Şehrin gürültüsünden kaçarak doğayla iç içe yaşamak isteyenlerin tarım arazilerini bölerek satın aldıkları hobi bahçeleri, tarımsal üretimi olumsuz etkiledi. Tarım alanlarını küçük parsellere bölerek çitle çevirenler, ürün yetiştirmek için satın aldıkları alanları zamanla havuzlu ve lüks yapılara dönüştürerek, ikinci evleri olarak kullanmaya başladı.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi 2'nci Başkanı Banu Onan Erdal, oda olarak hobi bahçeleri sorunu ile yıllardır mücadele ettiklerini söyleyerek, yasadan beklentilerini dile getirdi. Verimli tarım arazilerinin kanunlarla bölünmesinin yasak olduğunu ancak hobi bahçeleri mantığıyla bu arazilerin kooperatif ve özel şirketler üzerinden şahıslara verildiğini iddia eden Erdal, "Tarım yapma mantığıyla, bölünemeyecek bu arazileri kooperatif hissedarlarına bazı yerlerde 500, bazı yerlerde 200 metrekarelik alanlara bölüp hisse sahibi yapıyorlar. Özellikle Covid-19 sürecinden sonra sağlıklı ve güvenilir gıdaya talep arttığı için çok cazip geliyor. Orada kendi üretimlerini yapacaklarını düşünüyorlar. Tarım vasfında arazilere konteyner ile beton atılıp çimlendirme yapılıyor. Bizim güvenli gıdaya ihtiyacımız varken tarım arazileri yok ediliyor" dedi.
Tarımsal üretimin emek isteyen bir iş kolu olduğunu söyleyen Erdal, hobi bahçeciliği işine soyunanların zaman içinde bu üretimden vazgeçtiğini anlattı. Tarım arazilerinin bu nedenle atıl kalabildiğine dikkat çeken Erdal, şöyle konuştu:
"Tarım müdürlükleri ve belediyeler gerekeni yapıp ceza kesiyor. Dekar başı 6- 7 lira ceza kesiliyor. Fakat iş işten geçmiş oluyor. Yıkım kararının ardından da bir mağduriyet doğuyor. Masraflar bu kandırılmış insanlara ödettiriliyor. Verimli araziler yok oluyor. Yeni yasa tasarısının ayrıntılarını meclis açılınca öğreneceğiz ama duyduğumuza göre cezalar artacak. Bundan sonra caydırıcı olabilir. Bunu yapan şirketler ya da kooperatifler insanları mağdur ediyor. Belki gerçekten orada bir şeyler yetiştirip çocuklarına sağlıklı gıda tükettirmek isteyenler var. Ama orası zamanla partilerin verildiği bir mekan haline getiriliyor. Üretim yapmak isteyenler bu işin külfeti olduğu için başarılı olamıyor. Sadece hafta sonları giderek bir tarım üretimi yapamıyorlar. Sonuçta çok sayıda minyatür yazlıklar olarak karşımıza çıkıyor."
Belediye olarak kaçak binalara ceza kesme yetkileri bulunduğunu anlatan Mustafa Kayalar, 500 binayı yıkıma sevk ettiklerini belirterek yıkım ihalesinin ardından peyderpey yıkılacağını ifade etti. Metrekaresine göre ceza miktarlarının da değiştiğini kaydeden Kayalar, şunları söyledi:
"Konteyner, prefabrik veya betonarme fark etmez büyüklüğüne göre ceza kesiliyor. Şu anda yüzme havuzlu, basketbol sahalı hobi bahçeleri var yani tamamen amacından çıktı. Bir yazlık gibi ikinci ev gibi oldu. Yaklaşık 3 ile 10 bin TL arası ceza kesiyoruz. 4 milyona yakın ceza kestik. Şimdi bir kanun tasarısı var. Bu kanun bizim de elimizi güçlendirecek. Menderesimiz, İzmir'imiz ve Türkiye'mize tarımsal alanda zarar gelmemesi için bu kanun iyi olacak diye düşünüyorum. İnşallah bir an önce çıkar biz de bu yasaya göre işlemlerimizi yaparız."
Menderes ilçesinde üreticilik yapan İbrahim Gök (59) ise hobi bahçesini kesinlikle istemediklerini belirterek, çiftçilik alanlarının öldürüldüğünü savunarak, "Biz mısır, karpuz, domates, kavun, pırasa üretiyoruz. Yani topraklarımızda var oğlu var. Biz istemiyoruz hobi bahçesi. 1500 ile 1700 kilo arası darı, 12 ton domates alırız. 9 çocuğum var. Toprak hobi bahçesi yüzünden bölünüyor" diye konuştu. Mısır üreticisi Süleyman Porsuk da "Hobi bahçeleri genelde tarım arazimizi öldürüyor. Biz çiftçi olarak istemiyoruz. Toprakları parselleyip şahıslara satıyorlar. Kimse orda üretim yapmıyor. Sadece hafta sonları geliyorlar" dedi.