AK Parti’nin 16 yıllık kesintisiz iktidarı döneminden tüm alanlarda olduğu gibi sağlıkta da devrim niteliğinde projeler ve yenilikler hayata geçirildi. Hastanelerde yaşanan doktor ve eczane kuyruklarından, dünyaya örnek olan bir modele geçişi başaran AK Parti hükümetlerinin sağlık alanındaki mucizesi, sınırları aşarak Türkiye’yi uluslararası bir sağlık üssü konumuna da taşıdı.
AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılından günümüze kadar geçen 16 yıllık sürede, özel hastanelerin acil servislerinin vatandaşa açılmasından aile hekimliği uygulamasına, kanser tarama merkezlerinden mega proje Şehir Hastaneleri’ne varana kadar sağlık alanında gerçekleştirilen birçok reformlar yapıldı. Akşam'da yer alan habere göre, AK Parti’nin sağlık politikaları hastanelerin eczaneleri önünde uzuyan ilaç kuyrukları işkencesini sonlandırdı. Ülke genelindeki tüm eczanelerin barkot sistemiyle hizmet vermesini sağlayan düzenleme, vatandaşın istediği eczaneden ilaç temin etmesinin yolunu açtı.
2002 yılı öncesi SSK hastanesi, devlet hastanesi, üniversite hastanesi gibi ayrımlar vatandaşı mağdur ediyordu. Bu uygulamaya AK Parti iktidarı ile son verildi. Kamu hastanelerinin tek elde toplanması sonucu, vatandaşlar sosyal güvencesine bakılmaksızın istediği hastaneden sağlık hizmeti alabilmeye başladı. Ayrıca askeri hastaneler de sivil vatandaşların kullanımına açıldı.
Gebelik ve yeni doğan taramalarının artması sonrası anne ve bebek ölümleri önemli oranda azaldı. Son on yılda bebek ölümleri binde 29’dan 7,6’ya, anne ölümleri ise yüz binde 64’ten 14,7’ye geriledi. Yapılan çalışmalarla kızamık hastalığı da sıfırlandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘en büyük hayalim’ dediği şehir hastaneleri tek tek devreye giriyor. Mersin, Yozgat, Isparta ve Adana’daki şehir hastaneleri hasta kabulüne başladı. Bu yıl Ankara Bilkent, Elazığ, Eskişehir, Manisa ve Kayseri’deki hastaneleride devreye girecek. 2023 yılına kadar 31 şehir hastanesi hayata geçmiş olacak. Şehir hastaneleri gelişmiş teknolojiye sahip kampuslardan oluşacak.
Sağlık ocakları sistemindeki aksaklıklar ve verimsizlikleri gidermek üzere aile hekimliği uygulaması hayata geçirildi. Böylece her vatandaşın en kolay ulaşabildiği noktada bir aile hekimi oldu. Birinci basamak sağlık hizmetlerini yürüten aile hekimleri diğer yandan kronik hastalık ve gebelik takibi de yapmaya başladı. Diğer yandan koruyucu sağlık hizmetlerini de sunan aile hekimleri bu kapsamda çocukluk dönemi aşılama işlemlerini de gerçekleştiriyor. Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi sayısının (KETEM) artmasıyla söz konusu hastalıklarda erken teşhis oranları artarak ölüm vakaları azaldı.
Türkiye sağlık hizmetlerinde kat ettiği mesafe ile bölgede de sağlık üssü haline geldi. Bu kapsamda hastanelerin sağlık turizmi kapsamında hizmet vermeye başlamasıyla çok sayıda yabancı hasta tedavi için Türkiye’de tedavi gelmeye başladı. Sağlık turisti sayısı her geçen gün yükseliyor.
Vatandaşın sabahın erken saatlerinde hastanelerde randevu sırası beklemesi de Merkezi Hastane Randevu Sistemi (MHRS) ile son buldu. Tüm bu gelişmeler vatandaşın sağlık hizmetlerinden memnuniyetinin geçtiğimiz 16 yıl içerisinde yüzde 30’dan yüzde 80’lere kadar yaklaşmasına sebep oldu.