Rize'nin İkizdere İlçesine bağlı Anzer Yaylası'nda 2300-3000 rakım arasında üretilen, pek çok hastalığa iyi geldiği söylenen Anzer balında bu yıl yaklaşık 2,5 ton üretim elde edilmesine rağmen talep karşılanamıyor.
Fiyatı altınla yarışan Anzer balı üretebilmek amacıyla her yıl mayıs ayı içerisinde yaklaşık 3 bin kovan, güneşlenme oranına göre yaylaya yerleştiriliyor. Hava şartları yıllık bal üretiminde belirleyici olurken, üretim kalitesi ve hava şartlarına uygunluğu nedeniyle Kafkas ırkı arı tercih ediliyor.
Ayıların zarar vermemesi için kovanlarını kafeslere yerleştirerek kilitleyen arıcılar, hava şartlarına göre ağustos ve eylül ayı içerisinde bal sağımı gerçekleştiriyor. Arının beslenebilmesi için belli miktarda bal ise kovan içerisinde bırakılıyor.
Anzer Ballıköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi çatısı altında birleşen arıcılardan toplanan ballar, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümünde polen analizi yapıldıktan sonra tescil edilip mühürlenerek piyasaya sunuluyor.
Son yıllarda taleplerin yoğunluğu nedeniyle önceliği hastalara ayıran kooperatif yönetimi, taleplerin karşılanamaması üzerine gramla satışa başladı.
Kooperatif kararıyla Anzer balının kilogram fiyatı bu yıl 900 lira olarak belirlenirken, balın 500 ve 250 gram olarak satışına karar verildi. Buna göre balın 500 gramı 470, 250 gramı 250 liradan satılacak.
Polenin kilogramı ise bin liradan satışa çıkarıldı. Üretim yetersizliği nedeniyle polen de 400 gramı 470, 200 gramı 240 ve 100 gramı 130 lira olarak satışa sunulacak.
Anzer Ballıköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Osman Civelek yaptığı açıklamada, kooperatife yaklaşık 2,5 tona yakın bal teslim edildiğini söyledi.
Bunun tescili için gerekli girişimleri başlattıklarını dile getiren Civelek, Kurban Bayramı öncesinde tescilli Anzer balını piyasaya çıkarmayı hedeflediklerini ifade etti.
Civelek, bu yıl hava şartlarının son derece iyi geçtiği ve son yılların rekoru denilecek üretimini gerçekleştirdiklerine dikkati çekerek, "Üç aylık dönemde 2,5 tona yakın bal alırken, bunların tahlilini gerçekleştirmek için çalışmalar devam ediyor. Üretilen balın ne kadarının tahlilde olumlu rapor alacağını bilemiyoruz ama müracaat oldukça fazla. Bal için yaklaşık 2 bin kişi müracaat etmiş durumda ve istenilen bal miktarı 3 tonu buluyor. Hepsi tahlilden gelse bile talebi karşılayamıyoruz." dedi.
Son yıllarda talepleri karşılayabilmek için 250 gram ve yarım kilogramlık ürünleri piyasaya çıkardıklarını hatırlatan Civelek, "Talep her geçen gün artıyor. Vatandaşlardan yoğun şekilde talep alıyoruz. Fazla miktarlarda bal isteyenler oluyor ancak her isteyenin talebini karşılayabilmek için gerekirse 250 ile 500 gram bal vereceğimiz kişiler olacak. Özellikle yüklü miktarda 40-50 kilogram bal isteyenler var. Bu siparişleri karşılama şansımız imkansız." diye konuştu.
Osman Civelek, piyasaya her yıl olduğu gibi bu yıl da Anzer balı adı altında sahte bal sürülebileceğine dikkati çekerek, vatandaşların bu konuda dikkatli olmasını istedi.
Bakkallarda veya başka yerlerde Anzer balı adı altında bal satıldığını dile getiren Civelek, "Bizim belirlediğimiz fiyatın iki katına Anzer diye bal satanlar var. Yarı fiyatına mühürsüz ballar var. Bunların Anzer balı olması mümkün değil. Tüketicilerimizin çoğu artık bu konuda bilinçli ve üzerinde marka hologram olmayan balları almıyor. Bazı yerlerde adımızı kullanarak bal satışı yapıldığını duyuyoruz. Bu konuda çok şikayet alıyoruz." ifadesini kullandı.
Arıcılık yapan Şaban Hapeloğlu, Anzer Yaylası'na her yıl 150'ye yakın kovan yerleştirdiğini belirterek, bu yıl çok verimli bir dönem geçirdiklerini ve ürettikleri balı, tahlil için kooperatife verdiklerini söyledi.
Yaklaşık 50 yıldır Anzer'de olduğunu, dedelerinden yaylada üretilen balların Osmanlı sarayına gönderildiğini duyduğunu anlatan Hapeloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçmişte şartlar çok daha zor olduğu için, yol olmadığı için kovanlarımızı katır sırtında getiriyorduk. Yol gelmesinin ardından arıcılık biraz daha kolaylaştı. Yol gelince biz de kalitenin artırılması için bilimsel çalışmalara daha fazla önem verdik. Birçok üniversite ile ortaklaşa çalışmalarımız var. Yapılan çalışmalarda 6 gram polenin bir kilogram bala eşdeğer olduğu tespit edildi. Özellikle kanser hastalarına polenin çok daha iyi geldiği ifade edildi. Biz de hastalara daha çok polen öneriyoruz. Propolis üzerinde ise çalışmalar devam ediyor."
Hapeloğlu, Anzer balının kilogramının 900 lira olmasından dert yananlar olduğuna işaret ederek, "Hiçbir zaman demir ile çinko, altın ile gümüş, altın ile pırlanta bir değil. Anzer balı da pırlanta gibidir. Bu anlamda herkesi balın üretildiği yaylamıza bekliyoruz. Gelsinler, endemik bitki türlerini ve yetiştiği ortamı görsünler." dedi.