Terör gidecek, turist gelecek

04:0023/06/2025, Pazartesi
G: 23/06/2025, Pazartesi
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.

Doç. Dr. Abdullah Baycar / Siirt Üniversitesi

Türkiye’nin son zamanlarda titizlikle yürüttüğü “Terörsüz Türkiye” süreci, bölgenin yıllarca içinde barındırdığı ancak bir türlü kinetiğe dönüştürülemeyen, gerek doğal gerek beşerî öğeleri içeren turizm potansiyelini yeniden akıllara getirdi, akıllara getirmekle kalmadı harekete geçirmeye başladı bile demek mümkün. Terörün ilk eylem yaptığı yer olan Siirt’in Eruh ilçesinde gerçekleştirilen Bapirê Sofi ( Şeyh Ahmet) etkinliklerine, huzurun hâkim olduğu son yıllarda önceki yıllara göre artan bir bölge dışı ziyaretçi akını var. Şirvan ilçesinde ters lalelere ev sahipliği yapan 1800 rakımlı Bacavan Yaylasına gösterilen yoğun ilgi de göze çarpan bir diğer örnek.

Arizona’daki Büyük Kanyon’u aratmayan Siirt Botan Kanyonu, Peru’daki Machu Picchu Antik Kenti’nden öte gizemler taşıyan Mardin Dara Antik Kenti, Slovakya’daki Spis Kalesi’ne taş çıkartan Diyarbakır Zerzevan Kalesi, Arjantin’in Iguazú Şelalesi’nden daha coşkulu Muradiye Şelalesi, İran’daki türbe ve camilerden daha derin bir maneviyat taşıyan Cizre Mem-u Zin Türbesi ve Kırmızı Medrese, doğanın saklı güzelliklerini barındıran Bingöl Yüzen Ada, ihtişamı hâlâ ayakta olan Diyarbakır surları gibi daha niceleri... Aynı şekilde uğrayacakları ilgi ve alaka ön görüldüğünde ortaya çıkan muhteşem potansiyel göze çarpmakta.

DÜNYADAKİ EMSALLERİ

Söz konusu potansiyeli etkisiz bırakıp dünyaya açılaması önündeki en büyük engelin, terörün başını çektiği güvenlik ve emniyet olgusu olduğu bilinen bir gerçek. Turizm bilimcilerin “turist ürkek bir yılana benzer; en ufak sarsıntıda geri çekilir.” benzetmesi, durumu özetler vaziyette bir klişe…

Söz konusu benzetmeyi klişeleştiren dünyada benzer örneklerin sayısı oldukça fazla. Kolombiya’da 2016 yılında hükümet ile FARC arasında imzalanan barış anlaşmasının ardından 2006’da 1 milyon olan turist sayısı, 2019’da 4,5 milyona; turizm gelirleri ise 1,5 milyar dolardan 6,5 milyar dolara yükselmiş oldu. Benzer şekildeki artışı Ruanda iç barışında da görmek mümkün. Ruanda’nın terör olayları sonrası odaklandığı ekoturizmin katkısıyla 2000’li yılların başında 250 bin olan ziyaretçi sayısını, 2019’da 1,6 milyona taşımış olduğu görülmektedir. Bu artışla Ruanda, ekonomisi için önemli sayılabilecek 600 milyon dolarlık bir gelir turizm gelirine ulaşmış durumda. Aynı örneği Sri Lanka’nın, iç savaş sonrası birkaç yıl içinde turist sayısını 450 binden 1,5 milyona çıkarmasında görmek mümkün.

TURİZMİ RAHATLATIR

Valiliklerin öncülüğünde yürütülen tanıtım kampanyaları, festivaller, fuarlar ve benzeri etkinlikler; bölge üniversitelerinin neredeyse tamamında kurulan turizm fakülteleri ve yüksekokullarla birleştiğinde, bölgenin turizm atağını destekleyecek önemli bir zemin oluşturmaktadır. Bu bağlamda, Bitlis Eren Üniversitesi’nin ‘Turizm’ alanında Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı kapsamına dâhil edilmesi, dikkat çekici örneklerden biri olarak öne çıkmaktadır. Terörsüz Türkiye süreciyle birlikte güvenliğin asgari ön koşul olarak sağlanması, turizmin devlet destekli politikalarla ivme kazanmasını mümkün kılacaktır. Ancak bu yükselişin uzun vadede sürdürülebilir olabilmesi için, yerel halkın ve özel sektörün de sürece etkin biçimde dâhil edilmesi gerekmektedir. Terörsüz Türkiye’nin doğurduğu barış ortamı bu katılımı çok daha kolaylaştıracaktır.

Bölgenin turizm pastasından hak ettiği payı alması, Türkiye’nin turizmde uzun süredir karşı karşıya olduğu coğrafi ve mevsimsel sıkışıklık sorununa da kalıcı bir çözüm sunacaktır. Bu yalnızca bölgesel kalkınmayı dengelemekle kalmayacak; aynı zamanda turizmin belli başlı destinasyonlara ve dar bir sezona yığılmasıyla ortaya çıkan overtourism yani aşırı turizm riskini de minimize edecektir. Böylece bir yandan Doğu ve Güneydoğu’nun turizmle buluşması sağlanırken, diğer yandan Akdeniz ve Ege kıyılarında her yaz yaşanan taşıma kapasitesini aşma sorunu da hafifleyecektir. Turizme; yerel el sanatları, arıcılığın dönüşebileceği deneyimsel apiturizm uygulamaları ve eşsiz Mezopotamya lezzetleri gibi yeni unsurlar kazandırarak ulusal çapta bir fayda sağlanacaktır.



#Terörsüz Türkiye
#Turizm
#Diplomasi