Dar gelirli kadınların küçük sermayelerle kendi işini kurmasını desteklemek için son 15 yılda 170 binden fazla kadına 750 milyon liralık mikrokredi kullandırıldı.
Dünyada sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için yoksulluğun giderilmesi gerektiği konusunda görüş birliği bulunurken, bu doğrultuda istihdam piyasasının dengeye kavuşması ve kadının iş gücüne katılımının önemi de giderek artıyor.
Türkiye'nin dünyanın önde gelen ekonomileri arasında yer alma hedefini gerçekleştirmede de önemli bir rol oynayacak kadının iş gücüne katılımı konusunda birçok çalışma yapılırken, başta hükümet olmak üzere dernekler ve sivil toplum kuruluşları da çeşitli teşvik mekanizmaları geliştiriyor.
Bu kapsamda Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) bünyesinde yürütülen Türkiye Grameen Mikrofinans Programı'yla, finansal sıkıntının azaltılması ve Türkiye'de yoksulların küçük bir sermayeye ulaşmasını sağlamak amacıyla mikrokredi faaliyeti gerçekleştiriliyor.
Mikrokredinin öncüsü ve Nobel Barış Ödülü Sahibi Prof. Dr. Muhammed Yunus'un kurduğu Grameen Bank ile yoksulluğun azaltılmasına katkı sağlamak üzere geliştirilen programda, teminat ve kefalet gerekmeden, dar gelirli kadınlara gelir getirici faaliyette bulunmalarını sağlayacak şekilde tamamen güvene dayalı mikrokredi veriliyor.
TİSVA'dan alınan bilgiye göre, Türkiye genelinde 60 ilde 90 şubede faaliyetlerin yürütüldüğü Türkiye Grameen Mikrofinans Programı ile 2003'ten bu yana 170 binden fazla dar gelirli kadına ulaşılarak 750 milyon liranın üzerinde mikrokredi dağıtıldı. Verilen mikrokredilerin geri dönüşünde ise yüzde 100'lük başarı sağlandı. Aile fertleri dahil edilerek bakıldığında, mikrokredi imkanından yararlanan kişi sayısının yaklaşık 600 bin olduğu tahmin ediliyor.
Program ile bu yılın tamamında, 200 milyon liralık mikrokredi dağıtılması hedefleniyor.
Mikrokredi uygulamasında, dar gelirli kadınların çoğunlukla ev işleriyle ilgilenmesine aynı zamanda da bir iş yaparak gelir getirici bir faaliyette bulunmasına imkan tanıyan el işi ürünleri üretimi ağırlıklı oldu. Böylece kadınların kullandığı mikrokrediler, yüzde 37,9'la en fazla "işlem ve üretim" sektöründe değerlendirildi.
Mikrokredilerin diğer kullanım alanlarına bakıldığında, yüzde 30,5 ile ticaret, yüzde 21 ile işletme sahipliği, yüzde 6,1 ile hayvancılık, yüzde 2,6 ile hizmetler ve yüzde 1,9 ile de tarım sektörü öne çıktı.
Mikrokredi kullanıcılarından evli ve 4 çocuk annesi Fatma Balık, eşinin hastalığından ötürü çalışamadığını, bu nedenle de evin geçimi ile çocukların bakımından kendisinin sorumlu olduğunu söyledi.
İş arayışına girdiği dönemde, gelir getirici bir faaliyette bulunmak istediğini ancak sermayesinin olmadığını anlatan Balık, "Çaresizdim. Sermayearayışı içindeyken arkadaşlarımdan mikrokredi uygulamasını öğrendim. Uygulamayla tanıştıktan sonra, 2010'da 700 liralık mikrokredi kullanarak malzemealdım ve el işine başladım. El işlerinin yanı sıra hediyelik eşya ticaretine de giriştim." dedi.
Balık, geçim sıkıntısını atlattıktan sonra hayal ettiği işi kurmaya karar verdiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Mikrokrediden aldığım Girişimci Kredisi ile kuru temizleme dükkanı açtım ve hayalimi gerçekleştirdim. Açtığım kuru temizlemedükkanında 4 çocuğumla birlikte çalışmaya başladım ve ailece bu işi öğrenmiş olduk. 2016'da ikinci bir kuru temizleme şubesi daha açarak her bir dükkanda 2 oğlumu görevlendirdim. Ben de bu 2 dükkanın idaresini yaptım. Bütün çabam çocuklarım içindi. Sermaye birikimi modeline dayalı olarak her yıl artacak şekilde 2010-2018 döneminde toplam 23 bin 100 lira mikrokredi kullandım. Şu anda aylık ortalama 3 bin lira kazancım var ve bu mikrokredi sayesinde gerçekleşti."
Mikrokredi kullanıcılarından Olgu Akşahin ise ailenin en büyük çocuğu olarak bütçeye katkıda bulunmak istediğini, bu nedenle de iş arayışına giriştiğini söyledi.
Akşahin, bu dönemde terzilik yapmak için kursa gittiğini ve kendisine bir dikiş makinesi alıp evde terzilik yapmaya başladığını ancak bir süre sonra sermaye konusunda sıkıntı çekmeye başladığını anlattı.
İşini evinde yapması nedeniyle sınırlı sayıda kişiye ulaştığını vurgulayan Akşahin, "Bu tarz sıkıntılarla uğraştığım sırada, komşum aracılığıyla mikrokrediden haberdar oldum. 2004'te küçük bir sermaye olarak kullandığım mikrokrediyle kendime ait bir atölye açtım. Bugüne kadar toplam 35 bin liralık mikrokredi kullanarak atölyeme 5 dikiş makinesi aldım. Yanımda bana destek olan 2 de çalışanım var. Aylık ortalama 2 bin 500 lira gelir elde ediyorum. Mikrokredi sayesinde hayallerime kavuştum. Kendi ayaklarımın üzerinde durarak kimseye muhtaç olmadan işimi yapıyorum." şeklinde konuştu.
Mikrokredi kullanacak dar gelirli kadınlara, ilk yıl için en fazla bin liralık mikro kredisağlanırken, bu rakam yıllar içinde artarak en fazla 5 bin liraya ulaşabiliyor.
Uygulamada, hiçbir maddi varlığı olmayan kadınlar, mikrokredialmada diğerlerine göre öncelikli kılınıyor. Mikrokredi programında sadece bir iş fikri olan dar gelirli kadınlara kredi verilmesi esas alınıyor.