Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Başkanı Mustafa Satıcı, "Bakanlık bu mantıkla devam ederse Türkiye'nin ihracatının önünü tıkar. Bundan ülke kaybeder" dedi.
BAİB Başkanı Mustafa Satıcı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın Habur ve Cilvegözü sınır kapılarında iki ayı aşkın süredir başlattığı 'Kırmızı Hat' uygulamasının ihracatı kilitlediğini açıkladı. Satıcı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın Habur ve Cilvegözü sınır kapılarında kısmen durdurup tekrar uygulamaya koyduğu Kırmızı Hat'tın ihracatçıyı zora soktuğunu dile getirdi. Kırmızı Hat uygulamasında ihracat TIR'larındaki ürünlere yönelik 'tam sayım' yapıldığını belirten Mustafa Satıcı, bu iki gümrük kapısına gönderilen ihracat ürünlerinin burada indirilip, tek tek açılıp, kontrol edildikten sonra tekrar araca yüklenerek ciddi bir zaman kaybına yol açıldığını kaydetti.
TESLİM SÜRESİ 12 GÜNE ÇIKTI
Türkiye'nin en büyük ikinci ihracatçısı konumundaki Irak'a ihracatın kilitlenme noktasına geldiğini belirten Satıcı, "Denetimden kaçmıyoruz ancak bu uygulama nedeniyle ihracat teslim sürelerine uyamıyoruz. 3 gün olan teslim süreleri 10- 12 güne kadar yükseldi. Bu durum sınır kapılarında ciddi bir yığılmaya ve TIR'ların günlerce sınır kapılarında beklemesine yol açıyor" dedi.
Bakanlığın gerekli altyapıyı oluşturmadan bu uygulamaya geçmesinin yanlış olduğunu kaydeden Satıcı, "İhracatçılar olarak zaman kaybına tahammülümüz yok. Risk esaslı denetimden yanayız ve bütün dünyada da risk esaslı uygulamalar mevcuttur. Yapılan uygulamanın dünyada başka örneği yok. Yüzde 100 mal kontrolü gibi bir şey söz konusu olamaz" diye konuştu.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın son dönemde uygulamalarıyla hayal kırıklığına yol açtığını söyleyen BAİB Başkanı Mustafa Satıcı şöyle dedi:
"İhracatçıyı değil ithalatçıyı denetleyin. Bazı ithal maddelerin Türkiye'de işlendikten sonra ihraç edilmesinde bazı usulsüzlükler ve yolsuzluklar yapıldığı iddiaları her dönem var. Yüzde 100 denetim yapılsa bile bunun önüne geçmek mümkün değil. Bunların yakalanıp sektörden uzaklaştırılması gerekiyor. Burada bir uygulama yaparken sektörün yüzde 100'ünü mağdur edecek bir yapıya sokmanız, mevcut durumdan çok daha kötü durumlar doğurur. Irak'a navlun (taşıma şirketlerine ödenen ücret) fiyatları iki katına çıktı. Bu bile başlı başına masaya yatırılacak bir konu. 3-4 günde Irak'a giden araçların transit süreleri 10- 12 güne çıktı. Yaş sebze meyve bu konuda çok daha özel hassasiyet gerektiren bir durum. Ürünün raf ömrü 3 gün ama 10'uncu gün alıcıya ulaşıyor. Alıcı bu malı reddetmiyor. Bir şeklide değerlendiriyor ama orada ürün değer kaybediyor. Bu değer kaybı kısmen buradaki ihracatçıya, kısmen oradaki pazara yansıyor. Kar fırsatlarını değerlendiremiyorsunuz. Bunları ölçmek çok kolay değil ama burada ciddi bir mağduriyet olduğu ortada. Sadece yaş sebze meyve değil bütün diğer sektörlerin, gıda, sanayi sektörlerinin de şikayeti var."
Türkiye İhracatçılar Meclisi, İhracatçı Birlikleri ve Ekonomi Bakanlığı'nın ortak bir çalışma yapması ve sorunun çözülmesi gerektiğini belirten BAİB Başkanı Satıcı, "Bir şekilde bunu düzene sokacağız. Çünkü başka türlü işler yürümediği zaman, tıkandığı noktada ihracatımız durma noktasına gelir. Türkiye'nin ciddi anlamda ara mal ithalatı var. Hoşumuza gitse de gitmese de tablo bu. Çünkü ham maddeyi bir şekilde ucuza mal edersiniz ki, satarken ihraç ederken rekabet gücü elde edebilesiniz. Türkiye'de 60 bine yakın ihracatçı var. Dahil de işlemeyi konuşmaktan ziyade Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın uygulamaları çok daha sıkıntılı. Onları konuşup çözmek gerekiyor. Bakanlık uygulamalarına bu mantıkla devam ederse Türkiye'nin ihracatının önünü tıkar. Bundan ülke kaybeder" diye konuştu.