Merkez Bankası, güçlü bir adımla faizleri 4,25 puan indirdi. Para Politikası Kurulu; politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faizini yüzde 24’ten yüzde 19,75’e düşürdü. 4,5 yıl aradan sonra yapılan faiz indirimi, ezber bozan karar oldu. Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal’ın ilk toplantısında çıkan kararla, Para Politikası Kurulu Aralık 2015’ten bu yana ilk faiz indirimini yaptı.
Kurların yükseleceğini iddia ederek Merkez Bankası’nın faiz düşürmesini aylardır erteleten tez, dünkü kararla çöktü. 425 baz puanlık düşüşe rağmen TL, dolar ve avro karşısında yükseldi. Karar sonrasında dolar 5,77 liraya yükselse de daha sonra 5,65’e kadar gevşedi. Türk varlıklarına yönelen ilgiyle birlikte Borsa İstanbul, yükselişini dün de sürdürerek 104 bin puanı aştı. Karar sonrası gelen kar satışlarıyla endeks günü yüzde 1,3’lük düşüşle 102 bin 44 puandan tamaladı.
Merkez Bankası, indirim kararının gerekçesinde enflasyondaki düşüşe ve düş ticaret açığındaki dengelenmeye dikkat çekildi. Karar duyurusunda, enflasyon görünümündeki iyileşmenin devam ettiği belirtilerek, yılın ikinci çeyreğinde enflasyonun işlenmemiş gıda ve enerji fiyatlarındaki yavaşlamanın da katkısıyla belirgin bir düşüş sergilediği aktarıldı.
İç talep gelişmeleri ve parasal sıkılaştırmanın etkilerinin enflasyondaki düşüşü desteklediği kaydedilen duyuruda, “Enflasyonun ana eğilimine dair göstergeler, arz yönlü faktörler ve ithalat fiyatları enflasyon görünümünü olumlu etkilemektedir. Bu gelişmelere bağlı olarak, güncel tahminler yılsonu itibarıyla enflasyonun Nisan Enflasyon Raporu'nda verilen öngörülerin bir miktar altında kalabileceğine işaret etmektedir. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinin 425 baz puan indirilmesine karar vermiştir” denildi.
Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir. Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede, parasal sıkılığın düzeyi ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası, fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.
Küresel büyüme görünümündeki zayıflamaya rağmen rekabet gücündeki gelişmelerin etkisiyle mal ve hizmet ihracatı artış eğiliminin sürdüğü, özellikle turizmdeki güçlü seyrin doğrudan ve bağlantılı sektörler kanalıyla iktisadi faaliyeti desteklediği ifade edildi. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun bu yıl sonuna kadar üç toplantısı daha var. Merkez’in 12 Eylül, 24 Kasım ve 12 Aralık’taki toplantılarda da iş dünyasının ve yatırımcıların beklentisini karşılayan faiz indirimlerine devam etmesi bekleniyor. Enflasyonun baz etkisiyle önümüzdeki aylarda aşağı çekilmesiyle faiz düşürme konusunda Merkez Bankası’nın elini rahat olacağı ifade ediliyor.
İş dünyası örgütlerinin temsilcileri, TCMB Para Politikası Kurulu’nun, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 425 baz puan düşürerek yüzde 24’ten yüzde 19,75’e indirmesine ilişkin destek veren değerlendirmelerde bulundu.
MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan ise Merkez Bankası’nın yeni yönetimince alınan faiz indirim kararının en büyük üreticisinden en küçük tüketicisine, ülke ekonomisinin bütün aktörleri adına sevindirici bir gelişme olduğunu ifade etti. “TCMB’nin faiz indirimleri konusundaki bu tutumu, yeni Türkiye’de yeri olmayan ‘yüksek faiz, yüksek üretim maliyeti ve düşük yatırım’ tuzağına daha fazla düşülmeyeceğini göstermiştir” diyen Kaan, MÜSİAD olarak TCMB’nin bu kararının bankaların mevcut faiz oranlarına yatırımcı lehine hızlı bir şekilde yansımasını temenni ettiklerini söyledi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “425 baz puanlık faiz indirimi, piyasaya ve yatırımlara olumlu yansıyacak. Bankalarımızın da bu indirimi en hızlı şekilde kredi maliyetlerine yansıtması çok önemlidir. Bu faiz indirimi ile hem yatırım maliyetleri geriye çekildi hem de girişimcinin tek rakibini mevduat faizi olmaktan bir ölçü daha uzaklaştı. İndirim umut verici ancak tek seferle kalmamalı. Bir trendin başlangıcı olmalı” dedi. Faizin yüksek kaldığı her gün, Türkiye’nin yatırım potansiyelinden çalındığını belirten Şekib Avdagiç, “Enflasyonda aşağı yönlü bir trend yakalamışken, faizle enflasyon arasındaki makası açık tutma lüksümüz yok” uyarısında bulundu.
İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan, bugün açıklanan faiz kararına yönelik şunları söyledi: “Merkez Bankamızın, sanayiciler olarak bizlerin de her zaman altını çizdiği fiyat istikrarı ve finansal istikrar prensibi doğrultusunda almış olduğu faiz indirimi kararını, ekonomimiz açısından çok önemli bir adım olarak değerlendiriyoruz. Kararın önümüzdeki günlerde piyasa faizlerine düşüş yönünde olumlu bir etki yapacağını ve özellikle reel sektörün rekabet edebilme konusundaki temel sorununa çare olabilmesi açısından bir fırsat penceresi oluşturacağını umut ediyoruz.”
ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın ise şunları kaydetti: “Dövizin ve enflasyonun dizginlendiği, işsizliğin geriye düşmeye başladığı, dış ticaretin arttığı, cari açığın düştüğü, borsası 100 bin puanı aşan bir ülkede artık paradan para kazanma dönemi son bulmalı ve yatırıma odaklanılmalıdır. İş dünyası olarak Merkez Bankası’nın bu kararı, son derece yerinde ve beklentilerimiz doğrultusunda olmuştur. Merkez Bankası, yeniden yatırım ve canlanma döneminin startını vermiştir. Elimizdeki ekonomik verilere baktığımızda faizlerin düşürülmesi için gerekli ortam oluşmuştu ve Merkez Bankası da bu konuda gereğini yapmıştır.”
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, faiz indirimini zamanında ve yerinde bir indirim olarak değerlendirdi. Gülle yaptığı yazılı açıklamada; “TCMB’nin önden yüklemeli faiz indirimi, en kısa sürede reel sektörün finansman maliyetlerine yansıması suretiyle, önemli bir adımdır. İlkbaharın bitimiyle birlikte, enflasyondaki yapışkanlık etkisi azalmış, Türkiye’nin ödediği reel faiz yüksek kalmaya başlamıştı. Bu nedenle, söz konusu 4,25 puanlık faiz indirimi, mal ve hizmet ihracatımızın rekabetçiliği açısından çok doğru bir zamanda yapılmıştır. Temmuz ve Eylül aylarındaki toplantılarda yapılabilecek toplam 6 puanlık olası bir indirimin büyük bölümünün bu ayki toplantıda yapılmış olması, ilk etapta Ağustos, Eylül ve Ekim’de piyasayı canlandıracak ve ekonomik büyümeye hızlı bir yansıma sağlayacaktır. Ayrıca, sağlanacak kur istikrarıyla, mal ve hizmet ihracatının da ekonomik büyümeye katkısı katlanarak devam edecektir” ifadelerine yer verdi.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Merkez Bankası’nın politika faizini 4,25 puan indirmesinin olumlu bir gelişme olduğunu belirterek, “Piyasaların üzerinden yüksek faiz kamburunun kalkması için ilk hamle yapılmış oldu. Yüksek faizle Türkiye ekonomisinin yapısal dönüşüm sağlaması mümkün değildi” dedi. Yüksek faizin Türkiye’yi faiz maliyetiyle karşı karşıya bıraktığını ifade eden Baran, “Faiz indirimi katma değerli üretim ekonomisine yönelmek için önemli bir adım” diye konuştu.