Ekonomi diyorlar ya. Türkiye’yi yüzde 5,7 büyüyen ülke haline getirdik. Ekonomi diyorlar ya. Bakınız 2002 yılında bizim AB’ye güya hala üye olacağız. IMF’ye borcumuz neydi? 23,5 milyar dolar. 2018’de ne oldu? Sıfır. Kim yaptı bunu? Biz yaptık, ekonomi diyorlar ya. Ey Bay Kemal, Ey Muharrem siz bu işlerden anlamazsınız. Çırak bile olamadınız çırak bile. Bakınız 2002 yılında her AB vatandaşı mesela ortalama 100 avro gelir elde ederken, bizim o zaman 35 avro gelir. Geçtiğimiz yıl darbe girişimi başta olmak üzere yaşadığımız onca olumsuzluğa rağmen bizimki ne oldu? Biz de 63 avro gelir elde eder hale geldik. Bire bir katladı.
Siz bakmayın kur üzerinden oynanan oyunlara. Bunlar Türkiye üzerinde oynana manipülasyonlardır. İnşallah 24 Haziran’dan sonra bunlarla hesaplaşacağız.
Yine yapsınlar manipülasyonlarını göreceğiz. İnşallah bunlara çok ciddi bir manifestoyu 24 Haziran’dan sonra biz çekeceğiz. Türkiye ekonomisi tüm başlıklarda gelişmiş ülkelerden dahi çok ileri seviyededir. Dünyada bir numara.
Çok iyi durumdayız ihracatımız derseniz, göreve geldiğimizde neydi biliyor musunuz? 2002’de 36 milyar dolar ihracatımız vardı. Şimdi ne oldu? Şimdi 162 milyar oldu. Bay Muharrem anladın mı? Bay Kemal anladın mı? Siz buraları takip etmiyorsunuz ki. Biz çalışıyoruz ya, üretiyoruz. Ve bütün bunlarla beraber Merkez Bankası’nın döviz rezervi 27,5 milyar dolardı şimdi 110 milyar dolar. Çünkü biz 136 milyar dolara çıktık, bu arada bir düşüşümüz var. Yeniden bunu çok daha ileri taşımamız lazım.