IMF Türkiye’yi durdurmak istiyor

Yeni Şafak
Haber Merkezi
04:0018/02/2018, Pazar
G: 18/02/2018, Pazar
Yeni Şafak
Live Consulting& Academy tarafından düzenlenen etkinlikte (soldan sağa) Gianni Demichelis, Oğuz Satıcı, Elio D’anna, Sinan Ergin, Emre Alkin biraraya geldi.
Live Consulting& Academy tarafından düzenlenen etkinlikte (soldan sağa) Gianni Demichelis, Oğuz Satıcı, Elio D’anna, Sinan Ergin, Emre Alkin biraraya geldi.

Uluslararası Para Fonu (IMF), bu yıl da sürmesi beklenen yüksek büyümeyi durdurmak için skandal bir adım attı. Küresel finans kuruluşlarının Türkiye için sürdürülebilir güçlü büyüme tespitlerini görmezden gelen IMF, "Merkez Bankası faizi arttırmaması durumunda enflasyon tek haneye düşmez" diyerek iflas eden politikalarıyla faiz lobisinde saf tuttu.

Türkiye’nin 2017 yılı büyümesi karşısında şaşkına dönen Uluslararası Para Fonu (IMF), bu yıl da devam etmesi beklenen yüksek büyümeyi durdurmak için skandal bir adım attı. Türkiye ekonomisinin aşırı ısınma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu idida eden IMF, “Türk lirasındaki değer kaybı, artan talep ve maliyet baskısı enflasyonu yükseltiyor. Merkez bankasının daha fazla faizi arttırmaması durumunda enflasyon tek haneli rakamlara düşmez” iddiasında bulundu.

IMF’nin yıllık gözden geçirme çalışmalarının ardından yaptığı önerileri sorduğumuz uzmanlar, “IMF açıkça büyümeyi düşürün, vergileri arttırın, faizleri yükseltin, para politikasını daha sıkı hale getirin” değerlendirmesinde bulundu.

Uzmanlar, uluslararası bankacılık sisteminin menfaat çarkı için çalışan IMF’nin yaptığı önerinin aksine Türkiye’nin daha fazla yatırım, daha fazla istihdam, daha fazla üretim ve daha güçlü büyüme için faizlerin düşürülmesi gerektiğini belirtiyor. IMF’nin yaptığı bu önerinin 2017’de dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi olan Türkiye’yi durdurma planını olduğu belirtiliyor.

IMF POLİTİKALARI İFLAS ETTİ

IMF’nın 1990-2002 yılları arasında Türkiye ile yaptığı stand-by anlaşmalarını hatırlatan uzmanlar, bugünkü söylemleri tanıdık bulduklarını ancak Türkiye’nin eksi gibi zayıf bir ülke olmadığına dikkat çekiyor. 2017’yi yüzde 7’lik büyümeyle kapatması beklenen Türkiye’nin iflas eden IMF politikalarına ihtiyacı olmadığını rakamlar gösteriyor.

FAİZ ARTIŞI ÖNERMEK
IMF’YE DÜŞMEZ

Işık Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Murat Ferman; IMF’nın Türkiye ekonomisinin 2017’ye ait dinamiklerini değerlendirerek pozitif yönde bir güncelleme yaptığını ancak yetersiz değerlendirmelerde bulunduğunu söyledi. Ferman, “Türkiye’de vergi oranları konusunda birşey diyemeyiz. IMF’nin bu değerlendirmesini kendi içinde, ele almalı. Bu iş IMF’nin değerlendirmesiyle, ortaya koyulabilecek basit bir unsur değil. Geçtiğimiz yıl beklenin çok üstünde vergi tahsilatı gerçekleştirildi. Türkiye’de vergi tahsilatı konusunda sorun yoktur. Ancak, oranlar konusunda da bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. IMF sonuca bakıyor. Enflasyondan harekete bakarak bunu yapıyorlar. Ama IMF’ye hatırlatmak gerekir ki Türkiye’de faiz olgusu da o kadar basit bir unsur değildir. Kompozit nedenleri vardır. Dolasıyla sadece tabela manşet rakamına bakarak, faizlerin arttırılmasını ileri sürmek doğru değil. Kağıt üzerinde onlar için tutarlı ama Türkiye ekonomisine ne kadar uyar onu da değerlendirmek bize düşer. IMF’ye düşmez” dedi.

