Akpınar, AA muhabirine, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca kuryelere yönelik hazırlanan yönetmelik değişikliği taslağına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine bağlı olarak yaklaşık 3 ay önce motokuryeler tarafından kurulan bir Oda oldukları bilgisini veren Akpınar, sektördeki sorunlara çözüm bulunmasının kendileri için önemli olduğunu söyledi.
Akpınar, Bakanlıkça hazırlanan taslakta yer alan teslim alınan gönderi için taşıma süresi taahhüdünde bulunulmayacağına yönelik düzenlemenin kuryeler açısından olumlu bir gelişme olduğunu dile getirerek, bu konuda firmaların da kuryeyi "prim" adı altında ücretlendirmekten vazgeçmesi gerektiğini ifade etti.
Hız baskısının özellikle motokuryeler açısından büyük sorun olduğuna işaret eden Akpınar, "Firmaların da kuryeyi belli süre içinde teslim ettiği ürün üzerinden 'prim' adı altında ücretlendirerek yarış atı gibi teşviklendirmesine yönelik uygulamadan vazgeçmesi lazım. Firmaların kuryeleri yarıştırmasının engellenmesi gerekiyor." dedi.
Akpınar, tek parçada en fazla 20 kilogram veya 100 desimetreküp olan ve kargo niteliği taşımayan eşyanın taşınabileceği yönündeki düzenlemeye de değinerek şöyle konuştu:
"Bakanlığımız burada da bir derdimize çare oldu. Bazı firmalar bize 2-3 damacana suyu bir arada taşıttırıyordu. Bazı kargo firmaları da kutu haricinde motosikletlerimizin önüne veya arka koltuklarımıza büyük koliler koyduruyordu. Düzenlemeyle artık bu paketleri almayacağımızı söyleyebileceğiz. Tabii bu gelişmenin de firmalar tarafından uygulanması çok önemli."
"Bizim kaportamız bedenimiz, sermayemiz canımız. En ufak kazada ya bir yerimiz kırılıyor ya da bir yerimiz kopuyor. Bu nedenle tehlikeli meslek sınıfına girmemiz gerekiyor." diyen Akpınar, tüm firmaların kuryelere özel sağlık sigortası yaptırmasına yönelik bir düzenlemeye de ihtiyaç olduğunu söyledi. Akpınar, "Şu an 3 firma bunu yapıyor. Bu firmalardan 2'si ücret almıyor. Yönetmelik kapsamında kuryeden ücret alınmadan tüm firmalar için özel sağlık sigortası zorunlu hale getirilebilir." dedi.
Kuryelerin çok bloklu büyük sitelere alınmadığını veya dakikalarca kapıda bekletildiğini söyleyen Akpınar, bu durumun sadece site yönetiminin inisiyatifine bırakılmaması gerektiğini vurguladı.
Akpınar, e-ticaret platformlarının koruyucu ekipmanı esnaf kuryeye parayla sattığına işaret ederek, "Hem parayla satıyor hem de üstüne bedava reklamını yaptırmış oluyor. Ekipman kullanımı zorunlu ama bu platformlar esnaf kuryeden ücret almasın." diye konuştu.
Esnaf kuryelerin katma değer vergisi (KDV) ödeme yükümlülüğü olduğunu ve bu vergi oranının yüzde 20 olarak uygulandığını dile getiren Akpınar, kuryelerin de özel halk otobüsleri için uygulanan hasılat esaslı vergilendirme sistemine dahil edilmesi gerektiğini ifade etti.
Akpınar, Ankara'da vergi kaydı olan yaklaşık 10 bin kurye bulunduğu bilgisini vererek, "Kayıtsız kuryeler düşünüldüğünde sadece Ankara'da 30 bin kuryeden söz edebiliriz. Bu kayıt dışılığın önüne geçilmesi gerekiyor. Diğer yandan, firma ile kurye arasına bir taşeron firma giriyor. Örneğin, A firması B firmasıyla anlaşıyor. B firması da piyasadan kurye çalıştırıyor. Bu kuryeleri ya sigortalı ya da esnaf kurye olarak çalıştırması lazım ama sigortasız çalıştırıyor. Bu nedenle aradaki taşeron firmanın kaldırılması lazım." dedi.
Ankara başta olmak üzere kentlerde kuryelerin duracağı veya dinleneceği duraklar olmadığına dikkati çeken Akpınar, "Taksi ve dolmuşlar gibi belli noktalarda kuryeler için de duraklar oluşturulmalı. Gün içinde birkaç kurye dinlenmek için ya bir parka gidiyor ya da kaldırımda duruyorlar. Bu durum hem çevreye hem de vatandaşa karşı kötü bir izlenime yol açıyor." ifadesini kullandı.
"Bunun yanı sıra 50 cc motosikletler, zorunlu trafik sigortasından muaf. Bu motosikletler bir kazaya karıştıklarında hem kurye hem de vatandaş zarar görüyor. Dolayısıyla söz konusu muafiyetin ortadan kalkması, her motosikletin zorunlu trafik sigortasını yaptırması lazım."