Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Orman Genel Müdürlüğü binası Ardıç Salonu’nda tarımsal destekler konusunu ele aldığı bir basın toplantısı düzenledi. Bakan Pakdemirli burada yaptığı konuşmasında, pandemide ilk vaka görülmeden bir ay önce sektör temsilcileri ile oturup gıda arzında oluşabilecek tehlikelere karşı önlem çalışmaları yaptıklarını belirterek, bu süreçte hazine arazilerini ve nadas alanlarını üretime kazandırdıklarını söyledi.
Pakdemirli, aynı birim alanda buğdayda yüzde 41, şeker pancarında yüzde 54, ayçiçeğinde yüzde 84 ve mısırda yüzde 124 verim artışı gerçekleştiğini ifade ederek, bu verim artışlarına ilişkin 10 dekarlık bir alanda buğday üreten bir çiftçinin sanki 14 dekar alanı varmış gibi hasat yapması örneğini verdi. 2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyara, Türkiye nüfusunun ise 105 milyona yükseleceğinin öngörüldüğü bilgiyi paylaşan Pakdemirli, bu yüzden yüzden 60 daha fazla gıdaya yüzde 15 de daha fazla suya ihtiyaç doğacağı için Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) çalışmalarına önem vermeleri gerektiğini söyledi.
Bakan Pakdemirli, pandemide ilk vaka görülmesinden bir ay önce tüm paydaşlarla oturup çalışmalara başladıklarını belirterek, “Pandemi ile ilgili neler olabileceğini, ne tarz risklerle karşılaşabileceğimizi ve ne tedbirler almamız gerektiğini tüm paydaşlarla görüştük. Bakanlık olarak hazırlıklarımızı yaptık. 106 tane tedbir aldık. İl il video konferanslarımızı yaptık. İllerimizle görüştük. Sektör toplantıları yaptık. Hazine arazilerini ve nadas alanlarını üretime kazandırdık. Çiftçimizi bir nevi yasaklardan muaf ederek, bir nevi eline ayrı bir pasaport verdik. Hepimiz evlerimizdeyken çiftçimizi dışarıda çok rahatlıkla ekmeye biçmeye hasadını yapmaya devam edebildi” dedi.
2020 yılındaki pandemi ve kuraklığa rağmen Türkiye’de bu durumların hasılayı vurmamasının yanı sıra meteorolojik kuraklığın tarımsal kuraklığa dönmediğini ifade eden Pakdemirli, “En önemli sebeplerinden bir tanesi son 20 yılda yaptığımız depolama yatırımları yani barajlar ve sulama yatırımları diyebiliriz. Böylelikle geçen yıl bitkisel üretimde 126 milyon tonla cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdık. Ben bundan dolayı tüm çiftçi kardeşlerimize teşekkür ediyorum. 2021’de iklim değişikliği maalesef 2020’de ötesinde daha da fazla hissedildi ve etkiyi en aza indirmek için çok ciddi çalışmaları bir arada yürüttük. Hem yatırımlarımızı artırdık hem de tarımsal Ar-Ge ile ilgili faaliyetlerimizi de çok ciddi bir noktaya getirdik” diye konuştu.
Son 19 yıldaki verim artışlarına dikkati çeken Bakan Pakdemirli, şunları söyledi:
Bakan Pakdemirli, dikkati çektiği verim artışlarının en anlama geldiğini şu şekilde anlattı:
Bakan Pakdemirli, söz konusu zorlukların arasında gıda güvenliğinin çok önemli bir konu olduğunu düşündüğünü belirterek, “Burada bütün öngörüleri dikkate alıyoruz. Yatırım ve Ar-Ge çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yeni politikalar üreterek var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Çiftçimize de sürekli olarak desteğimiz devam ediyor” dedi.
Bakan Pakdemirli, 19 yıldır tarım ve hayvancılığı stratejik bir sektör olarak gördüklerini ifade ederek, “Tarımı günlük siyasi tartışmaların dışında tuttuk. Üreticimizin ve tüketicimizin yanında olmaya devam ediyoruz. İklim değişikliği ve pandemi piyasaları maalesef derinden etkiledi. Tarımsal ürünlerde ve girdilerde küresel bazda çok büyük artışlar oldu. Uluslararası boyutta yaşanan gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Bu kapsamda 2021 başında gübre desteklerini yüzde 100, sertifikalı tohum desteklerini hububatta yüzde 88 ile yüzde 166 artırmıştık” diye konuştu.
Yaşanan tüm gelişmelerin karşısında bakanlık olarak önceliklerinin çiftçilerin korunması ve üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması olduğuna dikkati çeken Bakan Pakdemirli, şunları söyledi:
Üreticilere ve yetiştiricilere seslenerek maliyetlerdeki artıştan endişe etmemeleri gerektiğini söyleyen Bakan Pakdemirli, “Gönüller ferah olsun. Onlar ekip biçmeye devam etsin. Özellikle şunu ifade etmek istiyorum. Son 3 senedir çiftçimize ciddi bir pozitif ayrımcılık yaptık. Bu pozitif ayrımcılık özellikle artan desteklerin yanına doğru, planlanmış, üretici dostu müdahale alım programlarına başladık. Bu programlar hasat öncesi açıklanan ve her zaman üreticimizin maliyetlerinin üzerinde konumlanan ve üreticimizi sürdürülebilir olarak üretime sevk eden bir müdahale alım politikası izledik” şeklinde konuştu.
Her zamankinden çok üretime ihtiyaç olduğuna vurgu yapan Pakdemirli, “Ben burada çiftçilerimize de özellikle seslenmek istiyorum. Daha fazla üretmemiz lazım. Tohumu daha fazla toprakla buluşturmamız lazım. Ahırı, ağılı ve kümesi mutlaka dolu tutuyor olmamız lazım. Tarımsal üretim bir milli güvenlik meselesidir. Ben her zaman bunu söylüyorum. Bunu da günlük siyasetten ari olarak tutmamız lazım. Siyasetin dışında konuşmamız lazım” ifadelerini kullandı.