Türkiye’nin geçen yıl maruz kaldığı kur saldırısının üzerinden bir yıl geçti. Haziran 2018’deki Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin ardından Türkiye ekonomisinin karşı karşıya kaldığı kur saldırısının emrini ABD Başkanı Donald Trump bizzat verdi. Trump’ın sosyal medya hesabından yaptığı “Lira, çok güçlü dolarımız karşısında hızlı bir şekilde düşüşe geçerken, şu anda çelik ve alüminyumda uygulanan gümrük vergilerinin iki katına çıkarılması talimatı verdim. Alüminyum şimdi yüzde 20, çelik ise yüzde 50 olacak. Bu dönemde Türkiye ile ilişkilerimiz iyi değil” paylaşımla Türk Lirasını hedef alması, kurların birkaç gün içerisinde fırlamasına neden oldu.
Saldırının ardından Dolar/TL seviyesi 5,40’tan 7,20’ye fırladı. TL’nin zayıf düştüğü ortamda yapılan zamlar enflasyonu yüzde 25 seviyesine kadar tırmandırdı. Ardından da faizleri yüzde 24’e çıkaran Merkez Bankası’nın yaklaşık 10 ay boyunca faizleri bu seviyede tutması, finansman maliyetlerinin aşırı arttırınca önemli bir ekonomik daralma yaşandı. Doların bir başka ülkenin ekonomisine saldırırken araç olarak kullanılması, bütün dünyada tepkiye neden oldu ve ABD dolarına karşı bir güvensizlik başladı.
Türkiye'yi ekonomik kıskaca almaya yönelik olarak 10 Ağustos 2018'de başlayan ve 13 Ağustos'ta dolar/TL paritesinin 7,23’ü gördüğü spekülatif kur atağını ve sonrasında yaşananları değerlendiren İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Geçen bir yılda döviz kurundaki hızlı gerileme ve faizlerdeki düşüş gibi önemli parametreler, Türkiye ekonomisinin savunma kalkanlarının direncinin arttığını gösteriyor” dedi.
Cari açıktaki azalmanın yaşadığımız dengelenme sürecinde döviz talebini baskılaması bakımından da önemli bir işlev gördüğünü vurgulayan Avdagiç, “Turizmde oldukça başarılı bir yıl yaşanıyor. Yılsonu 32 milyar doların üzerinde bir turizm geliri bekleniyor. Geçtiğimiz bir yılsonunda ulaştığımız tüm parametreler, Türk ekonomisinin ciddi bir stres testinden başarıyla geçtiğini gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.