TCMB 2018'in ilk toplantısında faiz oranlarını değiştirmedi. Politika faizi yüzde 8'de, faiz koridorunun alt ve üst bandını sırasıyla yüzde 7.25 ve yüzde 9.25 düzeyinde, GLP borç verme faiz oranı ise yüzde 12.75'te sabit tutuldu.
Piyasa katılımcıları da Merkez Bankası'nın enflasyonda düşüş beklentisi ve kurda azalan volatilite nedeniyle faizlerde değişiklik yapmasını beklemiyordu.
Merkez Bankası Aralık ayı toplantısında GLP borç verme faiz oranını yüzde 12,25'ten yüzde 12,75'e yükseltmişti.
Kurul, "
Son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyetin gücünü koruduğuna işaret etmektedir.
İç talep büyümeye devam ederken dış talepteki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürmektedir.
Enflasyon ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyeler fiyatlama davranışları üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir.
Bu çerçevede Kurul, para politikasındaki sıkı duruşun korunmasına karar vermiştir.
Merkez Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir. Enflasyon görünümünde baz etkisi ve geçici faktörlerden bağımsız, belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar
para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir.
Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek
ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabilecektir.
Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır" açıklamasında bulundu.
Merkez Bankası faiz kararı sonrası yenisafak.com'a açıklamalarda bulunan ekonomistler, faiz kararının sabit tutulmasını, enflasyon oranlarında düşüş beklentilerini korumaya devam etmesi ve kurda yaşanan dönemsel yükselişlere rağmen dalga boyunun nispeten düşmüş olmasından dolayı politika değişikliğine gitmediğini açıkladı.
Enflasyon ve kur kararda etkili oldu
Merkez Bankasının faizleri sabit tutmasını açıklayan Meksa Yatırım Stratejisti Murat Tufan, "
Enflasyon oranlarında düşüş beklentilerini korumaya devam etmesi
ve kurda yaşanan dönemsel yükselişlere rağmen dalga boyunun yani
volatiletinin nispeten düşmüş olması
ndan dolayı politika değişikliğine gitmedi" dedi.
Tufan, karar detaylarında yine önceki toplantılarda olduğu gibi son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyetlerin gücünü koruduğu ve iç talep büyümeye devam ederken dış talepteki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkilediği altı çizildiğini ifade etti.
"Son gelen enflasyon rakamının nispeten düşüş göstermesi sonrası 12,75 seviyesinde olan GLP açıkcası faizlerin reel getirisini pozitif tarafta bırakıyor" diyem Tufan, "Faizlerde bir değişikliğe gidilmemesini piyasalar bu açıdan bu getirinin devam edeceği beklentisini artmışa benziyor.
Kur karar sonrası 3,80 altına gevşedi ve muhtemelen Fitch kararını da geri bıraktıktan sonra 3,75 bandı gündeme gelebilir.
Borsa kanadın da son dönemde yaşanan jeopolitik gelişmelerin fiyatlamalara daha az dahil olması ile primli seyrine devam ediyor" ifadelerini kullandı.
"Merkez Bankası sözlü yönlendirme metodunda değişikliğine gitti"
Gedik Yatırım Müdür Yardımcısı Beste Naz Köksal, Merkez Bankası'nın yeni yılın ilk toplantısında faizlerde değil ama sözlü yönlendirme metodunda değişikliğine gittiğini ifade ederek, "Daha önceki toplantılarda para politikasını ‘enflasyonda belirgin iyileşme sağlanana kadar’ cümlesinden aldığı direktifle piyasayı yönlendiren TCMB, yıllardır koyduğu hedefin yanından dahi geçmeyen üstüne üstlük hedeflerden gitgide uzaklaşarak bozulmanın daha da belirginleştiği enflasyon yüzünden kredibilite kaybına uğradı. Tam da bu nedenle TCMB sözlü yönlendirmesini daha da kuvvetlendirme ve piyasanın bu konudaki beklentilerinin önüne geçmeye çabasında" dedi.
Piyasalar için sürpriz olmadı
Köksal, kararın beklentiler dahilinde gerçekleştiği için piyasada sürpriz fiyatlamalara neden olmadığını açıkladı.
Dolar kuruna ilişkin de açıklamalarda bulunan Köksal şunları söyledi:
"Dolar günün en düşük seviyesi olan 3,7890’a geriledi fakat bu düşüşte TCMB’nin kararından ziyade azalan jeopolitik riskler ve düşüşte olan küresel dolar fiyatlarının etkisinin daha fazla olduğunu düşünüyorum"
"Yatırımlar üzerinde canlandırıcı bir etkiye neden olacak"
Ekonomist Pelin Yantur, Merkez Bankasının faiz kararının beklenildiği şekilde gerçekleştiğini ifade ederek, "Jeopolitik riskler nedeniyle yükselen kurda hafif bir toparlanma gerçekleşince ve bunun yanı sıra enflasyondaki düşüş beklentisi ile TCMB'nin de herhangi bir değişikliğe gitmediğini görüyoruz" dedi.
