belirtiliyor. Son olarak Kraliyet ailesi arasında yeni veliaht prens arayışlarının çıkması da bu rahatsızlığa delil olarak gösteriliyor. Prens Ahmed bin Abdülaziz, yeni Veliaht Prens adaylarının en kuvvetlisi ve mevcut reformları da sürdürecek isim olarak görülüyor.
Kaşıkçı cinayeti sonrası Veliaht Prens’in, babası Kral Selman bin Abdülaziz’le birlikte fotoğraf verdiğine dikkat çekilen haberde, Kral ve Veliaht’ın ülke içinde çıktıkları seyahatler de “para karşılığı sadakat” operasyonu olarak nitelendirildi. 2015’te tahta çıkan Kral Selman’ın, Cemal Kaşıkçı cinayetinden hemen sonra ilk yurt içi gezisini yaptığına dikkat çekilen haberde, bu geziler sırasında milyar dolarlık yatırım taahhüdünde bulunduğu da anımsatıldı. Kral Selman’ın açıkladığı yatırım projelerinin, kraliyet ailesinin ve kabilelerin bağlılığını garanti altına alma amacı taşıdığı iddia edildi.