Nebati, bir otelde düzenlenen Mersin İş Dünyası Buluşması'nda, iş dünyası temsilcileriyle farklı platformlarda bir araya gelip istişarede bulunmaya önem verdiklerini söyledi.
Kentin "yıldızını daha da parlatmak" için gece gündüz çalışacaklarını belirten Nebati, Mersin'e her alanda yeni başarılar kazandırıp, yeni rekorlar kıracaklarını vurguladı.
Nebati, seçim sürecine değinerek, "Seçim sürecinde kimileri var ki sürekli masal anlatmakla meşgul. Bakıyorsunuz bir gün çıkıp hiç bakanlık yapmadığı halde 'Ben maliye bakanıyken' diye rahatça beyanat veriyor. Ertesi gün bakıyorsunuz bizim çoktan hallettiğimiz vergisel bazı konularda ileride çözeceğine dair beyanatlarda, vaatlerde bulunuyor. Yani bizim icatlarımıza bir türlü yetişip attığımız adımları dahi takip edemiyorlar. Art arda hayata geçirdiğimiz uygulamaları, sağladığımız sayısız kolaylık ve desteği zaten hiç bilmiyorlar. Akıllarına gelen her konuda, mevcut uygulamalardan habersiz bir şekilde, hiç ölçüp biçmeden boş vaatler sıralayıp duruyorlar. Ancak Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde bizler, boş laf değil, milletimize asırlık eser ve hizmetler kazandırıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin geçmişte kronik hale gelen bütçe açığı sorununa AK Parti hükümetleri döneminde son verdiklerini dile getiren Nebati, "Kamu borç stokunu önemli ölçüde azaltırken sosyal güvenlik sisteminde önemli reformları hayata geçirdik ve mali sürdürülebilirliği tesis ettik. Yaptığımız düzenlemelerle, bankacılık sektörünün finansman sağlama işlevini sağlıklı bir şekilde yerine getirmesine imkan tanırken, sermaye yapısını güçlendirdik ve aktif kalitesini de iyileştirdik." diye konuştu.
Nebati, 1990'lı yıllardaki koalisyon hükümetlerinin uyguladığı hatalı ve istikrarsız politikaların, ekonomide ve ülkedeki güven ortamında büyük tahribata sebep olduğunu dile getirerek, kişi başına geliri de üst-orta gelir grubuna yükseltmeyi başardıklarını anlattı.
Türkiye ekonomisinin şoklara karşı önemli ölçüde dayanıklılık kazandığını aktaran Nebati, kazanımların ekonominin yapısal kırılganlıklarıyla mücadelede önemli bir temel sağladığına işaret etti.
Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaşadıklarımız bize açık ve net bir şekilde göstermiştir ki tek başına faizi odağına alan para politikaları, ülkemizin yapısal sorunlarımıza çözüm üretememiştir. Tam aksine yüksek faiz ortamında yaşanan kısa vadeli sermaye girişleri, yapısal sorunların daha da derinleşmesine yol açmıştır. Bu nedenle, ülkemizin iç dinamiklerini dikkate alarak yeni bir yol haritası çizmemiz, yeni bir politika seti belirlememiz elzem hale gelmişti. Özellikle son yıllarda küresel salgın ve jeopolitik sorunlar başta olmak üzere üst üste gelen çoklu küresel krizler, tüm dünyada hızlı ve kökten bir değişim ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bölgeselleşme, kendi kendine yetebilme gibi kavramların ön plana çıktığı bu yeni dönemde, gelişmiş ekonomiler tarafından 'tek doğru' gibi lanse edilen, ezbere uygulanan konvansiyonel yöntem ve reçetelerin gelişmekte olan ekonomiler için yetersiz kaldığı aşikardır."
Türkiye Ekonomi Modeli kapsamındaki politikaların başarısının, büyümede, istihdamda, ihracatta ve turizmde elde edilen iyi sonuçlarla tescillendiğini vurgulayan Nebati, Türkiye'nin 2022'de yüzde 5,6 ile dünyada en hızlı büyüme performansı sergileyen ülkelerden biri olduğuna dikkati çekti.
Nebati, Kovid-19, Rusya-Ukrayna Savaşı ve Kahramanmaraş merkezli depremlere rağmen makine teçhizat yatırımlarının 13 çeyrektir büyümeye devam ettiğini, üretim kapasitesi artışının da sürdüğünü dile getirdi.
