AA muhabirine açıklamada bulunan Öztürk, florasan lamba ve tasarruflu ampul kullanımının, sağladıkları elektrik tasarrufu nedeniyle son yıllarda giderek artığına işaret etti.
Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyaların (AEEE) Kontrolü Yönetmeliği kapsamında yer alan floresan atıklarının, geri dönüşüm ve geri kazanım hedefleri doğrultusunda, çevre lisanslı tesislerde işleme tabi tutulması gerektiğini vurgulayan Öztürk, bu lambaların kırıcılarda kırılıp, içlerindeki civanın aktif karbon filtre ile çekildiğini anlattı.
"İşlemden çıkan tozun hepa filtre ile çekilmesi sonucu temiz cam ve metal elde edilir. İşleme tesislerinde floresanların içerisindeki fosforun ve cıvanın ayrıştırılmasını sağlayacak ekipmanlar ile filtre sistemleri bulunması gerekir. Ayrıştırma ekipmanları sonucu oluşan fosfor ve cam tozu ayrı depolanır ve geri kazanımı veya bertarafı sağlanır. Camlar ise içlerinde bulunan yüzde 72'lik silisyum oranından dolayı çimento sektöründe katkı maddesi olarak, lamba sanayisinde tekrar lamba üretiminde veya cam elyaf sektöründe kullanılabilir. Çıkan toz ve aktif karbon içerisinde bulunan civa tehlikeli atık sahalarında özel olarak depolanır. Metaller ise dökümhanelerde işlenir. Aktif karbonda tutulan civa yoğunlaştırılma prosesine tabi tutulursa tekrar yeniden değerlendirilebilir."
Öztürk, floresanların işlendiği geri kazanım ya da bertarafının yapıldığı lisanslı 46 tesis bulunduğunu dile getirerek, "Ayrıca floresanlar, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerince onaylanan 25 adet Atık Getirme Merkezinde biriktirilmektedir. 2009-2017 yılları arasında Bakanlığımız Atık Yönetimi Uygulamasına beyan edilen atık floresan miktarı 2 bin 366 tondur." bilgisini verdi.