Dünyanın sayılı zeytin üreticilerinden Türkiye, sahip olduğu yüksek potansiyeli katma değeri düşük ürün ihracatı nedeniyle eleştiriliyor. Avrupa Birliği'nin düşük kota ve yüksek gümrük vergileri engeliyle yıllarca mücadele eden Türkiye, tepki olarak dökme ve varilli zeytinyağı ihracatını 1 Ağustos-1 Kasım 2023 tarihleri arasında durdurdu. Bu tarihler arasındaki üç aylık dönemde sadece ambalajlı ürün satışına müsaade eden uygulama, Türkiye’ye kazandırdı.
Türkiye’nin son iki yıldır uyguladığı dökme zeytinyağı satış yasağı politikası, Türkiye’nin katma değeri yüksek ambalajlı zeytinyağı ihracatının önünü açtı. Türkiye, 2021-2022 sezonunda 120'den fazla ülkeye 58 bin ton zeytinyağı ihraç ederek 201,6 milyon dolar gelir elde etti. Bu dönemde zeytinyağı ihracatımız miktar bazında %32, değer bazında ise %50 artış kaydetti. Zeytinyağı birim ihraç fiyatı ortalaması son bir yılda 3 dolardan 3,4 dolara yükseldi.
Ambalajlı zeytinyağı ihracatımız ise toplam zeytinyağı ihracatının yüzde 53'ünü oluşturuyor.
Türkiye’nin bu yıl da dökme zeytinyağı ihracatında 3 aylık kısıtlamaya gitmesi, Avrupa’ya ambalajlı satışlarımızı ve elde edilen geliri artırdı. 2021-2022 sezonunda 201,6 milyon dolar olan toplam zeytinyağı ihracatımız, 2022-2023 sezonunda yüzde 79 artışla 360,7 milyon dolara yükseldi..
AB üyesi ülkelere yönelik katma değerli ve nihai tüketiciye yönelik ambalajlı zeytinyağı ihracatındaki engelleri fırsat bilen İtalya ve İspanya; Türkiye'den ithal edilen dökme ve varilli zeytinyağını işleyerek üçüncü ülkelere satıyor. Türkiye'nin üç aylık ihracat kısıtlamasına İspanya'da yaşanan kuraklık da eklenince Avrupa’da zeytinyağı fiyatlarını katladı. Sektördeki fiyatların takip edildiği Infa Oliva verilerine göre; zeytinyağı raf fiyatları Avrupa ülkelerinde % 130 civarında arttı. Geçen yıl ortalama 7 avrodan satılan zeytinyağı litresinin raf fiyatları 16 avroya yükseldi.
İngiltere merkezli gıda ve tarım sektörü emtia analiz şirketi olan Mintec'in yağlı tohumlar ve bitkisel yağlar analisti Kyle Holland, Türkiye'nin dökme zeytinyağı ihracatını askıya almasının, zaten sınırlı olan hacmi daha olumsuz etkilediğini belirtti.
Zeytin ve zeytinyağı üretiminde İspanya’nın ardından en büyük ikinci konumda bulunan Türkiye, ihracat pazarlarında da rekabetten çekinmiyor. Dökme zeytinyağı ihracatında Türkiye’nin müşterisi Avrupa Birliği üyesi ülkeler, ambalajlı alımlara yüksek kotalar uyguluyor. Türk üreticilerinin elindeki ürünü ucuz fiyatla almayı hedefleyen bu politikaya Türkiye itiraz etse de, Avrupa, ambalajlı ürün satışlarımızda kotayı yükseltmeye yanaşmıyor. Kotanın artması halinde Türk şirketleri, Avrupa piyasasında daha rekabetçi bir konuma gelerek İspanya ve İtalya gibi ülkelerle yarışabilir hale gelebilir.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, zeytinyağı üretim ve satış merkezlerini denetlemeye başladıklarını söyledi. İstanbul’da düzenlenen Türkiye Tarım Zirvesi’nde gazetecilerin sorularını cevaplandıran Yumaklı, “Ülkemizde rekor bir zeytin hasadı oldu ve bundan da 422 bin tonluk zeytinyağı üretimi yapıldı. Ülkemizin zeytinyağı ihtiyacı yıllık 160 bin ile 180 bin ton arasında. Bu yıl düştü denilen rekolteden elde edilen zeytinyağı miktarı 180 bin ton olacak. Yani geçen yıldan hiç elimizde bir ürün olmadığını varsaysak bile bu yıl üretilecek olan ürün, bizim tüketimimiz için yeterli” dedi.
Buna rağmen zeytinyağı fiyatı üzerinden spekülasyon yapıldığına dikkat çeken Yumaklı, Türkiye’nin zeytinyağı arzında herhangi bir sorunu olmadığını, piyasada yeteri kadar zeytinyağı ve hatta ihtiyaç fazlası olduğunu ifade etti. Ortada garabet bir durum olduğunu ifade eden Yumaklı, “Bu tür şeylere de izin verilmeyeceğini belirtmek isterim. Zeytin ve zeytinyağı konusu bu kadar gündemde olunca diğer kötü niyetlilere de gün doğmuş oldu. Biz hafta başından itibaren 7 bin 500 arkadaşımızla rutin denetimlerimizin dışında zeytinyağı üretim ve satış merkezlerini denetlemeye başladık. Bununla alakalı da denetimlerimiz devam edecek” diye konuştu.