Mersin'deki firmaların ihracat başarısının ve bu imkanları getiren iktidarın alkışlanması gerektiğini belirten Nebati, "Dün söylüyor 'Işıltılı gözler buraya gelmiş'. Ya biz umutluyuz, umut doluyuz. Mersin'i, limanı gördüğümüz zaman, 'Liman bana yetmiyor, konteyner bana yetmiyor' dediği zaman heyecanlanıyoruz, gözlerimiz ışıldıyor, umudumuz artıyor." ifadesini kullandı.
Bakan Nebati, ekonomik aktivitedeki iyileşmeye iş gücü piyasasın da eşlik ettiğini anlatarak, şöyle konuştu:
"İstihdam, salgının en şiddetli dönemine kıyasla yaklaşık 6,5 milyon kişi artarak 2023 yılı şubat ayı itibarıyla toplam 31,5 milyon kişiye ulaşmış, küresel tedarik zincirlerinde yaşanan sorunları da avantaja çevirmeyi başaran bir ülkemiz var. İhracatını 255 milyar doların üzerine yükseltirken, küresel ihracattaki payını da artıran bir Türkiye var. Diğer birçok ülke, turizmde halen salgın kaynaklı yaralarını sarma aşamasındayken, biz 2022'de 51,4 milyon ziyaretçi ve 46,3 milyar dolarlık turizm geliriyle rekor kırdık. Üstelik tüm bu başarılar, küresel ekonominin oldukça zorlu bir süreçten geçtiği bir dönemde elde edilmiştir. Bilinmelidir ki bu zor dönemde kaydetmeyi başardığımız tüm bu somut başarı ve kazanımlar, bugüne değin salt siyasi veya iktisadi çıkar kaygılarıyla karamsar tablolar çizmek dışında hiçbir şey yapmayanları nasıl ki hep boşa çıkarttıysa, bundan sonra da asla farklı olmayacaktır."
Sürekli yönetim krizleri yaşayan, içe kapanık, antidemokratik ve ithal reçetelerle derman bulmaya çalışan 1990'lı yıllar Türkiye'sinin çoktan geride kaldığının altını çizen Nebati, bugünün Türkiye'sinin, stratejik devlet aklını, tecrübesini ve güçlü millet iradesini arkasına alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, bölgesel ve küresel dengeleri değiştirebilen bir oyun kurucu konumunda olduğunu söyledi.
Bugünün Türkiye'sinin, yarına inançla ilerleyen, Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmeye, yarına yön vermeye kararlı insanların ülkesi olduğunu belirten Nebati, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye Yüzyılı'nda da siyasi ve ekonomik istikrarla birlikte güven içinde kapsayıcı, dengeli, sürdürülebilir ve güçlü büyümeye devam edeceğiz. Yatırımların hizmetler ve inşaattan ziyade yüksek katma değer ve teknoloji odaklı sanayi sektörleri ile turizm gibi üretken alanlara yönelmesini desteklemeye devam edecek. Kredi Garanti Fonu kapsamındaki selektif kredi yaklaşımımızı da güçlendireceğiz. Kapsayıcı ve dengeli büyümeden halkımızın tüm kesimlerinin yararlanabilmesi için sosyal refahı esas alan, istihdam dostu politikalar önceliğimiz devam edecektir. Son dönemde tarihimizin en yüksek seviyesine ulaşan istihdam piyasamızda daha fazla ve daha nitelikli iş imkanları oluşturacağız. İş gücü piyasasının yeşil ekonomi, döngüsel ve dijital ekonomi ile iklim değişikliği sebepli dönüşümlere hızla adapte olmasını sağlayacağız. Ortaya çıkan beceri ihtiyaçlarını hızlıca karşılayarak yeni istihdam fırsatları oluşturacağız. Kadınların ve gençlerin iş gücüne katılımında gelişmiş ülkeler seviyesini önce yakalayıp sonra da aşarak büyüme potansiyelimizi istikrarlı şekilde artıracağız."
Nebati, Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı'nı kararlılıkla uygulayacaklarını vurgulayarak, "Halkımızın refahının artması, sosyal adalet ve gelir dağılımının iyileşmesi için enflasyonda kalıcı düşüşün sağlanması, Türkiye Yüzyılı'nda vazgeçilmez hedefimiz olacaktır. Fiyat istikrarını temin ederek kaynakların verimli alanlarda kullanılmasını, sürdürülebilir büyümeyi ve ekonomik refahı destekleyeceğiz. Bu çerçevede finansal istikrarı güçlendiren, Türk lirasına güveni artıran politikalar uygulayacağız. Ayrıca gıda arz güvenliğinin temini ve tarımsal maliyetlerin düşürülmesi için Fiyat İstikrarı Komitesi, Gıda Komitesi ve Finansal İstikrar Komitesi gibi komitelerimizdeki çalışmalarımızı tam bir koordinasyon içerisinde sürdüreceğiz. Para, maliye ve makro-ihtiyati politikalar arasındaki eşgüdümü bu vesileyle daha da kuvvetlendireceğiz." dedi.
