Zohran Mamdani’nin tarihi mücadelesi

04:0027/10/2025, Pazartesi
G: 27/10/2025, Pazartesi
Yeni Şafak
Zohran Mamdani.
Zohran Mamdani.

Nafisa Latic / Gazeteci

ABD’nin New York şehri belediye başkanlığı için erken oy kullanma süreci başladı. Yapılan anketlere göre Zohran Mamdani başkan adayları arasındaki en güçlü isim. En güçlü rakibi ise eski New York Valisi Andrew Cuomo. Coumo seçim kampanyasını apaçık bir İslam karşıtlığı üzerinden yürütüyor. Öyke ki; New York Şehri’nin ilk Müslüman belediye başkanı olabilecek aday Zohran Mamdani’nin, 11 Eylül tarzı bir saldırı tekrar yaşansa bundan “sevinç duyacağını” iddia etti. Üstelik, bunu muhafazakar bir radyo kanalında sanki sıradan bir seçim kampanyası sözüymüş gibi söyledi. Halbuki bu söylediği, sadece New York’ta yaşayan Müslümanlara değil, sırf inançları yüzünden şeytanlaştırılmanın acı sonuçlarını yaşamış her Müslümana yönelik bir hakaretti.

YİNE YENİDEN SERGİLENEN İSLAM KARŞITLIĞI

Bir siyasetçi böyle bir şeyi bu kadar fütursuzca nasıl söyleyebilir? Korkudan söyleyebilir. Çünkü bazı politikacılar fikirleriyle kazanamayacaklarını anladıklarında rakiplerine kimlikleri üzerinden saldırmayı tercih ederler. Müslüman olmayı “özünde şüpheli” bir şeymiş gibi gösterirler. Sanki bir insanın ismi, aksanı veya inancı, kamu hizmeti vermesine bir engelmiş gibi… Oysa ki Zohran Mamdani halihazırda New York Eyaleti’nin meclis üyesidir ve tüm siyasi kariyeri tam da bu çarpık mantığa meydan okuyarak geçti…

Mamdani bu tür ifadelerin yalnızca siyasi bir saldırı değil; Müslüman Amerikalıların güvenliğini tehlikeye atan, bağlı oldukları ülkeye sadakatlerini sorgulayan bir anlatıyı besleyen iftiralar olduğunu söylerken çok haklıydı. Bence de, bu tür ifadeler tüm dünyadaki Müslümanları tehlikeye atıyor. Bir Avrupalı, bir Bosnalı Müslüman olarak bunu iliklerime kadar hissettim. Çünkü ben, “onlar bizden değil”, “onlar güvenilmezler” gibi sözlerin, sonunda soykırıma yol açtığı bir ülkeden geliyorum ve ailem de bu tür söylemlerin sonuçlarını çok ağır şekilde yaşadılar.

TARİH TEKERRÜR EDİYOR

Babam, komünist Yugoslavya’da hapse atıldığında henüz yirmili yaşlarının sonlarındaydı. Orada daha sonra Bosna’nın ilk cumhurbaşkanı olacak Alija İzetbegoviç ve bir grup genç Müslümana birlikte tutulmuşlardı. Tek suçları tüm dinlerin bir arada yaşayabileceği, Müslümanların on yıllarca dışlanmanın ardından inançlarını özgürce yaşayabileceği bağımsız bir Bosna istemeleriydi, Bosna’nın geleceği hakkında farklı fikirleri olan bu komünist ülkede Müslümanlıklarını yaşayabilmekti.

Annem 1980’lerde, başörtüsü henüz yaygın kabul görmeden çok önce başörtüsü takıyordu. Saraybosna sokaklarında birtakım bakışlara maruz kalıyor, bir dükkâna girdiğinde hakkında fısıldaşılıyordu. Resmi dairelere girmekten korkuyordu. Ben doğduğumda babam, İzetbegoviç ve diğerleri hala cezaevindeydi. Hiçbirimiz, bu adaletsizliğin bizde yarattığı travmanın etkisinden tam olarak kurtulamadık.

Bu yüzden – ileriliciliğin bir sembolü olması beklenen- eski bir New York valisinin Müslüman bir kamu görevlisinin bir terör saldırısından ötürü “sevinç duyacağını” söylediğini duyduğumda, tarihin çirkin bir şekilde tekerrür ettiğini düşünmeden edemiyorum.

