İtalya’da, genel seçimlerin ardından henüz bir hükumet kurulamamış olması ve siyasi belirsizlikler ülke ekonomisine ilişkin olumsuz senaryoları artırdı.
Avrupa’nın önemli ekonomilerinden İtalya’da, genel seçimlerin ardından henüz bir hükumet kurulamamış olması ve siyasi belirsizlikler ülke ekonomisine ilişkin endişeleri artırıyor.
İtalya’da 4 Mart'taki genel seçimin ardından hala hükümetin kurulamaması üzerine erken seçim senaryoları ve siyasi belirsizliğin ekonomiye etkileri gündeme geldi.
- Berenberg Avrupa Ekonomist Carsten Hesse, konuya ilişkin yayımladığı bilgi notunda olası erken seçim süreci ve siyasi belirsizliklerin ülke ekonomisine etkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Seçimin ardından İtalya'nın önde gelen parti liderlerinin bir hükümet kurmak için görüşmelerde bulunduğunu anımsatan Hesse, İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’nın, 2019'un başlarında yeni seçimlerin yapılmasının ardından "tarafsız" bir hükümetin 2019 bütçesini geçirmesini ve seçim yasasını yeniden düzenlemesini önerdiğini dile getirdi.
Ülkede erken seçim olasılığına işaret eden Hesse, “Sistem karşıtı 5 Yıldız Hareketi ve aşırı sağcı Lig, bu öneriyi hemen reddetti. Sonuç olarak, 8 Temmuz gibi erken bir tarihte yeni seçim riski muhtemel görünüyor.” ifadesini kullandı.
“İtalya ilk çeyrekte yüzde 0,3 büyüdü”
Ülkedeki siyasi belirsizliğin ekonomiye etkilerine de değinen Carsten Hesse, siyasi belirsizliğin, İtalya'nın yatırım ve tüketim büyümesi üzerinde bir engel olmaya devam ettiğini belirtti.
Hesse, “İtalya'da ilk çeyrekte GSYH, Avro Bölgesi'ndeki en zayıf sonuçlardan biri olan yüzde 0,3'lük artış kaydetti. İmalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) de mart ayındaki 55,1'den nisan ayında 53,5 puana inerek Ocak 2017'den bu yana görülen en düşük seviyeye geriledi. Dahası, güvenilir bir hükümet olmadan, İtalya, Avrupa reformları konusunda devam eden tartışmalarda nüfuzunu kaybedecek.” değerlendirmesinde bulundu.
“İtalya'nın avrodan çıkışına ilişkin yan risk sıfır değil”
Hesse ayrıca yeni bir seçimin, 2011 yılındaki emeklilik ve 2015 yılındaki işgücü piyasası reformları gibi son dönemdeki büyüme yanlısı reformların bir kısmını geri çevirme sözü veren radikal partileri daha da güçlendirebileceğini dile getirdi.
İtalya’nın avrodan çıkış ihtimalinin az da olsa devam ettiğine dikkati çeken Hesse, şunları kaydetti:
“ABD Başkanı Trump‘ın ticaret savaşı tehdidi yeni büyük risk olmadan öncen, İtalyan siyasetini Avrupa’daki en büyük risk olarak görüyorduk. İtalya'nın Avro Bölgesi'nden çıkışına ilişkin yan risk, önceki gibi keskin olmamakla birlikte sıfır değil, radikal partiler bundan geri adım attılar. Mali disiplin eksikliği ve bazı reformların geri çekilmesi, mevcut döngüsel yükseliş sona erdiğinde yeni bir İtalyan krizinin tohumlarını ekebilir.”