ABD tarımının DNA'sında Anadolu İzleri

Orhan Orhun Ünal
04:0013/08/2025, Çarşamba
G: 13/08/2025, Çarşamba
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.

Anadolu'dan Amerika'ya uzanan yüzyıllık bir hikaye... Kırım'dan göç eden Almanlar, yanlarında "Türkiye Kırmızısı" adını verdikleri ata tohumlarını götürdü. Bu tohumlar, kuraklığa ve hastalıklara karşı gösterdiği eşsiz dayanıklılıkla Amerikan tarımının kaderini değiştirdi. ABD, günümüzde 50 milyon tonluk buğday üretimiyle küresel gıda pazarında söz sahibi. Bu başarının temelinde, Anadolu’dan giden ata tohumlarının genetik mirası yatıyor. Bu miras, sadece bir ülkenin kaderini değil, aynı zamanda küresel tarım dengelerini de etkileyecek dönüşüme de öncülük etti.

Başlarken Günümüzde küresel güç mücadelesi sadece enerji kaynakları, askeri teknoloji veya ticaret yolları alanında yaşanmıyor. Sessizce, ancak stratejik bir şekilde, ülkeler arasındaki rekabetin yeni cephesi, tohumlar ve genetik kaynaklar üzerinden şekilleniyor. Tohum, bir tarım girdisi olmaktan çıkıp, ulusal egemenliğin ve küresel jeopolitik dengelerin en kritik unsurlarından biri haline geldi. Görünürlüğü giderek artan küresel tohum savaşlarının temelinin Anadolu coğrafyasına dayandığını biliyor muydunuz?
Bugün ABD gen bankalarında 2 binden fazla Anadolu'dan giden tohum saklanıyor. Küresel iklim krizi, kuraklık ve ekilebilir tarım alanlarının azalmasıyla ülkeler yeniden ata tohumuna yönelmeye ve bu kaynağa sahip olma mücadelesine başladı. Çünkü hibrit tohumların değiştirilmesi ve günümüz iklim şartlarına adapte edilmesi çok zor. Son yıllardaki global güçlerin rekabetinin nedenlerinden biri de tohum envanterine sahip olmak. Bahsi geçen küresel gelişmelerden hareketle 3 gün boyunca Küresel Tohum Savaşları'nın dünü, bugünü ve yarınını inceleyeceğiz.

***

ABD, yıllık milyonlarca ton buğday üretimi ve ihracatı ile küresel gıda pazarının en büyük oyuncularından biri. Ancak bugün tarlalarda dalgalanan modern buğday çeşitlerinin temelinde, Türkiye'den giden ve yüz yılı aşkın süredir devam eden bir genetik miras yatıyor: Ata tohumu.

ABD MUTFAKLARINA BUĞDAY EKMEĞİ GİRDİ

Hikaye, 19. yüzyılın sonlarında Kırım'dan ABD'nin Kansas eyaletine göç eden Alman Mennonitlerle başlıyor. Bu göçmenler, yanlarında Anadolu’dan getirdikleri ve 'Türkiye Kırmızısı (Red Turkey)' adını verdikleri, kuraklığa ve hastalıklara son derece dayanıklı bir buğday çeşidinin tohumlarını götürdü. Türkiye Kırmızısı, kısa sürede sert buğday tarımının gelişmesi için hayati bir temel oluşturdu ve ABD tarım tarihine altın harflerle yazıldı. Yüksek kaliteli ekmeklik unu üretmesiyle de dikkat çeken ürün, kısa sürede ABD'nin en çok yetiştirilen buğdayı haline geldi. Öte yandan, o döneme kadar mısır unu tüketen ülkenin mutfaklarına Anadolu buğdayından yapılan ekmek girmeye başladı.

ABD GEN BANKALARINDA 2 BİNDEN FAZLA ATA TOHUMU

Ülkedeki bilim insanları, "Türkiye Kırmızısı" buğdayının genetik özelliklerini, dünyanın dört bir yanından gelen diğer çeşitlerle melezleyerek yeni ve yüksek verimli türler oluşturdu. Sonraki yıllarda Ata tohumlarının önemini anlayan ABD’li bilim insanı Jack Rodney Harlan'ın 1948 ve 1964 yıllarında Türkiye'den topladığı 2 binden fazla ata tohumu çeşidini ülkesine götürerek bu mirası zenginleştirdi. Bu hamle ‘ABD tarım devriminde’ kilit rol oynadı ve ekonomiyi kalkındırdı. Söz konusu materyaller, bugün dahi ABD Tarım Bakanlığı'nın gen bankalarında saklanarak modern buğday çeşitlerinin geliştirilmesinde kullanılıyor.

20 MİLYAR DOLARLIK PAZARDA KÜRESEL REKABET

ABD’nin tohum üretimine önem vermesi ve bu konuda her yıl Ar-Ge'ye milyarlarca dolar harcaması sadece ticari kazançlarla ilgili değil. Ülke yılda ortalama 50 milyon ton buğday üretimi gerçekleştiriyor. Bunun yaklaşık yüzde 40'ına denk gelen 25 milyon tonluk kısmı, Çin, Meksika ve Japonya gibi ülkelere ihraç ediliyor. Ülkedeki tohum pazarının büyüklüğü 20 milyar dolardan fazla iken, sadece yağlı tohum üretimi 107 milyon ton civarında. Bugün tarlalarda ekilen buğdayın genetik kodunda bu atalık tohumların izleri bulunuyor. Türkiye'den gelen tohumlar, bir 'genetik banka' işlevi görerek bugünkü devasa üretimin ana yapı taşlarından birini oluşturdu. Kendi topraklarından götürülen ata tohumlarının önemini anlayan Türkiye ise özellikle son 20 senede bu alana ciddi bir yatırım yapıyor.


Türkiye Tohumcular Birliği'nin (TÜRKTOB) yayımladığı 2024 Sektör Raporu’na göre, global tohum pazarının en önemli aktörleri şöyle sıralanıyor:

ABD

Dünya tohum pazarında açık ara lider konumda. Tahminlere göre, ABD'nin tohum pazarının değeri 12 milyar doların üzerinde. Yalnızca üretimde değil, genetik teknoloji ve ıslah çalışmalarında da küresel bir güç.

Çin: Gerek iç pazarının büyüklüğü gerekse tohum ihracatındaki yükselişiyle, tohum pazarında ikinci sırada. Pazar büyüklüğünün 10 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor.

AB: Avrupa Birliği (AB), tohum pazarında önemli bir blok olarak öne çıkıyor. Özellikle Fransa (2,8 milyar dolar ile) bu pazarın en güçlü oyuncusu. Onu Almanya ve Hollanda gibi ülkeler takip ediyor. Hollanda özellikle sebze tohumculuğunda dünya lideri.

Diğer önemli oyuncular:

Brezilya ve Kanada da tohum ihracatında ilk beşte yer alıyor. Brezilya'nın pazar değeri 2,1 milyar dolar civarında seyrederken, Kanada da 2 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğüne sahip.

MİRASI HÂLÂ YAŞIYOR

  • Red Turkey, sadece bir tohum olmanın ötesine geçerek Amerikan buğday ıslah çalışmalarının genetik temelini oluşturdu. Bugün ABD'de yetiştirilen birçok modern buğday çeşidinin gen havuzunda, Anadolu'nun tarihi tohumlarının izleri hala bulunuyor. Bu örnek, ülkemizin sahip olduğu zengin gen kaynaklarının küresel gıda güvenliği üzerindeki stratejik önemini de gözler önüne seriyor.




#Tarım
#Tarih
#Ekonomi