Azerbaycan ile Ermenistan arasında varlığını koruyan sorunlardan biri de Laçın - Hankendi yolu civarında yaşananlardır. Sorunun temel nedeni ise her iki ülkenin de bu yolun kullanımına tamamen farklı bir yaklaşım sergilemesidir. Bu da iki taraf arasındaki gerilimi artırıyor. Konuya daha detaylı bakarsak, 10 Kasım 2020 yılında Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya liderlerinin imzaladığı üçlü bildiriye atfen Ermenistan’ın bu yol üzerinde Azerbaycan’ın herhangi bir egemenlik hakkını tanımayı reddetmesidir.
Öte yandan Azerbaycan, Laçın’da Ermenistan sınırında kontrol noktası kurarak, sınır dokunulmazlığı ve toprak üzerindeki egemenlik haklarını haklı olarak başka bir devletle paylaşmak niyetinde olmadığını açıklıyor. Aynı zamanda Azerbaycan’ın tutumu, Ermenistan’ın 10 Kasım 2020 yılında imzalanan üçlü bildirinin şartlarına aykırı olarak Laçın - Hankendi yolunu barışçıl olmayan amaçlarla kullandığı yönündedir. Daha doğrusu, söz konusu üçlü bildirinin 6. paragrafına göre Laçın - Hankendi yolu yalnızca sivillerin, araçların ve yüklerin taşınması için kullanılabilir. Ancak Ermenistan, Karabağ’da Azerbaycan’a yönelik provokasyonlarını sürdürmek için bu yolu askeri amaçlarla kullandı. İkinci Karabağ Savaşı’ndan sonra Ermenistan, Laçın - Hankendi yolunu kullanarak çeşitli silah, mayın ve diğer askeri mühimmatın Karabağ’a taşıdı. Ermenilerin bu yıkıcı, yasadışı faaliyetleriyle ilgili inkar edilemez birçok gerçek ve video bulunmaktadır. Örneğin, Karabağ Savaşı sonrasında Karabağ ve çevresinde patlayan mayınların bir kısmının 2021 yılında Ermenistan'da üretilmiş olması, Ermenilerin Laçın - Hankendi yolunu hangi amaçlarla kullandıklarını açıkça ortaya koymaktadır. Bu arada şunu da belirtelim ki, 2020 yılının Kasım ayından sonra mayın patlaması sonucu üç yüzden fazla Azerbaycan vatandaşı hayatını veya sağlığını kaybetti.
Bütün bunlarla birlikte Ermenistan, 10 Kasım üçlü bildirinin diğer şartlarını da özellikle 4. ve 9. maddelerini tam olarak yerine getirmiş değil. Bildirinin 4. maddesine göre, Rus Barış Gücü’nün bölgeye gelmesine paralele olarak Ermeni silahlı kuvvetleri Karabağ’ı terk etmek zorundaydı. Ancak bugüne kadar Karabağ’da Ermeni silahlı kuvvetleri varlığını sürdürüyor ve verilen bilgilere göre bölgede on bine yakın yasadışı Ermeni silahlısı bulunmaktadır. Üçlü bildirinin 9. maddesinin aksine, Ermenistan Azerbaycan anakarası ile Nahçıvan Özerk bölgesi arasında bulunan Zengezur Koridoru'nu açmaktan imtina ediyor. Bölgedeki tüm devletlerin ekonomik refahına ve ilişkilerinin derinleşmesine hizmet eden Zengezur Koridoru’nun bugüne kadar açılmamasının tek nedeni Ermenistan’ın yapıcı olmayan politikasıdır. Erivan, üçlü bildiride taahhüt ettiği yükümlülüğün aksine ısrarla ve çeşitli bahanelerle Zengezur Koridoru'nun açılmasına izin vermiyor. Laçın - Hankendi yolunun Ermeniler tarafından kaçak olarak kullanımı ile ilgili bir diğer önemli nokta ise Karabağ’da sözde rejimin kontrolünde olan topraklarda Azerbaycan’ın doğal kaynaklarının ve maden kaynaklarının kullanılmasıdır. Tam da Karabağ’ın yukarı kesiminde Azerbaycan’a ait madenlerin hukuka aykırı olarak işletilmesi ve bu hukuka aykırı işletme sonucunda çevreye verilen zararlar nedeniyle Azerbaycan sivil toplum temsilcileri 2022 yılının Aralık ayından itibaren Şuşa - Hankendi yolunda bu olaylara yönelik aralıksız eylemler gerçekleştirdi ve bu eylemler dört ay boyunca devam etti. Son olarak 23 Nisan 2023 yılında Azerbaycan’ın Laçın sınırında kontrol noktası kurmasından kısa bir süre sonra eylemler sonuçlandırıldı. Böylece Azerbaycan, uluslararası hukuk, ulusal hukuk ve güvenlik çıkarları doğrultusunda Laçın’da bir kontrol noktası kurarak sınırları üzerinde tam denetimi sağladı.