Yantur, "
TCMB'nin bu kararı makro açıdan incelendiğinde önümüzdeki dönemde yatırımlar üzerinde de canlandırıcı bir etkiye neden olabileceğini ifade edebiliriz.
Tabii ki bu süreç yatırımları etkileyen diğer faktörlerin de sabit olduğunu varsayarak gerçekleşir. Bunu da unutmamak gerek" açıklamasında bulundu.
Son dönemde kurda dalga boyunun düşmesi ve son gelen enflasyon rakamlarının bir miktar gerilemesi karar üzerinde etkili olduğunu vurgulayan Yantur, "Ancak her ne kadar bu PPK toplantı metinlerde yükselen petrol fiyatlarına değinilmemiş olsa da orta vadede petrolde yükseliş devam etmesi durumunda Merkez Bankasının bu gelişmeyi de göz ardı etmeyeceğini düşünüyorum" dedi.
İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı Eda Karadağ, karar metninde, enflasyonla ilgili vurguların oldukça dikkat çekici olduğunu ifade etti.
Karadağ, "En son açıklanan aralık ayı enflasyon rakamlarında, çekirdek enflasyon yüzde 12.08’den yüzde 12.30’a yükselirken, manşet enflasyon ise yıllık bazda baz etkisinden kaynaklı olarak yüzde 12.98’den yüzde 11.92’e gerilemişti. Özellikle, manşet enflasyondan iyileşme sinyallerinin gelmesi, piyasalarda Merkezin önümüzdeki dönemde faiz indirimine gidebilir algısını az da olsa gündeme getirirken, Merkez bugünkü karar metninde bu olasılığın oldukça düşük olduğuna değindi" dedi.
"Metinde, “Enflasyon görünümünde baz etkisi ve geçici faktörlerden bağımsız, belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir” ifadesi eklendi" diyen Karadağ, "Kısacası, Merkez Bankası bu ifadesiyle yılın ikinci toplantısı (07 Mart) için faiz indirimi beklentisini rafa kaldırmış oldu ve enflasyonda önümüzdeki birkaç ay baz etkisinden dolayı manşet enflasyonda iyileşme sürse bile, sonrasında yeniden rakamların yükselme riskinin olduğunu dolayısıyla bir süre daha sıkı duruşunu koruyacağını vurguladı" ifadelerini kullandı.
Karadağ, "Her toplantısında olduğu gibi bu toplantısında da TCMB, enflasyonla 2018 yılında da mücadeleye devam edeceğini bir kez daha öne çıkardı" dedi.
"Karar TL varlıklar üzerinde pozitif bir hava yaratmış durumda"
Karadağ, "Piyasaya etkisine baktığımız zaman, sabah saatlerinden beri 3.80 seviyesinin altına doğru gevşemek isteyen ama tam olarak kalıcı bir tepki oluşturamayan USD/TL, TCMB’nin ardından 3.7890’a kadar gevşedi. Şu sıralarda, 3.79-3.80 aralığında olduğunu gözlemliyoruz. Merkezden faiz indirimi beklentisinin bir süreliğine konuşulmayacak olması sınırlı da olsa
TL varlıklar üzerinde pozitif bir hava yaratmış durumda.
Ancak, bu etkinin geçici olduğunu söylemek mümkün" ifadesini kullandı.
Karar metninde değişiklik: "İktisadi faaliyetler gücünü korudu"
Ahlatçı Yatırım Araştırma Uzmanı Özgecan Özdemir, "TCMB Para Politikası Kurulu toplantı özetinde, iktisadi faaliyetteki toparlanma ibaresinin iktisadi faaliyetin gücünü koruduğu söylemi ile yer değiştirdiğini görüyoruz. Özetin içeriğinde, Merkez Bankası iç talepteki büyüme ile beraber dış talepteki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisine atıfta bulunmaya devam ediyor" açıklamasında bulundu.
Özdemir, "TCMB, enflasyon görünümü ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyelerin fiyatlamalar üzerinde risk unsuru oluşturmaya devam ettiğine değiniyor. Özellikle enflasyon görünümünde istenen seviyeler yakalanana kadar sürdüreceği
sıkı para politikası duruşunu ‘kararlılıkla’ sıfatı ile pekiştirdiğini görüyoruz.
Ayriyeten Merkez Bankası, ihtiyaç duyduğu takdirde ek teşvikler ile parasal sıkılaştırma yapabileceğini tekrardan söylemlerine ekliyor" dedi.