Sosyal ve çevresel etkilerin yanı sıra finansal getirileri de dikkate alan yatırımları geliştirecek destek mekanizmalarını hayata geçireceklerine değinen Nebati, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sağlayacak yatırımlar ve projeleri destekleyeceklerini bildirdi.
Nebati, cari açığı yapısal bir mesele olmaktan çıkaracaklarını ve bu sorunu kalıcı bir şekilde geride bırakacaklarını vurgulayarak, "İstikrarlı bir şekilde cari fazla vererek ülkemizin kendi kendine yeten bir Türkiye olmasını hedefliyoruz." dedi.
"Yerli, yenilikçi ve yeşil üretim ekonomisi anlayışıyla, Türkiye'yi en büyük küresel sanayi ve ticaret merkezlerinden biri haline getireceğiz." diyen Nebati, şunları kaydetti:
"Mal ve hizmet ihracatımızı nitelik ve nicelik bakımından artırarak yüksek katma değerli ihracat artışı sağlayacağız. Cari açığı düşürerek döviz talebinin ithalat fiyatları üzerindeki baskısını azaltacağız. Ülkemizin küresel değer zincirindeki konumunu güçlendirecek, ihracatta bölgesel bağımlılığı azaltarak ürün ve pazar çeşitlendirmesini de destekleyeceğiz. Öngörülebilirliği artırarak yatırımcı dostu politikalarla doğrudan uluslararası yatırımı artıracak, iş ve yatırım ortamını daha da iyileştireceğiz. KOBİ'lerin üretkenlik odaklı büyümelerini sağlamak amacıyla finansmana erişimi kolaylaştıracağız. Bu işletmelerimizin kurumsallaşmaları ve küreselleşmelerine yönelik yeni mekanizmalar geliştireceğiz. Turizm sektörümüzün tanıtım ve çeşitlendirme faaliyetlerini daha da artıracağız. Sezon süresinin uzamasına ve 12 ay boyunca turizm faaliyetlerinin sürmesine katkı sağlayacak çalışmaları destekleyeme devam edeceğiz. Böylece, 2028'de 90 milyon turist ile 100 milyar dolar gelir elde etmeyi hedefliyoruz."
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "Çukurova Bölgesel Havalimanı'na ilk uçağı Allah'ın izniyle bu hafta test sürüşü yapmak üzere indirmiş olacağız." dedi.
Kente dair güzel bazı haberlerinin olduğunu belirten Nebati, "Çukurova Bölgesel Havalimanı'na ilk uçağı Allah'ın izniyle bu hafta test sürüşü yapmak üzere indirmiş olacağız. Ayrıca, 11,7 kilometrelik havalimanı bağlantı yolunu da tamamladık. Yakın zamanda onu da hizmete alıyoruz. Haziran sonu itibarıyla inşallah tarifeli uçuşlarımızla Çukurova Bölgesel Havalimanı'na geleceğiz. İhracatçılarımıza, turizm sezonunu bekleyenlere ve iş dünyamıza, Mersinli hemşerilerimize hayırlı olsun." ifadelerini kullandı.
Nebati, Çeşmeli-Kızkalesi Otoyolu'nun temel atma törenini çok kısa sürede yapacaklarını, Akdeniz Sahil Yolu'nda Aydıncık-Gözce arasında 3 tünel ve 1 viyadük olmak üzere toplam 5,6 kilometrelik yolun açılışa hazır durumda olduğunu dile getirerek kentte 2003-2023 yıllarında 13 baraj, 10 gölet, 50 sulama tesisi ve 75 taşkın koruma tesisi olmak üzere 166 tesisin hizmete alındığını anlattı.
Yapılan ve yapılacak yatırımlarla Mersin'de tarımın, ticaretin, turizmin, ulaşımın ve diğer alanın gelişmesine katkıda bulunmaya devam edeceklerini vurgulayan Bakan Nebati, şehrin kalkınması için birlikte çalışarak hayırlı sonuçlar alacaklarını aktardı.
