Kruvaziyer gemileri belli noktalarda mola verecek. Bu noktada turistlere kanalın iki yanına kurulacak şehirlerin mimari güzelliklerinde fotoğraf çekme, oluşturulacak restoranlar gibi imkanlar da sunulacak.
Turizmci Ömer Faruk Atay ismini vermek istemediği bazı futbol kulübü başkanlarının, sahibi oldukları kruvaziyer gemilerini restore ederek yeniden suya indirmeyi planladıklarını söyleyerek, “Özellikle Kanal İstanbul ülkemiz için bir ayrıcalıktır. Denizcilik seyahat turizmini canlandıracak yegâne projedir. Dolayısıyla bizde hem dünya turizm ticaretinde hem de denizcilik ve seyahat anlamında bu konu bazı projeleri imza atmak içi şirketimizin bünyesinde Avrupalı yatırımcı hem de turizmci bazı kruvaziyer gemileri olan iş adamlarını devreye soktuk. Anlaşmalar yapma aşamasındayız.
5 bin, 700 ve 1000 odalı bu kruvaziyer gemileri Kanal İstanbul projemizin Küçükçekmece ‘Sazlıdere’ dediğimiz bölgesinden devam ederek Karadeniz’e çıkacak. İstanbul yarımadası ve sahil şeridimizi gezerek dünyaya gerçekten büyük bir ivme kazandırıp reklam yapmış olacak” ifadelerini kullandı.
Kanal İstanbul’un genişliğinin 140 veya 145 metre olacak olduğunu vurgulayan Atay, “Dolayısıyla kruvaziyer gemilerinin genişliğini bilmek zorundayız. Her kruvaziyer gemisinin genişliği birbiriyle aynı değil. Projemizin genişliğine yatkın olan bazı kruvaziyer gemileri boğazdan geçecek. Bununla birlikte her yıl ekonomimize büyük katkılar sağlamış olacak. Benim bazı almış olduğum notlar var. Şimdi kanalın uzunluğu 40-45 kilometre olacak. Bu gemilerin içerisinde her ülkenin vatandaşları yer almış olacak. Bununla birlikte gemilerin içerisinde eğlence, kütüphane bazı aktiviteler yer alacak. Türkiye’nin reklamı açısından derya denizi haline gelmiş olacak” şeklinde konuştu.
Şimdiden bir çok yurt dışı turizm acenteleriyle görüşme halinde olduklarını anlatan Atay, “Bu projeyi ne kadar desteklersek ülkemizin kalkınması adına bazı hedeflere ulamış oluruz. Türkiye, boğazların Karadeniz ve Akdeniz bağlantıları ile Avrasya ve Uzak doğuya uzanan bir ulaşım ağının noktasında buluyor. Türkiye, 8 bin 334 kilometreyi kendi safhasında bulunduran bir sahil şeridi var.
Dolayısıyla Asya veya Avrupa’yı birbirine bağlaması hususunda enerji üreten ülkelere yakınlığı kapsamında uluslararası ulaşım yollarını üzerinde bulundurması, yeterli oranda kara, demir yollarında sahip olması sebebiyle deniz yolu taşımacılığı önemli rotasyona ve potansiyele sahip olacak. Bu gemiler Ege denizi Marmara denizi ve Kanal İstanbul’dan geçerek Karadeniz’e ulaşmış olacak. Türkiye genel turizm hedefine bakacak olursak, günde aşağı yukarı 160 gemi geçebilir. Bunların yüzde 30-40’ı kruvaziyer ve otel gemisi olacak. Böylelikle 8 milyar dolar ülkemizin kasasına girmiş olacak. Kanal İstanbul projesi hayata geçirildiği zaman yurt dışında yapmış olduğumuz bazı turizm ve acente şirketlerinden aldığımız bilgiye göre şimdiden isim yazdıran ve rezervasyon yaptırmak isteyen Avrupalı ve Arap müşteriler var. Biz bunların tüm donelerini topluyoruz. Gerçekten proje yapılmaya başladığı zaman fiyat çalışmalarını yapacağız ve tüm tur paketleri ortaya çıkmış olacak” diye konuştu.