Manhattan'da, Empire State binasına çok yakın bir noktada bulunan New York TTM'nin açılışına, Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Ömer Cihad Vardan, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Abdurrahman Kaan, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçılar Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle'nin yanı sıra oda ve ihracatçı birlikleri temsilcileri katıldı.
Açılışta konuşan Ekonomi Bakanı Zeybekci, ihracata dayalı büyüme ve kalkınma için 1980'lerden sonra Turgut Özal önderliğinde bir seferberlik başlatıldığını anımsatarak, Türkiye'nin o zamandan itibaren kabuğunu kırdığını söyledi.
Zeybekci, Türkiye'ye, yeterli tasarruf olmadığı için bunun ancak borçlanma yoluyla yapılabileceğinin söylendiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Bu borçlanma da sürdürülemez, yüksek maliyetli cari açık demektir. Dolayısıyla 4-5 yılda bir Türkiye'nin bir düzeltme hareketi yapması gerekir. Hep bu söylenir. Halbuki bunun yolları vardır. Bunlardan birincisi sürdürülebilir, öngörülebilir bir Türkiye'nin doğrudan yabancı sermaye çekmesi... Daha önemlisi, değerlendiremediği yer altı ve üstü zenginliklerini akıl ve alın terini kullanarak ürün ve hizmete dönüştürmesi ve bunları ihraç etmesi, satması, sunmasıdır. Bunun karşılığı da kimseye hesap ve faiz vermemek, kendi milli kaynaklarını yurt içine transfer etmek ve bunların büyümede bir araç olarak kullanılmasıdır. Biz, bunun çok gerekli olduğuna inanıyoruz."
Nihat Zeybekci, 65. hükümetin programını yazarken bir önceki günden daha fazla üretmeyi, ihraç etmeyi ve ihracata dayalı büyüme modelini gerçekleştirmeyi esas aldıklarını söyledi.
TTM'lerin, ihracatçılara verdikleri desteklerden sadece biri olduğunu vurgulayan Zeybekci, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hükümet olarak her dış TTM'ye, burada yer alacak ihracatçılarımıza binayla, merkezle ilgili yıllık 3 milyon dolar destek veriyoruz. Kaç tane ve nerede olacağıyla ilgili herhangi bir sınırımız da yok. İlk hedeflerimize ulaştık. Tahran'da, Dubai'de, Şikago'da, New York'ta, Moskova'da, Frankfurt'ta, Londra'da, Tokyo'da, Oslo'da gibi gideceğiz. Bunlar mükemmel midir? Değildir. Bunlarda düzeltilmesi gereken yerler vardır. Bazı arkadaşlarımızın düzeltme talebi ve eleştirileri var. Bunları düzeltebiliriz, hiçbiri ilahi kanun değil. Her birini konuşur, tartışırız. 'TTM'ler devamlı olarak 12 ay boyunca bir şirket tarafından mı kullanılsın, yoksa bazı ticaret merkezlerimiz aylık bazda sektöre tahsis ettiğimiz, dönüşümlü kullanılan yerler haline mi getirilsin?' gibi konular var. Bunları konuşacağız, inşallah düzelteceğiz."
Ekonomi Bakanı Zeybekci, dünyanın önde gelen ticaret merkezlerinden New York'un gelirinin 1,4 trilyon dolar seviyesinde bulunduğunu ifade ederek, "Bu rakam, Rusya'nın milli gelirinden çok daha fazla. Bizim milli gelirimizin yaklaşık 870 milyar dolar olduğunu dikkate alırsak, 20 milyon nüfuslu bir New York, hakikaten dünyanın merkezi ama gördüğümüz kadarıyla da başka ülkelerin şehirlerine kötü örnek olan vahşi bir kapitalizm merkezi... Daha iyisi yapılabilir mi? Bence yapılabilir. İstanbul'daki veyahut başka yerlerdeki o vahşi şehirleşmeye de kötü bir örnek olmuş" şeklinde konuştu.
