İç savaş, açlık, yoksulluk, kuraklık... Ve bunun gibi pek çok sebep, Ortadoğu, Asya ve Afrika coğrafyasından insanları göçe ve 'mülteci' olmaya zorluyor. Dünya en büyük mülteci krizlerinden birini yaşarken, bütün insanlık da bu konuda sınavdan geçiyor. Özellikle Avrupa ülkeleri mülteci konusundaki bakış açıları ve takındıkları tutuma ilişkin sıkça eleştiriliyor. Mültecilere insani bir yaşam hakkı sunmayan Avrupa'nın sorumsuz ve umursamaz tavrı ayrıca tepkiye yol açıyor.
Geçtiğimiz aylarda, Almanya'da 9 bini çocuk 10 bin mültecinin resmi makamlara kayıtlı olduğu halde, ülkede olmadıkları ortaya çıkmıştı. Uluslararası toplumdan ve insan hakları örgütlerinden büyük tepki toplayan skandalla ilgili Alman makamları geçerli bir cevap verememişti. Benzer bir durumun, yine bir Avrupa ülkesi olan Yunanistan'da da korkunç bir boyuta ulaştığı ortaya çıktı. Yunanistan makamları, Yunan topraklarında 63 bin mültecinin 'kayıtlı' olduğunu açıkladı, ancak Avrupa Göç Ofisi 63 bin mülteciden 13 bininin Yunanistan'da olmadığını söyledi. Bu durumda, Almanya'da 10 bin, Yunanistan'da ise 13 bin mülteci kayıp.
Yunanistanlı yetkililer, 63 bin sığınmacıyı ağırladığını iddia etti. Ancak bu rakamın sadece 50 bininin kayıtlı olduğu saptandı. Araştırmacıların izini bulamadığı 13 bin mültecinin ise nerede olduğu bulunamıyor. Tahminler, Avrupa'nın iç bölgelerine gittikleri yönünde ancak bu sadece tahminden ibaret.
İç savaştan ve yoksulluktan kaçarak daha iyi bir yaşam için göçe mecbur kalan sivillerin BM verileri doğrultusunda yaş ortalamasına bakıldığında çoğunluğu çocukların oluşturduğu görülüyor. Bu da mültecilerin nerede olduğu konusunda oluşan endişelerin daha da büyümesine yol açıyor. 'Çocuk istismarı' üzerinden siyaset yapan Avrupa'nın konu mülteci olunca sorumsuz bir politika izlemesi dikkati çekiyor.
5 bin 835 mülteci çocuk kayıp!50 milyon çocuk... Galeri: Suriye'nin kayıp çocukları