Gazze’de soykırım yapan İsrail’in bölgede oluşturduğu ateş çemberi küresel ticareti de vurmaya başladı. Dünya deniz ticaretinin önemli geçiş noktalarından biri olan Kızıldeniz ve Babül Mendep Boğazı’ndaki geçişler bölgedeki hava bombardımanları nedeniyle durdu. Dünyanın en büyük deniz taşımacılığı şirketlerinden biri olan Danimarkalı Maersk, Kızıldeniz’de İsrail bağlantılı gemilerin Yemen’den hedef alması üzerine, buradan yapılan tüm seferleri süresiz olarak askıya aldı. Fransız gemicilik şirketi CMA CGM de güvenlik durumun kötüleşmesinin ardından Kızıldeniz'de tüm seferlerini askıya aldığını duyurdu.
Ardından bir başka uluslararası deniz taşımacılığı işletmecisi Alman şirket Hapag Lloyd, Kızıldeniz’deki konteyner gemi trafiğini 18 Aralık’a kadar askıya aldığını duyurdu. Bu iki önemli gelişmenin ardından dün de küresel deniz ticaretinin en büyük 5 şirketinden biri olan MSC’den de benzer bir karar geldi. İsveç merkezli MSC, armatörlere gönderdiği yazıda Kızıldeniz’den yük geçişlerini durdurduğunu firmalara bildirdi.
Yeni Şafak'ın birden çok firmadan teyit ettirdiği yazıya göre; MSC, armatörlere yeni güzergah olarak Ümit Burnu’nu dolaşıp batı Afrika kıyılarını takip ederek Cebelitarık Boğazından Akdeniz’e girişi gösterdi. Kızıldeniz’den Akdeniz’e birkaç saatte geçebilen yük gemileri, artık Afrika kıtasının en güney ucunu dolaşarak Atlas Okyanusu üzerinden Akdeniz’e varmaya çalışacak.
Bu durum Uzakdoğu Asya limanlarından Akdeniz’e kıyısı olan ülkelere yük taşıma süresini 30 günden 60-70 güne çıkardı. Hem taşıma mesafesi hem de taşıma süresinin iki üç katına çıkması nedeniyle armatörler, artan maliyetleri ve zaman kaybını navlun fiyatlarını hemen yansıtmaya başladı. Hindistan, Çin, Hong Kong, Bangladeş gibi çıkış noktalarından Akdeniz’deki limanlara olan taşıma ücreti bin 700 dolardan 3 bin 500 dolara çıktı. Kısa sürede iki katına çıkan konteyner taşıma ücretlerinin daha da artması bekleniyor.
Şubat 2020’de baş gösteren ve kısa sürede bütün dünyaya yayılan Kovid-19 salgını nedeniyle navlun fiyatları üç katına çıkması dünya ekonomisine büyük darbe vurmuştu. Kısa süre önce kendisine gelen navlun fiyatlarının İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırım nedeniyle yeniden artması dikkat çekiyor.
Kızıldeniz ile Akdeniz arasındaki yük taşıma trafiği, dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 10’unu oluşturuyor. Babül Mendep Boğazı ve Süveyş Kanalı’ndan yıllık geçen gemi sayısı 20-23 bin arasında değişiyor. Küresel ekonomiyi olumsuz etkileyecek bu gerginlik; Gazze’de katliama devam eden İsrail ile destekçisi ABD yönetimi üzerindeki baskıları artırabilir. Süveyş Kanalı'ndaki geçişlerden yılda 5 milyar dolar gelir elde eden Mısır ise geçiş ücretlerinden oldu.
Bu arada son zamanlarda Çin’deki birçok taşımacılık şirketinin Kızıldeniz’deki Yemen tehdidi nedeniyle Körfez’e özellikle de İsrail’e mal götürmeye yanaşmadığı belirtiliyor. Uzak Doğu çıkışlı yük gemilerinin Kızıldeniz’den Akdeniz’e geçiş yapamamasının en çok Suudi Arabistan, Lübnan, Mısır ve İsrail’i olumsuz etkileyeceği ifade ediliyor. Özellikle İsrail; bu aksama nedeniyle ürün tedariklerini ağırlıklı olarak ABD ve Avrupa’dan yapmak zorunda kalacak.
Kızıldeniz ile Akdeniz arasındaki yük ticaretinin durma noktasına gelmesinin deniz taşımacılığı yapan Türk şirketlerini pek etkilemiyor. Ağırlık olarak Akdeniz çanağında çalışan Türk armatörler, Türkiye limanlarıyla Kuzey Afrika ve Avrupa kıyılarındaki limanlarına yük taşıyor.