Konuşulacak rakam değil

Hükümetin, 2019 Dönemi Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmesi kapsamında yaptığı teklif sendikalarca kabul edilebilir görülmedi. Kamuda çalışan yaklaşık 200 bin işçinin 2019-2020 döneminde alacağı ücret zammının belirleneceği toplu iş sözleşmeleri (TİS) ile ilgili ikinci toplantı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ev sahipliğinde dün Ankara’da yapıldı.

MÜZAKERE EDİLECEK RAKAMLAR DEĞİL

Basına kapalı gerçekleşen ve yaklaşık yarım saat süren toplantının ardından Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, hükümetin teklifiyle ilgili basın mensuplarına bilgi verdi. Bir önceki sözleşmeyi 3 Temmuz 2017’de imzaladıklarını ilk altı ay yüzde 7,5, ikinci altı ay yüzde 5 zam aldıklarını hatırlatan Atalay, “Sayın Bakan ve heyetinin bize verdikleri teklif; 3 bin 500 liranın altında ücret alanlara 60 lira, ilk altı ay yüzde 5, ikinci altı ay yüzde 4 artış ve enflasyon. Bu rakamın müzakere edecek, konuşacak bir tarafı yok” dedi.

ENFLASYONA DİKKAT ÇEKTİ

İki yılda elektriğe ortalama yüzde 50, çaya, şekere, tüpe yüzde 35-40 zam geldiğini söyleyen Atalay, “Enflasyonun bizim hesabımıza göre yüzde 17 olduğu yerde, bize ‘yüzde 5’ diyorlar. Biz de Sayın Bakana teşekkür ettik” diye konuştu. Türk-İş’te Kamu Koordinasyon Kurulunu’nun bugün(dün) toplayacağı bilgisini de veren Atalay, Ocak ayında 3 bin 400 lira net maaş alan bir işçinin vergi kesintisi nedeniyle temmuzda net 3 bin 215 lira aldığına dikkat çekti ve “Altı ayda 185 lira sadece vergiden kaybımız var” dedi.

MASADA BİTİRMEK İSTİYORUZ

Türk-İş’in arzusunun toplu iş sözleşmesinin masada bitirilmesinden yana olduğunu ifade eden Atalay, şöyle konuştu: “Maalesef bu aşamada kamuoyuna ve işçilere olumlu bir haber veremiyoruz. Bundan sonra sendikalarımızın süreçleri devam ediyor. Ağustosun sonuna kadar ya masa başında imzalayacağız ya da greve çıkmak mecburiyetinde olacağız. Türk-İş’in veya şahsımın grevle ilgili ne bir arzusu ne bir talebi var ama yasalar sendikacılara ne emrediyorsa onu yapmakla mükellefiz. Bu teklifin kabul edilebilecek bir tarafı yok.” Atalay, “Arzumuz, nefes alabileceğimiz bir ücret almak. Bizim bu ücretle nefes almayı bırak adım atacak halimiz yok. Hükümet çağırırsa geliriz, çağırmazsa bir talebimiz olmaz” dedi.

TÜRK-İŞ NE İSTİYOR?

Karayolları, demiryolları, il özel idareleri, şeker fabrikaları ve elektrik üretim santralleri başta olmak üzere kamudaki yaklaşık 200 bin işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmelerinin yürürlük sürelerinin dolması üzerine hükümet ve Türk-İş, yeni sözleşme için geçen hafta masaya oturmuştu. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, 2019 Dönemi Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmesi’ne dair taleplerini Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a sunmuştu. Türk-İş, ilk toplantıda, en düşük ücretlerin 3 bin 500 liraya yükseltilmesi, tüm kamu işçilerine seyyanen brüt 300 lira zam, ilk altı ay yüzde 15, ikinci, üçüncü ve dördüncü altı aylarda enflasyon artı 3 puan refah talebinde bulunmuştu.

HAK-İŞ geri dönüş bekliyor

Konuyla ilgili taleplerini geçtiğimiz günlerde hükümete ilettiklerini dile getiren HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan, “Biz kamuda 4 bin 250 lira brütün altında ücret alan arkadaşlarımızın ücretlerinin öncelikli olarak 4 bin 250 lira bürüte çekilmesini, bu yükseltmeden sonra tüm işçilerin toplu iş sözleşmesinin yürürlük başlangıç tarihindeki aylık çıplak brüt ücretlerine 360 lira, günlük brüt çıplak ücretlerine 12 lira iyileştirme yapılmasını istiyoruz. Yapılan iyileştirmeler sonrasında ise işçilerin aylık brüt çıplak ücretlerine birinci altı ay için yüzde 15, iki, üç ve dördüncü altıncı aylarda da enflasyon artı yüzde 5 refah payı ilave edilmesini talep ediyoruz” hatırlatmasında bulundu. Hükümetten geri dönüş beklediklerini ifade eden Arslan, kamuda çalışan işçilerin yaklaşık 70 binin HAK-İŞ, 100 binin ise TÜRK-İŞ’e bağlı olduğu bilgisini paylaştı.