Barkod hizmetiyle ürünlere ilişkin standartlara dayalı çözümler sunan Global Standartlar 1 (GS1) Türkiye , küresel düzeyde kullanılması öngörülen "dijital ürün pasaportu" olarak da nitelenen "karekod" uygulamasını tanıttı. Sağlık, tekstil, ecza, teknoloji ve gıda sektörleri başta olmak üzere ürünlerde kullanılan barkod uygulamasının yerini, 2027'de karekod uygulaması alacak.
Konuya ilişkin basın toplantısı, GS1 Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ve GS1 Türkiye Genel Müdürü Elif Bilgehan Müftüoğlu'nun katılımıyla TOBB İkiz Kuleler'de gerçekleştirildi.
Yorgancılar, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de vakıf statüsüyle Global Standartlar 1 (GS1) Türkiye adı altında faaliyetlerine devam ettiklerini söyledi.
Ticaretin ortak dili ve dünyaya açılan kapısı olarak barkod sisteminin önemine işaret eden Yorgancılar, üretmek kadar bir malın dağıtımı ve pazarlamasının da çok önemli olduğunun altını çizdi.
Yorgancılar, sağlık, tekstil, ecza, teknoloji ve gıda sektörlerinde de avantaj sağlayan bu kodlama sistemlerinin devreye girdiğini belirterek, "Bir ilacın üreticisi, ürettikten sonra ürünü sağlık deposuna gönderiyor. İlaç, oradan eczaneye iletiliyor ve ihtiyacı olan kişi de reçetesiyle gidip bu ilacı satın alıyor. Eğer ilaçta üretim hatası varsa son kullanıcının kim olduğu bilindiği için ürünü 'geri çağırma' kolaylığı sağlanıyor. Herkes ayrıca artık ihtiyacı kadar ilaç alıyor. Son kullanma süresine yakın bu ilaçlar yenilenebiliyor, israf önlenebiliyor." diye konuştu.
Yorgancılar, 2027'de dünyada karekod sistemine geçileceğini vurgulayarak, halihazırdaki barkod üzerindeki bilgilerin tamamı ve daha fazlasının yeni uygulamaya aktarılacağını anlattı.
"Biz, bize gelen ürünü kabul ediyoruz, tartıyoruz, resimlerini 3 boyutlu olarak çekiyoruz. Üretici firmadan bunun onayını alıyoruz. Daha sonra bu bilgileri sisteme yüklüyoruz. GS1 bilgi havuzundan ürünü satacak firmaya doğrudan kaliteli ürün verisini kullanma imkanı sunuyoruz. Herhangi bir ürünü 4 farklı firma satıyor ve eğer 5’inci firma da o ürünü satış gamı içine koymak isterse ürün bilgilerinin tamamı daha önceden sisteme yüklendiği için 5'inci firma rahat ve hızlı bir şekilde süreçlerini tamamlayabilecek. Merdiven altı üretim ve satışların da önüne geçecek bu sistem. Bütün dünya bu sistemi kullanıyor. 117 ülkede şu anda var. GS1, dünya ticaretinin ortak lisanı. Burada kullandığınız karekodları veya barkod sistemini aynı şekilde dünyanın 117 ülkesinde okutabiliyorsunuz. Aynı ürün olduğunu görüyorsunuz. Bir malı üretmek çok önemli ama ürettiğiniz malı satmak çok daha önemli. Satarken de doğru ve yararlı bilgilerle satış önemli. Global standartlar bunun için var. Bunun ülkemizde yaygınlaştırılması için çabalıyoruz. Yeni bir üretim firması kuracaksanız veya yeni bir ürünün satışına başlayacaksanız eğer, dünya pazarına açılabilmeniz için GS1 sistemine üye olmanız lazım, gerekli tüm bilgileri internet sitemizden görebilirsiniz."
"Firmalarımızın çıkarlarını koruyoruz"
Müftüoğlu da GS1'in dijitalleşmenin tam ortasında olduğunu, marketlerde etiket tabancalarıyla fiyat yapıştırma döneminden artık kasasız alışverişlere gelindiğini anlattı. 50 yıldır barkod numarası kullanıldığını ancak bunun içinde tutulan bilgilerin sınırlı olduğunu dile getiren Müftüoğlu, tüketicinin ve kamunun daha çok bilgi talep etmesi nedeniyle dünyada 2027'de karekod uygulamasına geçileceğini söyledi.
"Türkiye'deki tüm üreticilerin karekoda geçmesini sağlayacağız. AB'nin 2030'a kadar dijital ürün pasaportu regülasyonu var. 'Bize gelen ürünlerin dijital ürün pasaportu olacak' denildi. O ürün pasaportu GS1 numarası taşıyacak, o numara da ürünün geçmişine dair bütün bilgileri içerecek. Çocuk işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığından karbon emisyonuna kadar ürüne dair bütün bilgileri içerecek. Firmalarımız tarafından ticaretin sürekliliği için regülasyonlara hızlı uyum sağlanması önemlidir. GS1 Türkiye olarak çalışmalara başladık. Bunun uluslararası ticaretin kesintisiz devam etmesi açısından elzem olduğunu düşünüyoruz. Bir ürünü ürettiniz ancak onu sattıktan sonra katma değer elde edersiniz. GS1 Türkiye olarak firmalarımıza her türlü destek vermeye hazırız. 117 ülkede faaliyet gösteriyoruz. 5 ayrı bölgemiz var. Son 10 yıldır AB bölgesindeyiz ve burada yönetimdeyiz. Son 4 yıldır başkan yardımcılığı düzeyinde, yönetimdeki tüm kararlara etki ediyoruz. Türk firmalarının çıkarlarını bu platformda korumaya gayret ediyoruz. Üretim ve ihracat yapan firmalarımız bize başvururlarsa süreçle ilgili destek vermeye hazırız."