Nebati, Türkiye'de geçmişte hayal olan birçok şeyin somutlaştırıldığını belirterek şöyle konuştu:
"Biz, Ayasofya'nın müzeden camiye çevrilmesinden sonra 'Gerekirse Sultanahmet'i de müzeye çeviririz' diyenlere rağmen çalışıyoruz, üretiyoruz. Biz daha 1990'lı yıllarda kendisini ifade etmekte zorlanan, utanan, korkanların şimdi çıkıp 'Ben Aleviyim' diyebilecek özgürlüğünü sağlayan bir iktidarın bakanı olarak söylüyoruz bunları. Kendisini hiçbir şekilde ötekileştirmeyen, ayrı görmeyen, 'onlar' diye bakılmayan, tamamının biz olarak görüldüğü bir iktidarın bakış açısıyla konuşuyoruz ve söylüyoruz. Hiç kusura bakmayın siz ötekileştirdiniz, biz 'biriz, beraberiz' dedik. Siz kendi mensup olduğunuz mezhebi ifade etmekten utandınız, biz size 'mezhebinizin özelliklerini çıkın rahat bir şekilde söyleyin' özgürlüğünü sağladık. Siz Tunceli derken biz 'Dersim' demeyi öğrettik sizlere. Siz Kürtlere 'Kürtçe konuşamazsınız' dediğinizde 'Kürtler konuşabilir' dedik."
Nebati, Türkiye'nin yerli otomobili Togg'un yollarda olduğunu belirterek "Biz Togg ile geldiğimizde kavga etmeyi sevenler çıktılar dediler ki 'kavga edelim'. Yahu kavga geride kaldı, biz kavga etmiyoruz, etmeyeceğiz. Biz Mersin'e hizmet etmeye, hizmetkar olmaya geldik çünkü hizmetkar da güler yüzlü olmak zorunda, güler yüzlü olacağız diyoruz. Hala kavgaya çekmeye çalışıyorlar. Ya sen ne yapacaksın, ne ürettin? Taş üstüne taş koydun mu? Aynaya bakarak kendinle kavga edebilirsin. Benimle kavga etme, biz kavga etmeye gelmedik. Biz Mersin'e hizmet etmeye geldik." dedi.
Vatandaşların Togg'a imrenerek baktığını vurgulayan Nebati, "Şimdi Türkiye'nin her tarafına araçlarımız dağılıyor. Araçlarımızı kullanıyoruz. Ne adı? Togg. Merak etmeyin tok da böyle. 1970'li, 80'li yıllarda hep 'Arabanın kapısını kapatıyorsun ne kadar da tok' diyorlardı değil mi? Bizim arabanın kapısı da tok bataryası da sağlam. Teknolojiyi yakaladık, gidiyoruz." diye konuştu.
Nebati, Türkiye'nin savunma alanındaki yatırımlarını anlatarak şunları kaydetti:
"Bak bizim İHA'larımıza, SİHA'larımıza, terörist kafasını çıkaramıyor. Ne diyorlar? 'Ben 3 ayda vize alacağım' diyor. Hafifliğe bakın ya. Ne veriyorsun karşılığında? 'Suriye'den çıkacağım' diyor. Başka ne vereceksin? Güney Kıbrıs'ı tanıyacaksın, Doğu Akdeniz'i boşaltacaksın, hafifliğe bakın. Bir vize uğruna ülkenin geleceğini peşkeş çekiyorsun. Beka, vatan, millet, derdi yok, 'Vize alacağım bunlara boyun eğeceğim, kasanın anahtarını da IMF'ye vereceğim'. Yazıklar olsun."
Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin (NGS), İstanbul'un elektrik ihtiyacını karşılayacak seviyede olduğunun bilgisini veren Nebati, 27 Nisan'da Türkiye'nin nükleer tesise sahip olduğunun tescillendiğini belirtti.
Nebati, Türkiye'nin küresel bir güç olmasının durdurulamayacağını vurgulayarak "Türkiye, küresel sarsıntılar devam ederken 1990'lı yıllarda olduğu gibi koalisyon hükümetlerinin istikrarsız gelgitlerine bir kez daha teslim olmayacak. Türkiye, Türkiye Yüzyılı'na adım attı, atmaya da devam edecek inşallah. İnanıyorum ki dün olduğu gibi bugün de Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda Mersin'imizin ve ülkemizin yarınlarına birlikte yön vereceğiz." ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından program, basına kapalı soru cevap bölümüyle devam etti.