AMERİKALI MÜSLÜMANLAR KAYGILI

CNN’e göre New York, bir milyondan fazla Müslüman’a ev sahipliği yapan; ulusal köken, dil, mezhep ve kuşak açısından çok çeşitli bir topluluğu barındırıyor. Birçok kişi belediye başkanlığı yarışını yakından izliyor ve İslamofobik söylemin tekrar gündeme oturmasından son derece kaygılı. Bana göre, Mamdani kazanırsa, bu güçlü bir sembol olacak: 11 Eylül’ün yarattığı ve on yıllar süren izlerin ardından, bir Müslüman lider, inancıyla yaşamanın bir şüphe uyandırmadığını, inancını özgürce ifade edebileceğini ve aynı zamanda kalpleri ve makamları kazanabileceğini gösterecektir. Bir zamanlar Amerika’ya ait olmanın nihai sınavı olarak görülen bu şehirde başarılı olabileceğini kanıtlayacaktır.

Sürgün, savaş ve yeniden inşa deneyimleri yaşamış Avrupalı bir Müslüman olarak, ona şans diliyorum. Cuomo’nun yorumlarından önce bu yarışı çok yakından takip etmediğimi itiraf etmeliyim ama artık yoğun şekilde odaklanacağım. Çünkü bu belediye seçimlerinden çok daha fazlası. Bu; haysiyet, kimlik ve aidiyet hakkı ile ilgili...

Şunu da belirtmek isterim; Zohran Mamdani’nin siyasi görüşünü paylaşmıyorum. Ne sosyalizmi ne de komünizmi benimsiyorum. İdeolojik itaat gerektiren bir sistemde büyüdüğüm için, ne kadar iyi niyetli olursa olsun, özgürlüğü bastıran her türlü harekete derin bir şüpheyle yaklaşırım. Ama evet, Mamdani’ye derin bir saygı duyuyorum; çünkü o, inancı dışlamayan bir Amerika vizyonunu temsil ediyor. “Amerika hepimize ait — yalnızca güçlü veya ayrıcalıklı olanlara değil” diyor. O ayrımcılığa değil, haysiyete dayalı bir adalete inanıyor. Müslüman olmaktan, yoksul olmaktan, farklı olmaktan korkanları da korumamız gerektiğini ısrarla savunuyor.

Yakın zamanda yaptığı bir konuşmada Mamdani şöyle dedi:

“Zaten marjinalleşmiş olanları insanlıktan çıkartarak adalet dolu bir gelecek inşa edemeyiz. Amerika, hiç kimsenin farklı olmaktan korkmadığı — inanç, kimlik ve umudun bir dezavantaj değil, güç kaynağı olduğu bir yer haline gelmelidir.”

İşte bir liderin sesi böyle olmalıdır; tehdit değil, vaat sunan bir ses…

SARAYOVA’DAN NEW YORK’A

Mamdani’ye baktığımda, Avrupa’da yaşayan çoğumuzun bir zamanlar Amerika’nın nasıl bir yer olabileceğini hayal ettiğimizin bir yansımasını görüyorum: Mülteciler, inananlar ve diğer yandan inanmayanların da aynı şekilde başları dik ve kendileri olarak yaşayabilecekleri bir ülke. Oysa 2025 yılında, önde gelen bir Amerikalı politikacının sabah radyosunda Müslüman bir adayı potansiyel bir terör sempatizanı olarak tanımlandığını izliyoruz. Komünizm ve soykırım politikalarından kurtulan bir ailenin üyesi olarak size şunu söyleyebilirim: Bu, imalar, alaylar “sadece bir yorum”la başlar ama çok geçmeden dışlama ve şiddet mekanizması devreye girer.

Amerika daha iyisini yapabilir ve yapmalıdır. New York da daha iyisini yapabilir ve yapmalıdır. Cuomo, bir zamanlar sahip olduğu makama inanıyorsa, o da daha iyisini yapmalıdır. Çünkü gelecek, var olduklarını açıklamak zorunda kalanlar için değil, aidiyet duyan insanlar için olmalıdır. Ve işte Zohran Mamdani’nin adaylığı tam da bunu sunuyor: Farklılığın bir tehlike değil, bilakis bir fırsat olduğunun kanıtı olan bir gelecek…

Bence bu, uğruna mücadele etmeye ve oy vermeye değer bir gelecek. İyi şanslar Zohran Mamdani!

#Zohran Mamdani
#ABD
#New York