Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) tarafından "Global Tarım Politikaları, Gıda ve Enerji" temasıyla düzenlenen 18. Uluslararası Kongre ve Sergisi dün Antalya'da başladı. Bin 300'ü aşkın ulusal ve uluslararası delegenin katıldığı, 40'tan fazla sergi alanının yer aldığı organizasyonda; yeni ticaret dinamikleri, hububat sektörü, dünya tahıl piyasaları ile iklim değişikliği konuları masaya yatırıldı. TUSAF Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tezcan, burada yaptığı konuşmada, tüm olumsuz gelişmeler ve risklerin yanında 2023’ün Türkiye için rekorların kırıldığı bir yıl olduğunu vurguladı.
Ekim alanlarındaki artışla beraber son 7 yılın en yüksek üretim rakamı olan 21.5 milyon ton ile yılı kapattıklarını belirten Tezcan, “Gıda arz güvenliğinin dünyayı tehdit eden en büyük sorunlardan biri olduğu bu günlerde ülkece sağlam stoklara sahip olmanın yanında Türkiye olarak uzun zamandan sonra Toprak Mahsulleri Ofisi vasıtasıyla makarnalık buğday ihraç etmiş olduk. Böylece bundan sonraki süreçlerde de stok konusunda endişe duymayacağımızın sinyallerini de tüm dünyaya göstermiş olduk. Türkiye dünyanın un ambarı olmayı gururla sürdürüyor. Türk ununun güvenilirliğinin altını çizerken aynı zamanda düşük gelir gruplarının da güvenli gıdaya erişiminde kilit bir rol üstleniyoruz” ifadelerini kullandı.
“Artan üretimimizle beraber verim ve kaliteyi de dünya standartlarına çıkarmayı başarabilirsek, kendi buğdayımızla ihracat şampiyonluğumuzu taçlandırabiliriz” diyen Tezcan, şunları kaydetti:
“Özellikle son yıllarda devletimizin tarımsal üretime vermiş olduğu büyük destekler meyvelerini vermeye başladı ve son 10 yıldır düşüş eğilimde devam eden ve 6.4 milyon hektara kadar gerilemiş olan üretim alanımız 2023 yılında tekrar 7,3 milyon hektara yükselmiştir. Bu sayede son yılların en yüksek üretim miktarlarına ulaşarak üreticilerimizle birlikte uzun dönemdir hedeflediğimiz sürdürülebilirliği de yakalamış olduk. Artık tarım ve gıdada, yenilikçi yaklaşımlara ihtiyaç duyduğumuz aşikâr. Bu kapsamda yeni sözleşmeli üretim modelimizin ülkemizde ve dünyada tarımsal üretimde yeni bir yol haritası çizeceğine inanıyorum. Burada her geçen gün gelişerek büyüyen lisanslı depoların, yem sektörünün ve tarım finansmanındaki yeni aracılık kurumlarının da bu lokomotifi tamamlayacağını düşüncesindeyim. Bundan sonraki süreçte de sanayicilerin ve üreticilerin iş birliklerinin arttırılması bizleri uluslararası arenada yukarı taşıyacaktır.”
Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan da Türkiye’ye kazandırdıkları lisanslı depoculuk sistemiyle fiyat istikrarına katkıda bulunduklarının altını çizdi. Gürcan, “Şu an 10 milyon ton ürün depolama kapasitesine ulaşmış durumdayız. Diğer firmalarımız da lisans alınca kapasitemiz 24,2 milyon tona çıkacak” dedi. Mahmut Gürcan, Ramazan ayı öncesi gıda denetimlerini sıklaştırdıklarına da değinerek, “Toptan satışların gerçekleştirildiği merkezlerde şimdiden fiyat etiketi kontrollerini sağlıyoruz. Fahiş fiyat artışlarına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz” dedi.
Türkiye, geçen yıl 138 ülkeye 3,7 milyon ton un ihracatı yaparak bu alandaki dünya liderliğini perçinledi. Türkiye İstatistik Kurumu’na göre, Türkiye son 5 yılda 6 milyar dolarlık buğday unu ihracatı yaptı. Bu dönemde 550 milyon 801 bin dolarla en çok ihracat Irak'a gerçekleştirildi. Bu ülkeyi Somali, Suriye, Cibuti ve Venezuela takip etti. 2019'da 1 milyar 51 milyon dolar, 2020'de 950 milyon dolar ve 2021'de 1,1 milyar dolar un ihracatı yapıldı. 2022'de 1 milyar 475 milyon dolar olan un ihracatı geçen yıl 1 milyar 466 milyon dolar oldu.