Öte yandan, küresel gıda fiyatlarındaki olumlu değişimde Türkiye önemli bir rol üstlenmiş olup, ülkemizin girişimleriyle geçtiğimiz günlerde süresi uzatılan Karadeniz Tahıl Koridoru anlaşmasının fiyatlardaki düşüşe kayda değer katkısı olmuştur. Nitekim Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) raporuna göre 5 Mart 2023 tarihi itibarıyla 23 milyon ton tahıl, söz konusu anlaşma çerçevesinde dünya pazarına ulaşmıştır. Rapora göre Tahıl Koridoru Anlaşması, gıda maliyetlerinin düşmesinde ve küresel piyasanın istikrarında etkili olmuştur. Bütün bu olumlu gelişmelere rağmen, küresel ekonomideki belirsizliğin ve sorunların tamamen ortadan kalktığını söyleyemeyiz. Bilindiği üzere, Türkiye ekonomisi 2022 yılında yüzde 5,6 ile Orta Vadeli Program tahmininin üzerinde büyümüştür. Mal ve hizmet ihracatı, bu büyümenin yüzde 40’ını oluşturarak itici güç olma konumunu sürdürmüştür" dedi.
Bakan Muş, deprem felaketinin ihracat üzerindeki olumsuz etkisinin mart ayında azalarak devam ettiğini kaydederek, "Önümüzdeki dönemde, depremden etkilenen illerimizde de üretim faaliyetlerinin ve ihracatın toparlanmayı sürdüreceğini değerlendiriyoruz. Depremin üretim ve tedarikte oluşturduğu olumsuzluklara rağmen mart ayında ihracatımız yüzde 4,4 artışla 23,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu rakam tüm zamanların en yüksek aylık ihracat rakamıdır. Bu başarıyı, avro-dolar paritesinin ihracatımızı 340 milyon dolar aşağı çekmesine rağmen elde ettiğimizi özellikle vurgulamak isterim. 2023 yılı mart ayında ithalatımız ise yüzde 4,2 oranında artarak 32,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Mart ayında, toplam enerji ithalatı 6 milyar dolar seviyesindedir. Buna ilave olarak, ithalatımızdaki artışta önemli payı bulunan işlenmemiş altında ise 2023 mart ayı ithalatı, bir önceki yıla göre yüzde 63 oranında artarak 1,7 milyar dolar olmuştur. İthalatta görülen artışta, motorlu kara taşıtlarında yüzde 77,6, elektrikli makinelerde yüzde 39,6, diğer makinelerde yüzde 30,8 yükselişin de etkili olduğunu ifade etmek isterim. Geleneksel pazarlarımızdan olan Orta Doğu ülkeleri ile ikili ticaretimizi artırmak için de var gücümüzle çalışıyoruz. Bu kapsamda, mart ayı içerisinde Irak Başbakanı ile bir araya gelerek iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerimizi ele alırken, iş dünyası temsilcileri ile de bir araya gelerek ticari ilişkilerimizi geliştirmeye yönelik atacağımız adımları değerlendirdik" diye konuştu.
Bakan Muş, mart ayı içinde Riyad’a bir ziyaret gerçekleştirerek iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin güçlendirilmesine yönelik temaslarda bulunduklarını kaydederek, "Öte yandan, Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşmasını da geçtiğimiz ay imzaladık. Bu anlaşmanın ihracatçılarımız ve girişimcilerimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, Orta Doğu bölgesinde yeni fırsatlar doğurmasını ümit ediyoruz. Strateji ile ihracatımızı artırma hedefimizin yanı sıra, Türk ürün ve hizmetlerinin küresel ölçekte tanınırlığının geliştirilmesine, ülkemizin küresel değer zincirlerindeki konumunun güçlendirilmesine de öncelik veriyoruz. İhracatçı firmalarımıza sağladığımız desteklerin yanı sıra, birçok sektörde gerçekleşen yatırımlar da Türk sanayisinin hızlı kalkınmasına devam ettiğini göstermektedir. Nitekim, geçtiğimiz ay Sayın Cumhurbaşkanımızın açılışını yaptığı, bor madeninin katma değerini 300 kat artıracak olan Bandırma Bor Karbür üretim tesisi sayesinde ülkemiz, dünyanın en sert üçüncü malzemesinin üretiminde ve ihracatında önemli bir oyuncu haline gelecektir. Öte yandan, milletimizin yoğun ilgisi neticesinde 177 binden fazla sipariş başvurusu alan ve önümüzdeki dönemde yollarda görmeye başlayacağımız Türkiye’nin otomobili Togg, Türkiye Yüzyılı’nın inşasında emin adımlarla yol aldığımızın bir göstergesidir" ifadelerini kullandı"