Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, Karadeniz’de Sakarya Gaz Sahası’nda çalışmaların hızla sürdüğünü belirterek, “2022’nin baharında suyun altına boruları yerleştirerek ilk kaynağı yapacağız” dedi. Temmuz ayında Türkali-2 kuyusunda rezervuar-2 ve rezervuar-3 testlerini başarıyla tamamlandığını ve bu haftada rezervuar-1 testinde günlük 650 bin metreküp gaz akışına ulaşıldığını hatırlatan Bakan Dönmez, bölgede tüm mühendislik çalışmalarının tamamlandığı bilgisini verdi.
11. Türkiye Enerji Zirvesi’nin açılışında konuşan Fatih Dönmez, “Yüksek nitelikli boruların siparişini verdik. 2022’nin baharında suyun altına boruları yerleştirerek ilk kaynağı yapacağız” dedi. Dönmez, alanında uzman, yetkinliği üst seviyede olan bir şirketle birlikte altyapı işinin yürütüleceğini dile getirdi. Dördüncü sondaj gemisinin de 2022’nin bahar aylarında Türkiye’ye ulaşacağını aktaran Dönmez, “4. gemimiz çift kule tasarımına, sert deniz şartlarında çalışabilecek kabiliyete sahip. Yüksek basınçlı rezervuarlarda dahi daha emniyetli şekilde çalışıyor. Karadeniz gazında bütün hesabı kitabı 2023’e göre yaptık” bilgisini paylaştı.
Küresel enerji piyasalarında özellikle fiyat anlamında büyük değişim yaşandığını dile getiren Bakan Dönmez, Türkiye’nin bu süreçte en hızlı toparlanan ülkelerden biri olduğunu vurguladı. Elektrik, doğal gaz ve akaryakıt fiyatlarında yapılan sübvansiyonla vatandaşlara 127 milyar liralık destek sağlandığını aktaran Fatih Dönmez, “Geçtiğimiz hafta faturalardaki TRT payı ve Enerji Fonu’nun kaldırıldığı açıklandı. Her iki fonun kaldırılmasıyla birlikte vatandaşımıza vereceğimiz destek yıllık yaklaşık 3 milyar lira olacak” diye konuştu.
Türkiye’nin yenilenebilir enerjide kurulu gücünün ekim sonu itibarıyla yaklaşık 53 bin megavata ulaştığını ifade eden Bakan Dönmez, yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payının da 2019 ve 2020’de yüzde 42’nin üzerine çıktığını dile getirerek, 2023 hedefine ulaşıldığını bildirdi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz da Türkiye’nin Paris Anlaşması’na uyum sürecinde 2053’e yönelik net sıfır emisyon hedefi belirlediğini anımsatarak, “Net sıfır emisyon amacı çerçevesinde ciddi adımların atılması, sürecin etkin ve adaletle yönetilmesi elzem. Bu kapsamda, önümüzdeki dönemde elektrikli araç ve karbon fiyatlamasını önemli görüyorum” dedi.