Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Erhan Çetinkaya, dün gazetecilerin Ankara temsilcilerine açıklamalarda bulundu. Haziran ayı ile birlikte Tüketici Fiyat Endeksi'nde (TÜFE) düşüşün başladığını hatırlatan Çetinkaya, enflasyon hesaplamalarına ilişkin tartışmaların ise algı yönlendirmesine açık bir konu olduğunu anlattı.
Çetinkaya, madde fiyatlarının yayımlanmasını durdurmalarına ilişkin eleştirilere şöyle cevap verdi: "TÜFE'yi aylık 600 binin üzerinde fiyatı derleyerek hesaplıyoruz. Bu sonuçları dünyada en erken açıklayan ülkelerden biriyiz. Fiyatların 300 bini marketlerden alınan kasa fiyatlarından oluşuyor. Bu da ayın sonunda toplanıyor. Söz konusu hesaplamaların açıklanma tarihi olan ayın 3'üne yetişmesi çok zor. Enflasyon, 600 bin fiyatın ağırlıklı ortalaması alınarak toplulaştırıldığı bir hesaplamadır. Bir madde veya hizmetin çeşitlerinin ortalaması alınmaktadır. Örneğin Van'daki bir domates ile İstanbul Etiler'deki çeri domatesin fiyatı aynı olabilir mi? Madde sepeti olduğu yerde duruyor, madde sepetini gizlemek kimsenin yetkisinde değildir, yayınlanmayan tablolar madde fiyatlarıdır."
Çetinkaya, Avrupa Birliği'ne (AB) üye ülkeler ile ABD ve Kanada istatistik ofislerinin internet siteleri de incelendiğinde madde düzeyinde tüm fiyatları yayınlayan herhangi bir ülke bulunmadığına dikkati çekti. Çetinkaya, TÜİK ile ENAG'ın açıkladığı enflasyon rakamlarına ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı: "ENAG'ın internet sayfasından erişim sağlanan metodoloji dokümanında hesaplamalarda geçerli olan yöntem ve uygulamalara ilişkin bilgiler paylaşılmıyor. ENAG'ın açıkladığı aylık TÜFE oranları gerçeği yansıtmaktan oldukça uzak. ENAP endekslerinin sadece 4 yıla yakın bir dönemde piyasa fiyatlarından ortalama 2-3 kat uzaklaştığı görülebiliyor."
Çetinkaya, akademik çalışmalara göre, Türkiye'deki şirket kârlarının enflasyonu yukarı taşıyan bir etkiye sahip olduğuna da vurgu yaptı. Çetinkaya, "Türkiye'deki şirketler enflasyonist ortamı kullanarak normalde olması gerekenden daha yüksek kârlar elde ediyorlar. Enflasyondan bağımsız şirket kârlarına bağlı bir fahiş fiyat artışı var" dedi.
Haziranın 20-40 yıllık uzun seride bakıldığında en düşük enflasyon ayı olduğu bilgisini veren TÜİK Başkanı Çetinkaya, "Çünkü tarla ürünleri çıkmaya başlıyor. Dolayısıyla bu bir normalleşmedir. Zamlar haziranda duyurulmakla beraber geçerlilik tarihi temmuz. Hazirandan bu yana ötelenen bazı zamlar temmuz ayı enflasyon rakamlarını etkileyecek. Kurlar da Türkiye'deki enflasyon belirleyicilerinden biridir. Kurdaki stabilitenin aylık enflasyon üzerinde ciddi bir etkisi var, enflasyonun artışını baskılıyor. Kur düşse bazı maddelerde fiyat gerilemeleri olabilir" dedi.
Erhan Çetinkaya, dünyada enflasyon nasıl hesaplanıyorsa Türkiye'de de öyle hesaplandığını belirterek, "TÜFE ve ÜFE arasında oluşan fark da sadece Türkiye'ye özgü değil" dedi.