Rusya-Ukrayna arasındaki savaş tüm şiddetiyle sürerken, çatışmaların Avrupa’nın en büyük nükleer santrali Zaporijya Nükleer Santrali sahasına sıçraması dünyayı endişelendiriyor.
Rusya Ukrayna arasındaki savaş tüm şiddetiyle sürerken, çatışmaların Avrupa’nın en büyük nükleer santrali olan Zaporijya Nükleer Santrali sahasına sıçraması, tüm dünyayı alarm konumuna geçirdi. Zaporijya Nükleer Santrali sahasına yönelik günlerdir süren topçu saldırıları nedeniyle Ukrayna ve Rusya, birbirini suçlamaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Ukrayna yetkilileri, Rusya’nın çoklu roketatar saldırıları sonucu, santralin soğutucu ünitelerinden birinin zarar gördüğünü ve nükleer sızıntı riskinin bulunduğunu açıkladı. Bölgede kontrolü sağlayan Rus yanlısı yönetim, nükleer santral yakınlarına Ukrayna ordusunun topçu ateşleri gerçekleştirdiğini duyurdu. Rusya Lideri Vladimir Putin, Frasnız Mevkidaşı Emmanuel Macron ile yaptığı telefon görüşmesinde Ukrayna’yı Zaporijya Nükleer Santrali’ne saldırmakla suçlayarak potansiyel bir “felaket” konusunda uyardı. Konuyla ilgili önceki gün Ukrayna’ya giden Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres taraflara çağrıda bulundu.
ACİLEN ANLAŞMAYA İHTİYAÇ VAR
Guterres, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Zaporijya Nükleer Santrali’nin güvenliği gibi konuları görüşmek üzere, Ukrayna’nın Lviv kentinde bir araya geldi. Genel Sekreter, üçlü görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında, santralin silahsızlandırılması için çağrıda bulunarak, Zaporijya Nükleer Santraline verilen herhangi bir zararın “intihar” olacağını söyledi. Rus kuvvetlerinin askeri teçhizatını ve personelini tesisten geri çekmesi gerektiğini söyleyen Guterres, “Zaporijya’nın tamamen sivil altyapısının yeniden kurulması ve bölgenin güvenliğinin sağlanması için acilen anlaşmaya ihtiyaç var” şeklinde konuştu.
RUSYA SİLAHSIZLANDIRMAYI REDDETTİ
Guterres’in çağrılarına Rusya Dışişleri Bakanlığı Enformasyon ve Basın Dairesi Başkan Yardımcısı Ivan Nechayev’den cevap geldi. Santralin silahsızlandırılması çağrılarını reddettiklerini belirten Nechayev, “Silahsızlandırma santrali daha da savunmasız hale getirir” dedi. Nechayev, Rusya’nın durumu incelemek üzere Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) temsilcilerinin çok yakın zamanda tesisi ziyaret etmesini beklediklerini dile getirdi.
Zaporijya Nükleer Santralin’de yaşanabilecek sıkıntılar ve sonuçları üzerinde araştırmalar yürüten uzmanlar nükleer erime ve sızıntı ihtimalleri üzerine yoğunlaştı. Tesis, doğal afetlere ve uçak düşmesine dahi dayanabilecek güvenlik önlemleri ile inşa edildi. Bunun yanı sıra nükleer reaktörleri soğutan sistemlerin ve onlara güç veren jeneratörlerin zarar görmesinin felakete yol açabileceğine değinen araştırmacılar, “soğutma olmazsa, nükleer reaktörlerde erime ve sızıntı meydana gelir. Bu da milyonlarca insanın etkilenmesine yol açabilecek bir felaket anlamına geliyor” değerlendirmesinde bulundu. 2011’de Japonya’daki Fukuşima nükleer santralinde yaşanan nükleer sızıntı sonucu, radyasyonun etkileri nedeniyle 18 bini aşkın kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.
Ukrayna’nın 4 nükleer santrali
Ukrayna’da şu an aktif olmayan Çernobil’in yanı sıra dört büyük nükleer santral bulunuyor. Hizmet veren 15 reaktör, ülke elektriğinin yüzde 52’sini sağlıyor. Hmelnitski, Rivne, Güney Ukrayna ve Zaporijya santrallerinin yanı sıra Kiev ve Harkov’da nükleer araştırmalar amacıyla kullanılan nükleer reaktörler de bulunuyor.
Kırım’da hedef yine Rus askeri üssü
Rusya’nın 2014’de yasa dışı ilhak ettiği Kırım’ın yönetim merkezi Sivastopol’un valisi Mihail Razvozhayev, Belbek Hava Üssü’ne yaklaşan bir Ukrayna İHA’sının (İnsansız Hava Aracı), Rus uçaksavar mevzilerinden açılan ateşle düşürüldüğünü açıkladı. Üste bir dizi patlama sesi duyuldu fakat Vali Razvozhayev, üssün zarar görmediğini söyledi. Kırım’daki bir başka Rus hava üssü Saki, bu ayın başlarında meydana gelen patlamalarda tahrip olmuştu. Öte yandan, Ukrayna sınırına yakın iki Rus köyünün, bir cephane deposunda çıkan yangın nedeniyle tahliye edildiği açıklandı.