Yukarıda belirtilen nedenlerden Laçın - Hankendi yolunun Ermeniler tarafından sınırsız kullanılmasının Azerbaycan için ciddi tehditler oluşturduğu görülmektedir. Bu yol, İkinci Karabağ Savaşı’ndan sonra yine Ermenistan tarafından Karabağ’da irredantizmi körüklemek, askeri provokasyonlar yaratmak için kullanıldı, yolun yeniden koridor olarak açılması durumunda yine aynı amaçlarla kullanılacağından hiç şüphe yoktur. Ermenistan ve onu destekleyenlerin son aylarda Azerbaycan’a karşı yürüttüğü propaganda ve baskı kampanyasının temel amaçlarından biri de Laçın - Hankendi yolunun eskisi gibi engelsiz kullanılmasını sağlamaktır. Azerbaycan’ın tutumu açık, hukuki ve kararlıdır: Laçın - Hankendi yolu ancak ülkenin gümrük ve sınır geçiş kurallarına uygun olarak kullanılabilir. Hiçbir devlet veya uluslararası kuruluş Azerbaycan’ın bu yol üzerindeki egemenlik hakkını sınırlayamaz.
Burada değinmek istediğim bir diğer önemli nokta ise, Ermenistan’ın, Ermenilerin etki alanındaki çeşitli çevrelerin ve devletlerin Karabağ’da yaşayan Ermenilerin abluka altında yaşaması ve ciddi insani sorunlarla karşı karşıya olması ile ilgili son dokuz ayda uyguladıkları asılsız propaganda kampanyasıdır. Bu propagandalar asılsızdır. Çünkü son aylarda binlerce araba ve insanın o yolda her iki yönde hareket etmesi için koşullar zaten sağlanmıştır. Üstelik Azerbaycan Ermenistan’a ve bölgede yaşayan Ermenilere alternatif yollar ve bu yollardan taşınacak gıda kargosu teklif ediyor. Azerbaycan, Karabağ’da doğan ve yaşayan Ermenileri kendi vatandaşı olarak görmekte ve onların sorunlarının çözülmesi ve onların Azerbaycan toplumuna yeniden entegrasyonu ile ilgilenmektedir. Ancak ne yazık ki Azerbaycan’ın iyi niyet teklifine rağmen Ermenistan ve Karabağ’daki sözde rejim bu teklifi kabul etmemekte ısrar ediyor. Azerbaycan’ın alternatif yollardan biri olarak Ağdam - Hankendi yolunu önermesinin, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki müzakere sürecinde arabulucu olan Rusya, ABD ve AB tarafından desteklendiğini de ekleyeyim.
Son olarak, Laçın - Hankendi yolu civarında yaşananların sıradan olaylar olmadığı, bölgenin barış ve güvenliğini ciddi şekilde etkileme gücüne sahip meseleler olduğu açıkça görülmektedir. Ortaya çıkan çelişkilerin de uluslararası hukuk normlarına, bölgede yaşayan insanların çıkarlarına ve Azerbaycan'ın Laçın - Hankendi yolundaki egemenlik haklarına saygı gösterilerek çözülmesi gerekmektedir.