Kitaplarla yeniden diriliş

04:0017/12/2025, Çarşamba
G: 17/12/2025, Çarşamba
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.

Yusuf Tosun / Yazar

Dijital çağın hızla dönüştürdüğü dünyada, okuma alışkanlıklarımız da büyük bir değişimden geçiyor. Ekran köleliği, kısa video bağımlılığı ve TikTok zihniyeti derken, derinlikli okuma neredeyse unutulmuş durumda. Matbu eserlerin yerini parlak ekranlar alırken, uzun uzun düşünmeyi gerektiren klasik okuma pratikleri günden güne eriyor. İnsanımız “oku” emrinin gerektirdiği yoğun dikkat ve tefekkürden uzak, hızlı tüketim kültürünün esiri oluyor.

Oysa Anadolu’nun dört bir yanında yükselen kitap fuarları ve okuma etkinlikleri birer direniş ve de diriliş kalesi gibi duruyor. Bu yeniden dirilişin en güzel örneklerinden biri de, tam bir yerel ruhla inşa edilen butik organizasyonlardır.  

KÂHTA KİTAP GÜNLERİ

Adıyaman’ın Kâhta ilçesinde tarihinde ilk defa 22-30 Kasım tarihleri arasında Kâhta Belediyesi’nin öncülüğünde düzenlenen Kâhta Kitap Günleri, bölgenin hâlâ 6 Şubat depreminin yaralarını sardığı zor bir dönemde gerçekleştirilmiş olmasına rağmen, göz kamaştırıcı bir başarı hikâyesi yazdı. Bu başarı hikâyesini konuk yazar olarak katıldığım çeşitli etkinlilerde dört gün boyunca yaşayıp gözlemledim. İşin doğrusu bu başarıyı sıradan bir fuardan ayıran şey, yalnızca ziyaretçi sayısı ya da stantların düzeniyle değil; temanın derinliği, yayınevlerinin ve kitap portföyünün titizlikle seçilmiş olması ile yönetici ve ziyaretçilerin fuara kattığı ruhta aramak gerekir. Kâhta Kitap Günleri, “Kitabın Ruhuyla Canlanması ve Kitap Kokusunu Teneffüs Etmesi” bağlamında ender organizasyonlardan biri oldu.

Fuarda en çarpıcı detay; arz-talep dengesinin neredeyse kusursuz kurulmuş olmasıydı. Kâhta, uzun yıllardır sessiz sedasız ama kararlı bir okuma kültürü inşa etmiş bir ilçe. Bağrından birçok aydın, entelektüel, bürokrat, siyasetçi, iş adamı çıkarmış kadim bir kent.

YIKINTILAR ARASINDA FİLİZLENEN HAYAT

Gün boyu bebek arabalı annelerden, okul üniformalı öğrencilerine, emekli öğretmenlerden çiftçilere kadar her yaştan insanın fuar alanını doldurması, kitapla kurulan o sıcak, samimi bağı gözler önüne seriyordu. İnsanlar kitapları sadece satın almıyor, onlarla hasbihal ediyor, kokusunu içine çekiyor, ruhunu hissediyordu adeta. Belediye çalışanları, eğitim camiası, öğretmenler, okul müdürleri, STK’lar, yazarlar, şairler ve ziyaretçiler el ele vermiş fuara ruh katmışlardı adeta. Bütün paydaşların içten gayreti, etkinliğe o nadide “amatör ruh”u, yani gerçek tutkuyu kattı. Kâhta dışından da fuara yoğun ziyaretçi akını vardı. Adıyaman’ın milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri ve birçok değerli isim fuara samimi bir ilgi gösterdi.

Kısacası Kâhta Kitap Günleri, deprem bölgesinde “umut” denilen şeyin ne kadar “somut” olabileceğini gösterdi. Kitapların arasında dolaşan çocuk gülüşleri, bir dedenin torununa aldığı hikâye kitabını öperek koklaması, gençlerin yazarlarla hararetle tartışması, stant görevlilerinin sevecen yaklaşımı… Bunlar, yıkıntıların arasında yeniden filizlenen hayatın ta kendisiydi. İşte bu yüzden Kâhta Kitap Günleri yalnızca bir etkinlik değil, bir örnek hikâye oldu.

KİTAP FUARLARININ ASIL İŞLEVİ

Kitap fuarlarının en derin ve kalıcı katkılarından biri, başka şehirlerden, hatta ülkelerden gelen yazar ve şairlerin öğrencilerle, gençlerle ve geniş okur kitleleriyle yüz yüze buluşturulmasıdır. Okullarda gerçekleştirilen söyleşiler, imza günleri ve atölyeler, genç dimağlarda okuma sevgisi ve düşünme alışkanlığı filizlendiren eşsiz fırsatlar sunar.

Aynı zenginlik, STK’ların düzenlediği paneller, çay sohbetleri ve mini okuma günleri, kültürel dolaşımı hızlandırır. Böylece fikirlerin, duyguların ve deneyimlerin farklı toplumsal katmanlar arasında özgürce seyahat etmesine imkân tanımış olur.

Fuar kapsamında gazeteci-yazarlar, şairler ve düşünce insanlarının imza günleri, söyleşiler, sergiler, şiir dinletileri gibi çok çeşitli etkinlikler aracılığıyla halkla kucaklaşması da göz ardı edilemeyecek bir kazanımdır.

Öte yandan, yazar ve şairlerin okuyucusuyla doğrudan, aracısız teması da edebiyat yolculukları açısından paha biçilmez bir hazinedir. Okurdan gelen samimi bir soru, içten bir teşekkür ya da yapıcı bir eleştiri; yazar için hem güçlü bir motivasyon kaynağı hem de yeni eserlerine yön verecek kıvılcımlar taşır.

Yerel kalemlerle ulusal ve uluslararası çaptaki yazar-şairlerin aynı mekânda buluşması, karşılıklı tanışıklık, sohbet ve fikir alışverişi, şehrin kültürel birikimini katman katman zenginleştirir. Bu etkileşim, çoğu zaman yeni iş birliklerinin, ortak projelerin ve dostlukların tohumunu eker. Böylece edebiyatın bereketli toprağında yeni filizlerin yeşermesine vesile olur. 

Sonuç olarak, kitap fuarları dijital çağın hızına rağmen insanı insana, düşünceyi hayata bağlayan nadir mecralardan biri olmayı sürdürüyor. Kâhta Kitap Günleri’nin ortaya koyduğu örneklik ise bize önemli bir gerçeği yeniden hatırlattı:

Kitaba iman eden Kâhta’da gördük ki; kitap sadece okunmaz; aynı zamanda can olur, ruh olur, dirilir ve diriltir. Bu anlamlı etkinlik için Belediye Başkanı Mehmet Can Hallaç ve ekibini tebrik etmek gerekir.

Dileğimiz; kültür, sanat ve edebiyatın sığlaştığı bir dönemde bu tür etkinliklerin ülkenin dört bir yanında çoğalması ve canlı bir kültürel atmosfere katkı sunmasıdır.

#Aktüel
#Hayat
#Edebiyat
#Toplum