Yeni Şafak’ın dikkat çektiği ve İsrail’i ablukaya alarak yaptığı soykırımı durduracak önerilerin en önemli ayağını deniz ticareti oluşturuyor. Ekonomisi ağırlıklı olarak ithalata dayalı olan İsrail’e geri adım attıracak etkili yaptırım limanlar üzerinden olur. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi 57 ülke, Türkiye’nin yaptığı gibi İsrail’e ticaret yapmayı durdurursa, Siyonist rejimin Filistin’in tamamına yaymaya çalıştığı katliamları engellemek için etkili bir adım atmış olur. İsrail’in limanlarından çıkan ve İsrail limanlarına varmak üzere yük taşıyan gemiler, küresel ticaretin yüzde 11’ine sahip İİT üyesi ülkelerin limanlarından men edilmiş olacak.
Bu yaptırımın en önemli ayağı; İsrail limanlarına uğrayan hiçbir geminin İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin limanlarına yanaştırılmaması olur. Böyle bir karar, armatörlerin İsrail limanlarına yük bırakmasını ve İsrail limanlarından yük almasını da engelleyebilir. Müslüman ülkelerin elinde Basra Körfezi, Kızıldeniz, Akdeniz, Afrika’nın doğu ve batı kıyılarıyla Asya’nın güney kıyıları boyunca yüzlerce liman var. Singapur, Malezya, Endonezya, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Fas gibi ülkelerin kıyılarındaki limanlar, küresel yük ticaretinin büyük bir kısmına aracılık ediyor. İsrail'e uğrayan gemilere Müslüman ülke limanlarının yasaklanması soykırımcı rejimin askeri kabiliyetini sınırlandırır ve diğer ticari mallara ulaşmasını engeller.
Geçen yıl 28 trilyon dolarlık büyüklüğü ulaşan küresel ticaretin yüzde 85’ine denk gelen 24 milyar doları deniz yoluyla gerçekleşiyor. Petrol, demir, tahıl gibi yığma yüklerin taşımasında en çok tercih edilen deniz lojistiğiyle geçen yıl 1,8 milyar don konteyner yüküne aracılık etti. İsrail’in ithalatında önemli yer edilen petrol ve demir ticaretinin askıya alınması, İsrail’e büyük darbe olur.
2023’te 63 milyar dolar ihracat, 80 milyar dolar da ithalat yapmak üzere toplam 143 milyar dolarlık dış ticaret yapan İsrail, büyük oranda ithalata bağımlı bir ekonomiye sahip. Ham madde kaynaklarının kısıtlı olması, İsrail’in yaptığı üretim ve ihracatı da ithalata bağımlı olduğunu gösteriyor. Genel tüketiminin büyük kısmını ithal etmek zorunda kalan İsrail’in küresel ticaret sisteminden soyutlanması, kendi iç kamuoyundan da büyük baskı görmesini sağlar.
İsrail’in geçen yıl Çin, Hindistan, Hong Kong ve Güney Kore ile yaptığı 30 milyar dolar civarındaki ticaretin tamamına yıkın bir bölümü Müslüman ülkelerin elinde bulunan Basra ve Kızıldeniz kıyılarındaki limanlardan geçiyor. Bu ticaret kanallarının kesilmesi, İsrail’in Asya ülkeleriyle olan alış verişini tamamen durdurur. Türkiye’nin yaptığı gibi diğer Müslüman ülkeler, hem İsrail ile ticareti tamamen durdurur hem de üçüncü ülkelere havalimanlarını, deniz limanlarını ve kara yollarını kapatırlarsa soykırımcıyı nefes alamaz hale getirir.
Yemen’in Kızıldeniz’de İsrail çıkışlı ve İsrail varışlı gemilere yönelik engelleme girişimleri Filistin’deki soykırımı durdurmaya yetmese bile, küresel ticaretini zora sokan bir uygulama olduğu için dünya kamuoyunun İsrail’e yönelik baskısını artırdı. İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi 57 ülkenin ortak bir kararla limanlarını İsrail’e ile ticaretini kesmesi ve İsrail limanlarına uğrayan gemileri kıyılarına yanaştırmaması, Filistin’in kurtuluşu olabilir.
İspanya'nın doğusundaki Barselona'daki liman işçileri, İsrail ve Filistin'e silah veya askeri malzeme taşıyan gemilere hizmet vermeme kararı aldı. Yaklaşık 1.200 üyesi olan Barselona Liman İşçileri Örgütü (OEPB), "Gazze'de ateşkes talep ederek, bölgedeki sivillere ve insan haklarına saygı için İsrail ya da Filistin'e silah ve askeri malzeme gönderen olası gemilere hiçbir hizmet vermeme kararı aldıklarını" açıkladı. Geçtiğimiz Mayısta ise İspanya, İsrail'e silah taşıyan bir geminin ikmal için limanına yanaşmasına izin vermedi. Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, İspanya'nın İsrail için silah taşıyan gemilerin limanlarına uğramasına izin vermeyeceğini söyledi.
Hindistan Su Taşımacılığı İşçileri Sendikası (WTWFI) üyeleri, İsrail'e silah taşıyan gemilere yükleme ve boşaltma yapmama kararı aldı. Ülkenin 11 büyük limanında çalışan 3 bin 500 işçiyi temsil eden sendikanın yayımladığı 14 Şubat tarihli açıklamada; Filistin'deki savaşta kullanılabilecek silah taşıyan, İsrail'e veya başka ülkeye giden veya oradan gelen gemilere yükleme ve boşaltma yapmamaya karar verdiği belirtildi.
İtalya'da Filistin destekçileri Cenova Limanı'nı araç girişine kapattı. İtalya'da Filistin destekçileri, ülkenin kuzeybatısındaki Cenova Limanı'nı araç girişlerine kapatarak, İsrail'e silah ve mühimmat gönderilmesine karşı gösteri düzenledi. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek üzere Cenova'daki bir grup Filistin destekçisi ve ulaştırma sektöründeki sendikalar, "Filistin halkına yönelik katliamı durdurmak için geçişleri kapatıyoruz" çağrısıyla sabah erken saatlerde Cenova Limanı'na girişleri bloke etti.
Güney Afrika ülkelerinden Namibya, İsrail'e silah taşıyan bir geminin kara sularına ve Walvis Bay Limanı'na girişine izin vermedi. Namibya Adalet Bakanı Yvonne Dausab, Namibya Liman İdaresi dahil ilgili kurumlara, İsrail'e silah taşıyan "MV Kathrin" isimli geminin ülke kara sularına girmesine izin verilmemesi talimatı verdi.