AB'nin Rus rafineri petrol ürünlerine yönelik ambargosu 5 Şubat'ta yürürlüğe girecek. Aynı gün, G7 ülkelerinin bu ürünlere yönelik tavan fiyat uygulamasının da devreye girmesi bekleniyor.
Tavan fiyata yönelik görüşmeler henüz netlik kazanmamasına rağmen, Batılı ülkeler yüksek değerli ve düşük değerli rafineri ürünleri olmak üzere iki farklı tavan fiyat üzerinde çalışıyor.
Ambargo kararı uygulamaya girmeden stoklarını doldurmaya çalışan Avrupa ülkeleri, rafineri petrol ürünleri ithalatında günlük 2,5 milyon varille en büyük kalemlerden biri olan dizelde hem Rusya'dan hem de alternatif kaynaklardan alımını artırdı.
AA muhabirinin gerçek zamanlı veri takip şirketi Vortexa'dan aldığı bilgiye göre, Rusya hala Avrupa'nın en büyük dizel tedarikçisi konumunda bulunuyor.
Vortexa'nın 1-23 Ocak'taki verileri baz alarak bu ayın tamamına ilişkin yaptığı hesaplamaya göre, bu ay itibarıyla Rusya'nın AB, Norveç, İsviçre ve Birleşik Krallık'ın oluşturduğu ülkelere dizel tedariki günlük yaklaşık 615 bin varil seviyesinde bulunuyor. Rusya, bu ülkelerin dizel ithalatının yüzde 25'ini oluşturuyor.
Rusya'yı söz konusu dönemde bu ülkelere günlük 267 bin varil dizel ihraç eden Suudi Arabistan izlerken, ABD'nin aynı ülkelere dizel ihracatı ise günlük 156 bin 700 varile seviyesinde. Türkiye'nin söz konu ülkelere dizel ihracatı günlük 64 bin varil.
Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaşın ardından Avrupa ülkeleri ambargo kararları açıklamasına rağmen, savaşın başlamasından bu yana yaklaşık bir yıllık sürede Avrupa'nın Rusya'dan dizel ithalatında büyük ölçüde düşüş olmadı.
Rusya'nın AB, Norveç, İsviçre ve Birleşik Krallık'a dizel ihracatı Şubat 2022'de günlük 800 bin varilin üzerindeyken, sadece Eylül 2022'de dizel ihracatı günlük 500 bin varilin altına düştü.
Savaşın başından itibaren Avrupa'ya dizel tedarikini en fazla artıran ülkeler arasında ise ilk sıralarda Suudi Arabistan ve ABD geliyor.
Suudi Arabistan'ın Avrupa'ya Şubat 2022'de günlük 87 bin varil olan dizel ihracatı son 11 ayda sürekli artış göstererek Ocak 2023 itibarıyla günlük 267 bin varile kadar çıktı.
Suudi Arabistan haricindeki diğer Orta Doğu ülkelerinin Avrupa'ya dizel ihracatı da savaşın ardından artış eğilimi gösterdi ve Ocak 2023 itibarıyla günlük 180 bin varili buldu.
Türkiye'nin Avrupa'ya Şubat 2022'de günlük 30 bin varil seviyesinde bulunan dizel ihracatı aylar içinde değişkenlik gösterirken, en yüksek seviyesini günlük 77 bin varille Nisan 2022'de gördü.
Uzmanlara göre, ambargo kararı Rusya'nın ana tedarik pazarı olan Avrupa'dan doğacak boşluğu ağırlıklı olarak Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkeleriyle doldurması beklenirken, Avrupa'nın yeni tedarikçileri arasında Orta Doğu ülkeleri ve ABD öne çıkıyor.
Veri analitik şirketi Kpler Baş Ham Petrol Analisti Viktor Katona, AA muhabirine, Rusya'nın Avrupa'nın en büyük dizel tedarikçisi olmaya devam ettiğini fakat Rusya'dan dizel tedarikinin geçen aya göre günlük 170 bin varil azaldığını söyledi.
Bu düşüşe rağmen Aralık 2022'de Avrupa'nın Rusya'dan dizel ithalatının son iki yılın en yüksek seviyesine çıktığını ifade eden Katona, "Muhtemelen herkes yaptırımlar devreye girmeden stoklarını doldurdu." dedi.
