Yeni tip korona virüs (COVİD-19) salgını küresel ekonomiyi etkilerken, piyasalarda yaşanan durgunluk petrol fiyatlarına da yansıdı.
Petrol talebinin düşmesi sonucu Suudi Arabistan’ın gelirinin yaklaşık dörtte biri azaldı. Hükümet bütçesi yaklaşık 14 milyar euro açık verdi. Merkez bankasının nakit tasarrufları da azalırken, sadece Mart ayında 27 milyar dolarlık bir kayıp yaşandı.
Ekonomide yaşanan bu olumsuz gelişmelerin ardından Suudi Arabistan zor adımlar atmak zorunda kaldı. Suudi Arabistan, petrol fiyatındaki çöküş sonrası Katma Değer Vergisini (KDV) Temmuz ayından itibaren yüzde 5’ten yüzde 15’e çıkarttı ve devlet harcamalarını yaklaşık 25 milyar azalttı. Devlet yardımlarını da Haziran ayında kesecek olan Suudi Arabistan ayrıca petrol üretiminde günde 1 milyon varil ek kesintiye gidecek.
Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan Mayıs ayı başında yaptığı açıklamada, salgının hissedilebilir sonuçlarının mevcut finans yılının ikinci çeyreğinde görüleceğini, o noktadan sonra Suudi Arabistan’ın ve dünyanın eskisi gibi olmayacağını belirtti.
Değişimlerin petrol sektöründen ve diğer sektörlerden sağlanan gelirlerin yılbaşından bu yana sert düşüş göstermesine bağlı olduğunu vurgulayan Cedan, ayrıca hükümetin salgına karşı koymak için çok çeşitli önlemler geliştirdiğinin altını çizdi.
İstanbul Kent Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Rahmi İncekara, Suudi Arabistan’ın korona virüs kaynaklı küresel ekonomik büyümedeki keskin düşüş ve bunun petrol piyasaları üzerindeki olumsuz etkileri hakkında gerçekleştirilen video bağlantıda açıklamalarda bulundu. Firmaların üretim faaliyetlerini durdurmaya gitmesiyle beraber ciddi anlamda petrole olan ihtiyaçlarını azalttıklarını vurgulayan İncekara, “Petrol üretiminde küresel ölçekte yüzde 20’ye varan bir daralma gerçekleşti. Petrol talebinin düşmesi aynı zamanda devam eden petrol üretimi noktasında da piyasada bir arz fazlası oluşturuldu. Düşen petrol talebinin yanı sıra aynı şekilde üretimin devam etmesi petrol fiyatlarındaki geri çekilmenin temel prensiplerinden oldu. Özellikle Mart ayının başında OPEC ülkeleri bir araya gelerek, petroldeki bu arz fazlasını engellemek ve üretim kısıntısına gitmek konusunda görüşmeler yaptılar. Uzlaşmaya varamadıklarından dolayı petrol piyasasında çok ciddi anlamda düşüşler oluştu. Hem pandeminin etkisi hem de toplantıdaki anlaşmazlık sebebiyle petrol fiyatları Körfez Savaşı’ndan sonraki en büyük düşüşünü gerçekleştirdi” ifadelerini kullandı.
Suudi Arabistan özelinde bakıldığı zaman petrol gelirlerinin yüzde 24 oranında düştüğünü, hükümetin ise toplam gelirlerinin yüzde 22 oranında düştüğünü gördüklerinin altını çizen İncekara, “Suudi Arabistan’ın petrol dışındaki gelirleri yüzde 2’ye tekabül ediyor. Bütçe açısından Suudi Arabistan’da sıkıntılar baş göstermiş durumda. Suudi Arabistan’ın ajandasında Brent petrolün fiyatı 80-90 dolar üzerinden hesaplanıyor. Eğer bu tutarların altına doğru seyrederse Suudi Arabistan için çok ciddi anlamda bir bütçe problemi baş gösterecektir. Dolayısıyla sene başından beri bakıldığında petrol gelirlerinin yüzde 25 oranında düşmesiyle Suudi Arabistan’da bütçe konusunda ciddi kemer sıkma politikaları oluşturulmaya başlandı” şeklinde konuştu.
İncekara, Suudi Arabistan’ın 1 Temmuz’dan itibaren KDV oranını yüzde 5’ten yüzde 15’e yükselttiğini hatırlatarak, ihtiyaç sahibi ailelere yapılan geçim yardımların da 1 Haziran itibariyle kesileceğini belirtti. Bütçede yaşanan problemlere ilişkin açıklamalar yapan İncekara, “Aynı şekilde Suudi Arabistan’ın kamu yatırım fonu yaklaşık 320 milyar dolar değerinde. Bütçede yaşanan problemler aynı zamanda büyük projelerin durmasına da neden oluyor. Bütçe dengesine baktığımız zaman giderlerin 272 milyar dolar, gelirler de 222 milyar dolar olarak belirlenmişti. Bu noktadaki bütçedeki açığın şuan itibariyle 50 milyar riyale (yaklaşık 14 milyar dolar) dayandığını söyleyebiliriz. Özellikle sene başında borçlanmanın da yaklaşık 120 milyar riyal olması bekleniyor. Şuanda 200 milyar riyale kadar da çıktığını söylemek lazım. Aynı zamanda Suudi Arabistan açısından bakıldığı zaman merkez bankasındaki rezervlerin 2011 yılından beri en düşük seviyesine doğru gidiyor” diye konuştu.
Suudi Arabistan’ın genellikle gelirlerinin petrole dayalı olduğunu ve bu sebeple petrol fiyatlarının düşüşüyle gelirlerinin azaldığına dikkat çeken İncekara, “Yapılan açıklamalarda petrol dışındaki gelirler, sektörler açısından incelendiğinde bu sene negatif büyüme söz konusu. Sektörel anlamda bakıldığı zaman bir daralmanın söz konusu olacağını söyleyebiliriz. Diğer sektörlerden de olumlu dönüşler alınamayacağı için, Suudi Arabistan’ın da kamu maliyeti ve bütçe disiplini konusunda kesin kararlar alması bekleniyor” dedi.
Suudi Arabistan açısından en önemli gelişmenin pandemiyle alakalı bir durum olduğunu işaret eden İncekara, “Pandemi hemen biterse, aşı çalışmaları meyvelerini verirse ve sonuç itibariyle pandemi riski ortadan kalkarsa, bu durumunda ülkeler tekrar petrol talep edecek. Bu şekilde petrol fiyatları tekrar yükselecek. Şuanda yeni normalleşme adımları içerisindeyiz. Biraz daha sosyal izolasyonun azaldığı bir dönemdeyiz. Çin ve Hindistan gibi özellikle Asya coğrafyasının petrolü çok fazla ithal ettiğini biliyoruz. Bu ülkelerin tekrar petrol talep etmelerini ve tüm dünyadaki üretim çarklarının tekrar dönmesiyle beraber petrol fiyatları yükselişe geçecektir. Pandeminin ikinci dalgası oluşursa eğer, petrol piyasasını tekrar dip noktasına götürecektir” açıklamalarında bulundu.