Ocak ayı enflasyon verisinde oluşan düşüş beklentisinin faiz kararında etkili olabileceğini ifade eden Özgecan, "İç gündemin yaratmış olduğu baskı ile kurda meydana gelen yükselişlerin de TCMB’yi harekete geçirmekte yeterli olmadığını görüyoruz. Ekonomik kırılganlığı arttıran yüksek enflasyon rakamlarına rağmen değişmeyen para politikası kararları Türk Lirası üzerinde sınırlı harekete neden oldu diyebiliriz. Kurda hedeflenen 3,79-3,77 destek bölgesinin geçilmesi halinde tekrardan aşağı yönlü eğilim ağır basabilir" ifadelerini kullandı.
"Çekirdek enflasyonda iyimser bir duruş sergileniyor"
KapitalFX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, 2017 yılını yüzde 11,9 seviyesinde kapatan enflasyonda, manşet tarafta önümüzdeki 3-4 ay içerisinde baz etkisiyle de olsa gerçekleşmesi beklenen bir düşüş söz konusu olduğunu ifade ederek, "
Son dönemde TL’deki değer kaybının durmuş olması itibariyle
, Merkez Bankası halen yukarı yönlü riskler barındıran
çekirdek enflasyon konusunda da iyimser bir duruş sergiliyor.
Bu kapsamda da, 14 Aralık’ta geç likidite penceresinde yapılan 50 baz puanlık artırım yeterli görüldü ve ek bir sıkılaşma tedbirine ihtiyaç duyulmadı" açıklamasında bulundu.
Erkan, "Diğer taraftan, önümüzdeki aylarda baz etkisinden gerilemesi beklenen enflasyonun sonraki aylarda da düşmeye devam etmesi beklentisi,
Merkez Bankası’nın resmi enflasyon beklentilerini de ele aldığımızda halen
Merkez’in baz senaryosu konumunda.
Bu noktada enflasyonist risklerin gıda ve enerji gibi (
yükselen petrol fiyatları
) volatil kalemler üzerinden manşet enflasyonda, kurlardaki hareket üzerinden de
temel mal gruplarında, yani çekirdek enflasyonda canlı olduğunu düşünüyorum
" dedi.
Sıkı para politikası devam ediyor
"Tabii Merkez Bankası’nın sıkı para politikası söylemini devam ettirmesi oldukça önemli bir ayrıntı" diyen Erkan, "Çünkü enflasyon önümüzdeki aylarda gerileyip reel faiz ortamını desteklese bile, düşüşün sadece baz etkisinden değil enflasyon ve fiyatlama dinamiklerinden gelen kalıcı bir düşüş olması gerekmektedir. Bunun ayrıntısını da para politikası metninde görüyoruz. “Enflasyonda belirgin bir iyileşme” ibaresi, “enflasyonda baz etkisi ve geçici faktörlerden bağımsız, belirgin bir iyileşme” ibaresiyle değiştirildi ve sözel yönlendirmede açıkçası önemli bir iletişim örneği sergilenmiş oldu. Merkez Bankası’nın politika metnindeki değişimin, sonradan piyasanın tepkisinden de anladığımız kadarıyla iyi karşılandığı görülmektedir" ifadelerini kullandı.
Erkan, "Sonuç olarak, enflasyon ve kur beklentilerinde ek bir bozulma görmeyen Merkez Bankası faizlerde değişim yapmamayı tercih ederken, bir yandan da bu dinamiklerde ek risk görmeden faizleri artırmayacağının da sinyalini vermiş oldu" dedi.
"FED'in kararı izlenmeli"
KapitalFX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, önümüzdeki dönemde kur ve enerji fiyatları gibi önemli değişkenler izlenmeye devam edileceğini ifade ederek, "Özellikle, kur tarafındaki hareketlilik temel mal grupları üzerinden enflasyonu etkileme potansiyeline sahip olduğundan, bundan sonraki süreçte TL’de ilave değer kaybı yaşanmaması, enflasyon beklentilerinin de bozulmaması adına önem arz edecektir.
Bu noktada FED’in faiz artırma sürecinin izlenmesi gerektiğini hatırlatalım.
Bir yandan da, Merkez Bankası’nın geçici enflasyon düşüşlerinde hemen faiz indirimi yapmayacağını göstermiş olması, para politikasına ilişkin kararların anlık değil, planlı alınması ilkesi bakımından önemli" açıklamasında bulundu.
Karar sonrası dolar kurunda 3,80 bandı altında kalmasının olumlu olduğunu ifade eden Erkan, "
TL tarafının olumlu tepki verdiğini söyleyebiliriz.
Tahvil faizlerinin negatif bölgede kalması da Türkiye açısından makro pozitif bir fiyatlamaya işaret ediyor.
Kurda özellikle 3,80 kritik; bu seviye altında 3,75 ana bant desteği olarak izlenecektir.
3,80 üzerinde ise piyasanın 3,85’e eğilim göstermesi beklenebilir. Borsada 112,500 üzeri geniş resimde pozitif görüntüye işaret etmeye devam edecek, kısa vadede güçlü görüntünün devamı için ise 115,100 bandının korunmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. 117,000 üzerinde de zirve seviyesi 118,300 seviyesi izlenebilecektir" dedi.