ONLAR TÜRKİYE’Yİ DÜŞÜNMEZ

İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Dündar Murat Demiröz de şunları dile getirdi:

"IMF için önemli olan kendi ceplerine giren paranın devamlılığıdır. Türkiye’nin üreticisi, çiftçisi, işçisi, işvereni, girişimcisi ne halde düşünmezler. Faiz meselesine gelince ben her zaman söylüyorum. Düşük faiz yüksek kur modelinden yanayım. Türkiye’yi yüksek faizle dışa bağımlı hale getirdiler. IMF’nin derdi Türkiye’nin büyümesi ve refahı değil... Onların tahminleri ve yapmaya çalıştıkları yönlendirmeler bizim menfaatimize göre olmuyor. Biz biraz daha yüksek enflasyon ama hızlı büyüme elde etmek zorundayız. Hükümetin, düşük faiz yüksek kur politikası doğrudur."

IMF’NİN SÖYLEMİ YANLIŞ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yüksek faizlerin enflasyonu da yükselttiğini ısrarla dile getiriyor. Erdoğan, bu konuyla ilgili son çıkışını geçtiğimiz günlerde şu değerlendirmeyle yaptı:

  • “Bugün de aynı tezi savunuyorum. Sebeptir faiz. Netice enflasyondur. Faiz yükseldikçe enflasyon yükselecektir. Asla düşmeyecektir. Ama ne yazık ki biz bunu ilgili arkadaşlara anlatamıyoruz. Hepsi ‘Ben bankayım, daha yüksek kar nasıl elde edeceğim ona bakarım’ diyor. Daha yüksek kar elde etmek için ne yapması lazım? Faizi yükseltmesi lazım. Faizi yükselterek kendi karını artırmanın gayreti içerisinde ama öbür tarafta enflasyon milleti, vatandaşı inim inim inletiyor. O onun umurunda değil. Şu anda maalesef bu süreç hala devam ediyor. Belki önümüzdeki hafta sayın başbakan, ilgili bakanlar, bazı devlet bankaları bir araya gelmek suretiyle bu konuyu müzakere edip bu konuda çok kararlı adım atıp, bu faiz lobisinin de bu faizlilerin de üzerine gitmekte kararlıyız. Bu faiz lobisinin üzerine gidilmezse, bu faizlerin üzerine gidilmezse ne olur? Birincisi, enflasyon aşağıya çekilemez, ikincisi yatırımlar artmaz, üçüncü olarak da istihdam artmaz. Ama biz bunu halledersek, enflasyon düşecektir. Yatırım artacaktır, istihdam artacaktır.”
Yüzde 7 büyüme korkusu sardı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her fırsatta dile getirdiği, ‘Faizleri düşürün’ çağrısının aksine Merkez Bankası’nın faizi arttırması gerektiğini savunan IMF, Türkiye’nin bu yıl yüzde yüzde 4 büyüyeceğini tahmin ediyor. IMF, 2018’e ilişkin bir önceki büyüme beklentisi yüzde 3,5 seviyesindeydi. Raporda, “
2017 yılında büyümenin yüzde 7 civarında olduğu tahmin ediliyor
” ifadelerine yer verildi.
4. madde ile gözetliyor

IMF, üye ülkelerin ekonomi yönetimlerine yol gösterici olmak ve uluslararası finansal sistem üzerindeki gözetim görevini yerine getirmek amacıyla her üyenin ekonomik gelişmelerine ilişkin olarak (genellikle yılda bir kere) ayrıntılı gözden geçirme çalışmalarında bulunuyor. IMF heyetlerinin, Madde 4 Görüşmeleri çerçevesinde yaptığı değerlendirmeler onay için IMF’nin Washington’daki Yönetim Kurulu’na sunuluyor.

Merkez ile kamu bankaları

Türkiye’nin stand-by anlaşmasından kaynaklanan borçlarını ödeyerek yol verdiği IMF’nin yeniden sahneye çıkması karşısında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile kamu bankalarının ne yapacağı merak ediliyor. Çünkü, Merkez Bankası yönetimiyle kamu bankaları yetkilileri Cumhurbaşkanı Erdoğan ile sanayici, tüccar, ihracatçı ve esnafın ‘faizler düşürülmeli’ çağrılarına kulaklarını tıkamaya devam ediyor.

#Türkiye
#IMF
#Ekonomi