Bu son iki gün içinde hangi başkan adayının seçimi kazanacağına dair tahminler, anketler ve yeni haberler çıktıkça piyasalar bir o yana bir bu yana oynayacaktır.
Donald Trump mı yoksa Kamala Harris mi? 6 Kasım sabahı dünya nasıl bir iklime uyanacak? Peki ya piyasalar bundan nasıl etkilenecek? Herkesin cevabını merak ettiği bu sorularla birlikte artık son düzlükteyiz. Seçime iki gün kala küresel endeksler, altın, petrol, kripto dünyası, kısacası piyasalar yeni ABD başkanının kim olacağını bekliyor. Son bir kaç yıllık sürece, fiyatlama meselesine ve FED başta olmak üzere büyük merkez bankalarının bu süreci nasıl kotardıklarına yakından bakalım.
ABD’deki başkanlık seçimi öncesi son düzlükteyiz. Bütün dünya gözünü oraya çevirdi. Haliyle piyasalar da…
Normalde aralarında mantıklı bir korelasyon olması gereken emtialar, ülke borsaları ya da kurların birbiriyle bağlantıları bir süredir kopmuş gibi. Altın fiyatları her geçen gün yeni bir rekor kırıyor. ABD ve Avrupa borsaları tarihi zirvelerinde. Kripto vitrininin en ön sırasında yer alan Bitcoin -her ne kadar rekor kıramasa da- zirvelerde dolanıyor.
Hasılı kelam bir şeyin inip bir şeyin çıktığı değil,
her şeyin fiyatının yükseldiği bir dönemin içinde gibiyiz.
DÜNYADA 'UCUZ' BİR ŞEY KALDI MI?
Küresel piyasaları yeniden sağlıklı ve doğru bir ilişki içine yerleştirebilecek büyük kırılma ise 5 Kasım’da gerçekleştirilecek ABD’deki başkanlık seçimleri olacak gibi görünüyor.
Joe Biden döneminde hem ABD hem de dünya için işler pek de iyi gitmedi ve 'fiyatlama' anlamında yeni bir sayfa açıldı. Biraz önce de bahsettiğim gibi dünyada yatırım anlamında ‘ucuz’ bir şey kalmadı. Dolar pahalı, altın pahalı, küresel endeksler pahalı, kısacası her şey pahalı. Türkiye’yi bu denklemden ayrı tutuyorum, orada son yıllarda kur ve endeks arasında bir korelasyon söz konusu. Kısmet olursa o tarafı da başka bir vakitte değerlendiririz.
Tabi ki yatırım ve pahalılık arasında üzerinde durduğumuz bu mesele kendi kendine oluşmuş değil. Dünya her anlamda tabiri caizse
. Daha doğrusu
ABD Merkez Bankası FED başta olmak üzere büyük merkez bankaları bize bir mesaj veriyor:
Artık pandemi öncesindeki fiyatlamaları unutun!
Altın almak isteyen bu fiyatlardan alsın, işine gelirse. Borsama yatırım yapmak isteyenler için fiyat bu, ister kabul et ister etme.
YENİ FİYATLAMALARA ALIŞIN DİYORLAR
Pek çok küresel endeksi ve altını uzun süredir zirvelerde tutmalarının sebebi bu aslında.
Yeni dünyaya ve yeni fiyatlamalara alışın diyorlar.
İnsan psikolojisi gereği birkaç yıl önce çok pahalı bulduğumuz bir ürünü bugün artık o kadar da pahalı bulmayız. Misal gram altını bin lira olduğu zaman çok pahalı bulurken bugün -olmaz ya- o fiyatlara bir anlığına düşse varını yoğunu satıp altın alacak kıvama geliriz. Şu anda bize yaptıkları da bu.
Yeni fiyatlamalara alışma dönemindeyiz.
Zaman her şeyin ilacıdır derler. Şu anda piyasa enstrümanlarını zirvelerde bol bol zaman geçirterek insanları yeni fiyatlamalara alıştırma sürecindeler. Ellerinde enflasyon gibi bir bahane ve silah da var. O sebeple çok rahatlar.
Fakat artık ABD seçimlerine sadece iki gün kaldı. Burada yatırımcılara -özellikle de kaldıraçlı piyasalarda işlem yapanlara- naçizane bir uyarı yapalım. Piyasalarda oynaklık kayda değer derecede artacaktır.
Hangi başkan adayının seçimi kazanacağına dair tahminler, anketler ve yeni haberler çıktıkça piyasalar bir o yana bir bu yana oynar.
Dikkatli olunmasında fayda var.
Donald Trump ya da Kamala Harris. 6 Kasım sabahı dünya nasıl bir iklime uyanacak? Merakla bekliyor olacağız…
#ABD
#Seçim
#Donald Trump
#Kamala Harris
#Piyasa
#Ekonomi
#Altın
#Dolar
#Borsa