Türkiye’nin güçlü büyümesine ilişkin beklentilerin artması, Borsa İstanbul’u coşturdu. Geçtiğimiz ay yüzde 7 değer kazanan Borsa İstanbul Ulusal 100 Endeksi, hafta başından bu yana sürdürdüğü çıkışla dün yeni bir zirve yaptı. 113 bin puana aşarak bütün zamanların rekorunu kıran borsadaki yükselişin devam edeceği yorumları yapılıyor.
Geçtiğimiz haftayı 107 binin üzerinde kapatan Borsa İstanbul, haftanın ilk gününü yüzde 0,56’lık artışla 108.466 puandan tamamladı. Salı günü yükselişini daha güzlü alımlarla sürdüren borsa yüzde 1,55 değer kazandı ve günü 110.142,60 puandan kapattı. Kredi Garanti Fonu desteğinin kalıcı hali geleceği haberiyle dün adeta coşan Borsa İstanbul bütün zamanların rekorunu 113 bin puanının üzerine çıkardı. Dünkü yüzde 2,7’lik yükselişle birlikte borsanın bu haftaki değer kazandı yüzde 4,8’i buldu.
Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, ekimde yüzde 7,03 yükselerek eylüldeki kayıplarının tamamını telafi etti ve tüm zamanların en yüksek aylık kapanışını gerçekleştirdi.
Borsa İstanbul’daki yükselişi Yeni Şafak’a değerlendiren Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ege Yazgan, “Şuanda Türkiye ekonomisi büyüdüğü için Borsa’nın büyümesi de doğal. Şuanda borsanın yukarı doğru çıkıyor olması büyümenin ve canlı ekonominin bir göstergesi. Bu böyle devam ettiği sürece, borsada bir süre daha yükselmeye devam eder. Bu canlılık devam ederse yükselir. Şuan ki ortamda borsayı aşağı doğru çevirecek bir gelişme görmüyorum” dedi.
Borsa, döviz ve faizlerin aynı anda yükseliyor olmasının çok sık rastlanılan bir durum olmadığını belirten Yazgan, “İçerde ve dışarıda yaşanan sorunlar, riskler kendini döviz ve faiz tarafında gösteriyor. Ama diğer tarafa bakıldığı zaman ekonominin çok canlı olması da kendini borsanın yükselmesi olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.
Merkez Bankası’nın sıkı duruşta kararlı olacağını açıklaması da piyasalar üzerinde etkili oldu. Merkez Bankası bu yılın 4. ve son Enflasyon Raporu’nu açıkladı. Raporda 2017 yılı enflasyon tahmini yüzde 8,7’den yüzde 9,8’e çıkarıldı. TCMB Başkanı Murat Çetinkaya, “Enflasyonun, 2018 yılı sonunda orta noktası yüzde 7 olmak üzere yüzde 5,5 ile yüzde 8,5 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz” dedi. Enflasyonu düşürmeye odaklı ve sıkı bir politika duruşu altında, enflasyonun yüzde 5 hedefini kademeli olarak yakınsayacağını öngördüklerini belirten Çetinkaya, “Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar sıkı duruşu kararlılıkla koruyacağımız yönündeki iletişimimiz ve fonlamanın büyük ölçüde tek bir kalemden yapılmasının para politikası belirsizliğini azalttığını değerlendiriyoruz” dedi.
İstinye Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yücel Kamar ise kısa vadede küresel konjonktürden ve Türkiye’nin iç dinamiklerinden kaynaklanabilecek ekonomi dışı herhangi bir olumsuzluğun olmaması durumunda borsadaki bu yükseliş trendinin süreceğini söyledi. Kamar, yükselişle ilgili diğer gerekçeleri ise şöyle sıraladı; "Dördüncü çeyrekte ekonomik büyümenin yüzde 7’nin üzerinde gelebileceğinin ve yıl sonu büyümesinin yüzde 6’yı aşabileceğinin ekonominin en yetkili ağızları tarafından dile getirilmesi yükselişi tetikledi. Kapasite kullanım oranları da son 10 yılın en yüksek seviyesinde. Avrupa’daki olumlu PMI verilerinin ekonomik aktivitenin canlılığının süreceğine işaret etmesi ve bu ekonomik canlılığın Türkiye’nin ihracatına olumlu yansıyacağının düşünülmesi de borsada alımları artırdı."
Marmara Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şişman ise “Borsanın yükselmesi ekonominin büyümeyle alakalı olduğunu düşünüyorum” dedi. Büyüme konusunun bazı yatırımcıları heveslendirdiğini vurgulayan Şişman, bunun sürdürülebilir olması gerektiğine dikkat çekti. Şişman, şunları kaydetti: “Rakamlar şuan 5 civarında ve bunun daha yukarı çıkma ihtimali var. Buradaki bazı yatırımcılar demekki bu büyüme rakamının risk iştahını artırıyor. Ve büyümenin sürdürülebilir olacağına dair güvenleri var. Eğer gidişat iyi olursa bu daha da artabilir. Şuanda sıcak para Türkiye’yi tercih ediyor.