STM, 16'ncı Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF 2023) deniz projeleri ve taktik mini İHA sistemlerinin yanı sıra duvar arkası radar sistemi ve danışmanlık kabiliyetlerini ziyaretçiler ile buluşturdu.
Seyir testlerinin yoğun şekilde devam ettiğine değinen Güleryüz, şu ana kadarki testlerde elde ettikleri sonuçların son derece başarılı olduğunu belirtti.
İlk 4 ADA sınıfı korvette yerlilik payını sürekli artırdıklarına işaret eden Güleryüz, TCG İSTANBUL'da yerli ve yeni takılan birçok yetkinlik ve sistem bulunduğunu, bunların test faaliyetinin yoğun şekilde sürdüğünü, mümkün olan en kısa sürede TCG İstanbul'u Türk Deniz Kuvvetlerine teslim edeceklerini kaydetti.
Türkiye'nin ilk küçük boyutlu milli denizaltı projesi STM500'ün şirketin "göz bebeği" projelerinden olduğunu dile getiren Güleryüz, STM 500'le Türkiye'nin dünyada kendi denizaltısını tasarlayıp üretebilecek nadir ülkelerden biri haline geldiğini vurguladı. Güleryüz, "Orada çok önemli yetkinlikler kazandığımızı düşünüyoruz. STM500'ün mukavim tekne test üretimlerine başlamıştık. Blok birleşimleri yakında başlıyor ve devam ediyor olacak. Belli bir aşamaya geldikten sonra lansman yapma planımız da var. STM500, şu ana kadar STM'nin kendi öz kaynaklarıyla devam eden bir proje. İnşallah onu projelendirme konusunda da gerek bu fuarda olsun gerek dışarda çok yoğun şekilde çalışmalarımız devam ediyor. Öyle olursa süreç çok daha hızlanacaktır. Elimizden geldiği kadar STM500'ü ete kemiğe büründürme için çok yoğun şekilde çalışıyoruz." dedi.
STM'nin su üstü ve su altı otonom sistemler, RF ve Simülasyon Sistemleri Direktörlüğünde elde ettikleri elektronik harp sensör yetkinliklerini bir araya koyduklarında insansız su altı otonom araç yapabileceklerini düşündüklerini ifade eden Güleryüz, şu bilgileri verdi:
"Buradaki çalışmalarımız yoğun şekilde devam ediyor. 2024 yılı içerisinde ilk insansız su altı otonom aracımızı yüzdürür hale geleceğiz. Burada temel amacımız bu sistemlerin birbiriyle çalışabilirliğini yönetebilmek, bunları entegre edebilmek ve su altında tamamen otonom görev icra edebilecek bir aracı gerçekleştirebilmek. Bunun belli bir yetkinliği olacak, belli bir amaca yönelik yapacağız ilk aracı. Sonraki hedefimiz üzerindeki faydalı yükleri çok hızlı değiştirebiliriz. Sistemleri, boyutunu değiştirebiliriz ve bunu farklı amaçlar için kullanabiliriz diye düşünüyoruz. İlk adımı 2024'te attıktan sonra özellikle insansız su altı otonom araçlar konusunda STM'nin yeni bir ürün ailesi olacak diye planlıyoruz."
Akıllı Dolanan Mühimmat Sistemi ALPAGUT Projesi'nde kendilerine zorlayıcı hedefler koyduklarını dile getiren Güleryüz, "O hedeflerimize devam ediyoruz. Bu sene bitmeden inşallah ALPAGUT'u ROKETSAN ile yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda uçuracağız. Çok yoğun şekilde ekipler çalışıyor, ilerlemeler de kaydettik. Yapılan tasarım faaliyetleri büyük ölçüde tamamlandı. Ama bir taraftan ürün haline de gelmeye başladı ALPAGUT. En kısa sürede, en geç sonbaharda ama mutlaka bu sene içerisinde uçurmak gibi bir hedef var." diye konuştu.
Türk savunma sanayisinin belli bir eşiğe geldiğini ve bunu aşmak üzere olduğunu belirten Güleryüz, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Belli platformlarda, alanlarda, örneğin SİHA, İHA alanlarında ülkemiz kendini ispatladı ve marka olmaya başladı. Deniz projelerine baktığımızda STM olsun, diğer firmalarımız olsun belli konularda ihracat yapabilmeye başladılar, adımlar atıyorlar. Bu ivmenin giderek artacağını değerlendiriyoruz. O yüzden bu fuar da dahil, en büyük çabamız ihracatımızı artırabilmek. Beklediğimiz heyetler var. Onlarla görüşüyoruz ama bir taraftan da hiç ummadığımız ülkelerden gelip ürünlerimiz hakkında çok fazla bilgi alanlar var. İhracat her alanda yapmak lazım. Deniz platformlarında gerçekleştiriyoruz ama NATO'ya yaptığımız ihracatlar var, onları çok kritik görüyoruz. Özellikle ülkemiz gibi NATO'nun çok önemli aktörlerinden birinin NATO'nun alt yapılarına yönelik pay alma konusunda çok daha aktif olması gerektiğini düşünüyoruz. NATO'nun istihbarat alt yapı yazılımı INTEL-FS'ye yönelik iki ihaleyi de biz almıştık. Bu sene başında proje resmi olarak başladı. Şu anda faaliyetler çok yoğun biçimde devam ediyor. Oldukça iyi ilerliyor. En son yazılım teknolojileri, altyapıları kullanılıyor. İnşallah burada elde ettiğimiz tecrübelerle hem NATO'nun istihbarat dışındaki alanlarda yazılımları hem de benzer kurumların yazılımlarını güncelleyebileceğiz diye ümit ediyoruz."