İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye’nin büyümesinin üretim ekonomisinden geçtiğini söyledi. Bahçıvan, ekonomi politikaları üstünde fikir birliği sağlanması gerektiğini kaydetti. Ak Parti kongresinden sonra olası bir kabine reformuyla buna dönük ilk adımın atılabileceğine işaret eden. Bahçıvan, “Sonrasında da ekonomi politikaları üstünde fikir birliğinin sağlanmasına dönük adımlar atılacağına dair birtakım duyumlar geliyor’ dedi.
İSO Başkanı Bahçıvan, İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay ve Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Okyay, İSO’nun Çanakkale ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Zeynep Bodur Okyay da sanayinin ilerlemesi ve üretimin artması için ekonomide fikir birliğinin önemli olduğunu söyledi. Sanayiciler, alınan yatırım kararlarında birçok bakanlığın devreye girdiğini bunun da zaman kaybıyla birlikte yatırım iştahını azalttığını söyledi.
Bürokratların ‘Hata yapmamak için iş yapmayayım’ mantığıyla hareket etmesinin yatırımları geciktirdiğini, bunun da pazar ve para kaybına yol açtığını belirten sanayiciler, “Sanayici başarılı olamazsa parasını ve işçisini kaybediyor, siyasetçi başarılı olamazsa oy ve iktidarı kaybediyor ama bürokrasi hatalı olsa da yerinde duruyor. Yeni dönemde özellikle bürokraside bir reformun yapılması şart” dedi. Bahçıvan, “En büyük yapısal reform, bürokrasi performansının farklı bir boyuta geçmesi” dedi.
Zeynep Bodur Okyay da, bürokrasinin hata yapmamak için imza atmadığını, yapılan başvuruların uzun süre bekletilmesinin ise zaman kaybına neden olduğunu belirtti. Üretim reform paketinin simgesel anlamda bir değeri olduğuna da dikkat çekildi. İSO Başkanı Bahçıvan, “Ar-Ge Yasası, Patent Yasası, üretimin temel sorunlarını çözme noktasında öneriler getiriyor. Bu konuda güzel görüşmeler var. Şimdi Üretim Reform Paketi’yle Maliye Bakanlığı’nda “Yıllardır size bunları boşuna yaptırdık” diyen bir mantığın hakim olması çok güzel. Paradigma değişikliğini gösteriyor. Sanayinin pek çok sorununun sona ermesine yardım edebilir. Yine Ar-Ge devrimsel bir kanun” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin en büyük problemlerinden birinin vizyonu olmayan şehirler olduğunu söyleyen İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, rektörlerin bunu sağlamak için şehir CEO’su gibi olmaları gerektiğini söyledi. Bahçıvan, “Rektörler, şehir CEO’su gibi olmalı. Dünya görüşüne sahip kişiler arasından seçilmeli. Üniversiteler üzerinden şehrin gelişimini oluşturmak gerekiyor” dedi. Araştırma üniversiteleri modelinin çok daha güçlü şekilde ortaya koyulması gerektiğine dikkat çeken Bahçıvan, memur yetiştiren dallar yerine şehirlere niteliksel katkı sağlayacak dalların yaygınlaşması gerektiğini savundu.
Bahçıvan, sanayicilerin tapu sahibi olmaması gerektiğini de vurguladı. Arazisi kıymetlenen sanayicinin toprak rantını düşünmeye başladığını kaydeden Bahçıvan, “Birçok ailede sanayi- toprak rantı ikilemi nedeniyle kavgalar yaşanıyor bu da sanayiye zarar veriyor. Sanayici parasını toprağa yatırmak yerine devletten uzun vadeli kiralamalı” değerlendirmesi yaptı.
Sanayicilerin devlet tarafından reyting sistemine tabi tutulması gerektiği de savunuldu. Geçmişinde devlete hiç bir şekilde sorun çıkarmamış şirketlere bürokrasinin daha pozitif yaklaşması önerisinde bulunan Bahçıvan, bu elastikiyetin, Türkiye’nin önünü açabileceğini vurguladı. Dünyanın devlet destekli ilk ve tek markalaşma programı olan Turquality kriterlerinin de ölçümleme için başlangıç alınabileceğine vurgu yapıldı.
Kur artışından dolayı kredi ve teminatlarda makasın açıldığını dile getiren Bahçıvan, "Bu nedenle bankalar teminat baskısını devreye aldı. KGF, reel sektöre ciddi kaldıraç oldu. Hatta reel sektör uzun zamandan sonra bankalarla pazarlık gücüne sahip oldu. Bu, Türkiye’de reel sektörün finansmanda elde ettiği bir reformdur. Yapanların eline sağlık. Çoğunluğu Eximbank üzerinden kullandırılıyor. Bununla birlikte bu kadar destekte istismar olabilir. Bu da cezalandırılmalı” dedi.