Katona, Suudi Arabistan'ın şu anda Avrupa'ya dizel tedarikinde ikinci sırada yer aldığını belirterek, şu bilgileri paylaştı:
"ABD ise Avrupa için giderek daha büyük bir dizel tedarikçisi haline geliyor. ABD'nin bu ay Avrupa'ya dizel ihracatı Ekim 2020'den beri en yüksek seviyesini gördü. Aslında ilk olarak beklenti Avrupa'nın tedarikçi ülkeleri arasında Rusya'dan doğacak boşluğu Orta Doğu, Asya ve ABD'nin dolduracağı yönündeydi. Fakat Suudi Arabistan ve Kuveyt gibi ülkelerden dizel tedariki hala tam olarak artmış sayılmaz. Kapasite kısıtları ve Kuveyt'teki Al Zour rafinerisindeki gecikmeler bunu engelliyor olabilir. Suudi Arabistan günlük 1.3-1.4 milyon varil dizel üretiyor ve bunun 600 bin varili ülkenin kendi tüketimi. Suudi Arabistan'ın üretiminin kalan kısmını Avrupa ve Asyalı alıcıları arasında dengelemesi lazım. O nedenle Avrupa'ya ihracatını daha fazla artırması zor. Kuveyt'in ise günlük 615 bin varil kapasiteli Al Zour rafinerisinin üretimi dizel ağırlıklı olacak gibi görünüyor ama rafinerinin ikinci ve üçüncü ünitelerinin devreye alınması bu yılın sonlarına kaldı gibi görünüyor."
Öte yandan, Türkiye'nin Avrupa'nın önemli tedarikçileri arasında yer alma konusunda muhtemelen en yüksek şansa sahip ülke olduğuna işaret eden Katona, "Çünkü Türkiye'nin rafinerileri büyük ölçüde dizel odaklı. Türkiye kendi üretimini Avrupa'ya gönderebilir ve kendisi de Rusya'dan indirimli fiyata dizel ithal edebilir. Küresel rekabetin iyice kızıştığı bir dönemde, bu durum Türkiye rafinerileri için karlılık açısından büyük bir rekabet avantajı yaratacaktır." diye konuştu.
Katona, Avrupa'nın toplam dizel tüketiminde büyük bir değişim olmasının beklenmediğini fakat dizel arzını tamamen karşılaması için tedarik rotalarında değişiklik olduğunu anlattı.
Günlük 5 milyon varil dizel üretimi olan ABD'nin iç talebinin günlük 3,8 milyon varil seviyesinde olduğunu aktaran Katona, "ABD'nin ihracat için bir milyon varilin üzerinde üretimi var. Tarihsel olarak baktığımızda ABD'nin dizel ihracatı ağırlıklı olarak Latin Amerika'ya, özellikle Brezilya ve Meksika'ya gidiyordu. Şimdi ise Avrupa'ya dizel tedarikini artırdığını görüyoruz. Bu da daha çok Rus dizelinin Latin Amerika'ya gideceği anlamına geliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Katon, küresel dizel tedarikinin sekteye uğramaması için Türkiye, Mısır, Cezayir gibi ülkelerin Rus dizelinin dağıtım merkezi haline gelebileceğine dikkati çekti.
Vortexa Başekonomisti David Wech ise Orta Doğu'nun günlük 1,4 milyon varil dizel ihracatının 400 bin varilinin Avrupa'ya gittiğini ifade ederek, "ABD'nin günlük 1,2 milyon varil dizel ihracatının 150 bin varili, Asya'nın 1,4 milyon varil ihracatının ise günlük 200 bin varili Avrupa'ya gidiyor. Bu rakamlara bakıldığında, Avrupa'nın bu piyasalardan ihtiyacı olan dizeli bulabileceğini söyleyebiliriz. Avrupa zaten bugüne kadar Rusya'dan dizel tedarikini neredeyse hiç azaltmayarak fakat aynı anda diğer ülkelerden de tedarikini artırarak küresel piyasada bir sıkışıklık yarattı." diye konuştu.
Avrupa'nın ambargosuyla Rus dizelinin Afrika ve Orta Doğu'da "yeni limanlar" bulacağını öngördüklerini söyleyen Wech, şunları kaydetti:
"Şu anda doğal gazda tedarik durumunun daha iyi olması, elektrik üretimi ve sanayi kullanımında ekstra dizel ihtiyacının oluşmaması anlamına geliyor. Diğer yandan, enflasyonist baskılar arasında olası bir küresel resesyon da dizel tüketimini kısıtlıyor. Kısacası, fiyatların uzun mesafeli arbitraj nedeniyle yüksek kalmaya devam etmesine rağmen Avrupa'nın dizel tedarikinde ihtiyacını karşılaması zor olmayacak gibi görünüyor."