Türkiye’deki Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin ileri gelenleri ile bazı dernek ve kuruluşlar hakkında bilgi topladıkları tespit edilen ve şubat ayında gözaltına alınan 7 Çin ajanı hakkında iddianame hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nca hazırlanan iddianamede çarpıcı detaylara yer verildi. İddianamede Çin ajanı Shadeke Maımaıtıaızazı’nın Çin’in karşı istihbarat ve güvenlik teşkilatı olan Çin Devlet Güvenlik Bakanlığı (MSS) görevlisi ve Çin Komünist Partisi Kargılık Başkan Yardımcısı olan "Li" kod adlı ajanla görüşmeler yaptığını tespit etti. Maımaıtıaızazı, 2000’li yılların başından itibaren Çin Kamu Güvenliği Bakanlığı (MPS) eski görevlisi "Mutawula" kod adlı ajan ve MPS görevlisi "Alimcan" kod adlı ajan ile telefonla ve yüz yüze görüştü. Şubat 2023’te Hong Kong’a seyahat eden Maımaıtıaızazı, oradan da Doğu Türkistan'ın Kaşgar ilindeki Kargılık bölgesinde Li ve Alimcan kod adlı 2 ajanla görüştü. Ardından Alimcan ile Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde bir kez daha görüştü. Ağustos 2023’te ise Türkiye’ye geri döndü.
Yakalanan ajanlardan Hebibulla Ürimçi’nin 2023’ün son günlerinde Bursa Osmangazi’deki bir otelde Çin istihbarat ajanı olduğu değerlendirilen Çin İstanbul Başkonsolosluğu eski başkonsolos yardımcısı Zhong Xuegang’la birlikte kaldığı tespitine yer verildi. Çin istihbarat ajanlarının Çin polisi adı altında Ürimçi ile irtibat kurmaya çalıştığının da anlatıldığı iddianamede, Ürimçi’nin Maımaıtıaızazı’dan para aldığı da belirtildi.
Ürimçi’nin cep telefonunda yapılan incelemede farklı Uygur şahıslara ait kimlik, pasaport gibi kişisel veriler ile Uygur Türklerine ait çok sayıda toplantı ve faaliyetin görselinin bulunduğu belirlendi. İddianamede çok sayıda para alış verişine ilişkin dekontların yer aldığı telefondaki belge ve bilgilerin Ürimçi ile irtibat kuran Çin istihbarat ajanlarıyla paylaşıldığı, bunun karşılığında menfaatler elde edildiğinin değerlendirildiğine yer verildi. Şüphelilerden Karı Yılıyası’nın cep telefonu incelemesinde 933 Uygur Türküne ait kimlik bilgilerinin yer aldığı ve Çin istihbarat ajanlarının Yılıyası ile WeChat, Signal ve Telegram aracılığı ile eşleri üzerinden irtibat kurdukları iddianamede yer aldı.
Ajanlardan Abdullah Nasır’ın Çin İstanbul Başkonsolosluğu eski başkonsolos yardımcısı Zhong Xuegang’la birlikte Bursa’ya seyahat ettiği, Çin’e gittiğinde de Xuegang tarafından misafir edildiği, dolayısı ile aralarında istihbarat paylaşımı yapıldığı değerlendirildi.
Savcılığın yaptığı değerlendirmede, şüphelilerin her biri için casusluk suçundan 30 yıla kadar, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma suçundan ise 42 yıla kadar olmak üzere toplam 72 yıla kadar hapis cezası talep edildi.