Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında yeni bir sürece giriliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan Kentsel Dönüşüm Eylem Planı, eylül ayının ilk haftası açıklanacak.
Afet risklerinin bertaraf edilmesi, çevresel, tarihi ve kültürel değerlerin korunması, yatay mimarinin esas alınması, engelli dostu şehirler kurulması, yapılaşma sonrası oluşacak değer artışının adil olarak paylaştırılmasının temel hedefler arasında olacağı plana ilişkin bazı detaylar 2019-2023 yılları arasında uygulanacak olan 11. Kalkınma Planı'nda da yer aldı.
Mevcut yapıların durumuna bakıldığında ülke genelinde nüfusun 3'te 1'i depreme dayanıklı yapılarda oturuyor. Kentsel dönüşüm uygulamaları kapsamında 53 ilde 250'ye yakın alan riskli ilan edilirken, 41 ilde ise yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere belirlenen rezerv yapı alanlarında çalışmalara başlandı.
Kentsel dönüşüm projelerinde katılımcılık esasları özellikle dikkate alınarak hareket edilecek. Dönüşüm alanları ilan edilmeden önce vatandaşlardan talep toplanacak. Dönüşüme girecek bölgelerdeki riskli yapılar öncelikle yerinde dönüşüm ilkesi benimsenerek bulundukları alanlarda yenilenecek. Mevcut sosyal yapıların kent dokusuyla uyumlu ve alan bazlı olarak yürütülmesine de ayrıca özen gösterilecek.
2019-2023 yılları arasında uygulamaya alınacak plan kapsamında afet riskli alanların tespiti ve ilanına ilişkin kriterler de net bir şekilde geliştirilecek.
Kentsel dönüşüm uygulamalarında yerleşim alanı bazında önceliklendirme için çok ölçütlü değerlendirme modeli, can ve mal kaybına neden olma açısından afet riskleri, tehlikesi, etkilediği nüfusun büyüklüğü, mali ve finansal gereksinim, rezerv alanın mevcudiyeti gibi parametrelerin esas alındığı kriterler ve puanlama sistemi çerçevesinde geliştirilecek ve yerleşim alanları bu kapsamda sıralandırılacak.
Yeni dönemde İstanbul’da fay hattına yakın olan alanlar tespit edilerek kentsel dönüşüm çalışmalarında önceliklendirme bu bölgelere verilecek. Afet risklerinin planlama aşamasında gözetilmesine yönelik imar planlaması kriterleri geliştirilecek ve afet tehlike ve risklerine uygun imar planlaması yapılması sağlanacak.
Kentsel dönüşüm uygulamalarında tarihi kent merkezi alanlarının yenilenmesinin yaygınlaştırılması için bu kapsamda yerel yönetimlerle paylaşımlı bir finansman modeli oluşturulması sağlanacak ve 81 ilde tarihi kent merkezleri, kent kimliğini ön plana çıkaracak şekilde dönüştürülecek.
Müteahhitlerden kaynaklı hiçbir konut yarım kalmayacak. Bu amaçla kentsel dönüşüme dahil olacak müteahhitlere kriterler getirilecek. Vatandaşların haklarını güvence altına almak için yatırımcılardan yapım bedelinin yüzde 10'u kadar teminat alınacak ya da tamamlama sigortası istenecek.
Tüm yerel yönetimler, kentsel dönüşüm uygulamaları için düşük faizli kredi kullanabilecek. Bunlar için herhangi bir teminat gösterilmesine de gerek olmayacak. Geçtiğimiz Mart ayında 16 yıl aradan sonra yeniden faaliyete açılan Emlak Katılım Bankası üzerinden de finansal destek sağlanacak.
İstanbul genelinde kentsel dönüşüm uygulamaları ve imara yeni açılacak alanların planlaması yapılırken nüfus yoğunluğu dikkate alınarak yeni afet ve acil durum toplanma alanları oluşturulacak. Bu alanlara yönelik hiç bir şekilde yapılaşmaya ise asla izni verilmeyecek.
Yeni dönemde kentsel dönüşüm çalışmalarında kullanılacak malzemelerde ise yerli kullanım teşvik edilecek. Yerli ve yenilikçi üretimi destekleyecek şekilde uygulanmasına yönelik usul ve esaslar yer aldığı bir de mevzuat geliştirilecek.
Türkiye'de, konutların yüzde 52'si Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında bulunuyor. Bu da her iki evden birinin sigorta güvencesi altında olmadığı anlamına geliyor.Sigortasız yaklaşık 10 milyon konut için de yeni dönemde bir takım adımlar atılacak.