Özlü, İzmir'de Konsolosluk Erkanı Üyeleri Derneğince düzenlenen kahvaltıda konsolos ve fahri konsoloslarla bir araya geldi.
Geçen yılın dünya ve Türkiye için çok başarılı geçmediğini, küresel güvenlik sorunları ve terörist faaliyetlerin ağırlık kazandığı bir yıl olduğunu belirten Bakan Özlü, güvenlik sorunlarının ekonomiyi de etkilediği ifade etti.
Bakan Özlü, Türkiye'nin sorunlarının küresel tarafı da bulunduğuna işaret ederek, hükümetin ekonomi, güvenlik ve işsizlikle ilgili konularda ciddiyetle çalıştığını, Bakanlar Kurulu'nun her toplantısında bu konuların detaylı olarak görüşüldüğünü ifade etti.
Hükümet olarak geçen dönemde Varlık Fonu, Bireysel Emekilik Fonu, KOBİ destekleri gibi reform niteliğinde kararlar aldıklarını aktaran Bakan Özlü, bu kararların sonuçlarının yılın ilk yarısında topluma ve piyasalara yansıyacağını söyledi.
Türkiye'nin geçen senenin ilk 2 çeyreğindeki büyümesinin birçok ülkenin önünde olduğuna dikkati çeken Özlü, 3'üncü çeyrekte daralma olduğunu, bunda iş dünyasının "önümüzü görelim" yaklaşımının etkili olduğunu ifade etti.
Son çeyrekte ise bu yıla ilişkin olumlu bir beklentinin ortaya çıktığını anlatan Özlü, "Dolayısıyla 2017 yılında Türkiye'nin orta vadeli planda öngörülen oranlarda bir büyüme yakalayacağını düşünüyoruz." dedi.
Bakan Özlü, bu dönemde yapısal reformlarda ısrarcı olacaklarını dikkat çekerek, bu reformlardan birinin de Türkiye'nin teknoloji üreten bir ülke olmasına yönelik dönüşüm çalışmaları olduğuna işaret etti.
Bu konularda genelde TÜBİTAK merkezli bir dönüşüm programından bahsedildiğini, ancak çalışmaların sadece TÜBİTAK'ı kapsamadığını, kamunun teknoloji üretmede özel sektöre vereceği destekleri tek çatı altında toplayan bir dönüşüm üzerinde çalıştıklarını kaydeden Özlü, şu bilgileri verdi:
"Bilim, sanayi ve teknoloji denilen 3 halkayı ilişkilendirmek üzerine bir politikayı benimsiyoruz. Birinin çıktısı öbürünün girdisi olsun. Bilimden teknolojiye, teknolojiden sanayiye bir çevrimi prensip olarak benimsiyoruz. Bu kapsamda 6 ay süren bir çalışma yaptık. Yeni modeli Bakanlar Kuruluna, Başbakanımıza ve Cumhurbaşkanımıza arz ettik.
Yeni modelin hayata geçirilmesi için çalışıyoruz. Önemsediğimiz nokta, bilim, teknoloji ve sanayi politikalarının müştereken belirlenmesi. Üçünün birbirini tamamlaması, birbirinin girdisi ve çıktısı olmasını öngörüyor. Araştırma Geliştirme Fonu olacak. Amacımız araştırma, geliştirme ve teknoloji faaliyetlerine daha fazla kaynak oluşturmak. Araştırma geliştirmeye harcadığımız bedel GSMH içinde yüzde 1,06 seviyesinde. Bunu yüzde 2'ye, 2023'e kadar yüzde 3 çıkarmayı hedefliyoruz."
Bakan Özlü, son 14 yılda araştırma, geliştirme ve teknoloji faaliyetlerine ayırdıkları kaynaklarda ciddi artışlar olduğunu, geçen sene 20 milyar 600 milyon lira harcandığını belirterek, araştırmacı personel sayısının 122 bine ulaştığını, patent başvurularında ciddi artışlar olduğunu anlattı.
Buna rağmen ihracattaki, imalat sanayi içinde yüksek teknoloji ürün payının artmadığını, yüzde 4'ün altında kaldığını söyleyen Bakan Özlü, yapısal dönüşümün bu nedenle önem kazandığına dikkat çekti. Özlü, şöyle devam etti:
"Yeni model, çıktı odaklı, performans değerlendirmesi yapan, çıktıları gözden geçiren bir çevrimi öngörüyor. Yeni modelde bütün kamunun araştırma, geliştirme ve teknoloji için özel sektöre yapacağı fonlamayı bir kaynaktan, bir merkezden, bir fondan bütçelemeyi, çıktı bazlı performans değerlendirmesi yapmayı hedefliyoruz. Bunun için üst karar merci, mekanizması kuracağız. Bilim Teknoloji ve Sanayi İcra Kurulu olacak. Sayın Başbakanımız başkanlığında ilgili bakanlar da görev alacak. Yeni model bizi, uluslararası ilişkilerde daha kolay ortak olabilir, iş birliği yapabilir konuma getirecek."
Sanayinin desteklenmesi noktasında üzerinde çalıştıkları Üretim Reform Paketini de tamamladıklarını, gelecek hafta Ekonomi Koordinasyon Kurulu'na sunacaklarını dile getiren Özlü, anayasa değişikliğine ilişkin referandum sonrası bu paketin hayata geçirileceğini bildirdi.
Bu paketle sanayicinin ilettiği problemlerin çözüleceğini aktaran Bakan Özlü, pakette şehir içinde kalmış sanayi sitelerinin taşınması, özel endüstri bölgelerinin kurulması, OSB içindeki işletmelerden emlak vergisi alınmaması ve emlak vergilerinin minimize edilmesi gibi hususların bulunduğunu aktardı.
Yaklaşık 71 madden oluşan paketin geçen yıl çıkarılan Ar-Ge Reform Paketi'ni tamamlayacağına işaret eden Bakan Özlü, şunları kaydetti:
"Bu sene çıkaracağımızın adı ise Üretim Reform Paketi. İki kanatlı bir kuş gibi düşünün. Geçen sene çıkardığımız Araştırma Geliştirme Reform Paketinde çok sayıda teşvik, destek mekanizmasını uygulamaya koyduk. Araştırma geliştirme merkezi sayısı şu anda 376. İzmir'de 31. Bunu bu yıl içinde bine ulaştırmayı hedefliyoruz. Sanayicilerimizin Ar-Ge merkezi kurmalarını teşvik edeceğiz. İlk aşamada sayıyı 500'e, akabinde bine ulaştırmayı hedefliyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı ile yürüttüğümüz ortak çalışma var, organize sanayi bölgeleri içinde teknik kolej olarak adlandırdığımız okullar açacağız."