Dünyada her şeyin değiştiğini, bir zamanlar üretim yapmanın büyük bir lüks olduğunu anlatan Zeybekci, gelinen noktada dünyanın en geri kalmış ülkesinden en ileri ülkesine kadar üretim yapıldığını söyledi.
Dünyada üretim ve tüketim alışkanlıklarının değiştiğine işaret eden Zeybekci, bundan 10 yıl önce dünyada çok güçlü konumda bulunan katalog şirketlerinin yerini e-ticaretin aldığını vurguladı. Zeybekci, e- ticaretin dünya toplam ticareti içinden aldığı payın artış oranının yıllık yüzde 14-15 civarında olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Çin'in toplam ihracatı içindeki elektronik ihracatın payı yüzde 22 düzeyinde. Çin, o devasa ihracatının yüzde 22'sini elektronik ticaret üzerinden gerçekleştiriyor. Onun için 'Buraya geldik, stantlarımız var, yerlerimiz var, ürünlerimizi koyduk, müşteri gelsin, buradan sipariş versin.' Yok böyle bir şey... Burası böyle bir amaç için de kurgulanmadı. Burası, oturduğumuz yerden müşteri beklemek şeklinde olmayacak. Buradaki şirketlerimiz, markalarımız, insanlarımız koşturacak. Piyasadaki bütün alternatif araçları kullanacak. Onun için New York çok iyi bir örnek. Her şeyin ilk başladığı, ilk tasarlandığı, doğduğu ve bütün dünyaya yayıldığı yer burası. New York'un önemli bir noktasında ihracatçılarımız için yer edindik. Gerekirse çok daha büyümesi ve genişletilmesi için çalışmalarımızı yaparız."
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de İran, Dubai ve Şikago'nun ardından New York'un dinamik ve önemli noktalarından birinde TTM açmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
ABD ile geçen yıl ihracatın 6,6 milyar dolar, ithalatın ise 10,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini bildiren Büyükekşi, şu değerlendirmelerde bulundu:
Mehmet Büyükekşi, açılış sonrasında basın mensupları ile yaptığı sohbette, TTM'ler kapsamında firmalardan 5 yıllık garanti aldıklarını, TTM'lerde firmaların dönemsel olarak değiştirilmesinin söz konusu olamayabileceğini söyledi.
Ekonomi Bakanlığı'nın TTM'ler kapsamında 3 milyon dolara kadar teşvik verdiğini aktaran Büyükekşi, teşvik oranının hedef ülkelerde yüzde 75, hedef olmayan ülkelerde ise yüzde 60 olduğunu bildirdi.
TİM Başkanı Büyükekşi, New York TTM'nin aylık kirasının 145 bin dolar civarında olduğunu belirterek, merkez dahilinde 30 firma bulunduğunu, bu rakamın deri ve ayakkabı sektörü ile 40'a yükseleceğini kaydetti.
Büyükekşi, TTM'lerdeki firmaların hiçbirinin şu anda şirketi olmadığını belirterek, şu bilgileri verdi:
"Buradaki firmaların hiçbiri şirket kurmayla ilgilenmiyor, onun için ayrı bir masrafa girmiyor. Buradaki şirket TİM'in şirketi. Bu şirket ortakları da ihracatçı birlikleri. Buradaki avantaj şu; her firma gelip burada şirket kursa, kişi çalıştırsa, onlara ayrı masraf olacak. Buradakileri şöyle düşünün; bir fuar şirketi var. Fuara gelip mallarını satıyor. Fuara gidince şirket kurmuyor. Sadece fuara katılım ücretini ödüyor. Normalde devlet yardımlarında firmaların masrafı ödemesi gerekiyor, ondan sonra devletten talep etmesi gerekiyor. TTM'lerde sistem böyle değil. Biz TİM olarak 30 milyon lira sermayeli Türk Ticaret Merkezi AŞ adı altında bir şirket kurduk. Bütün paraları bu şirket ödüyor. Biz sadece buraya katılandan yüzde 25'ini alıyoruz. Tamamını biz ödüyoruz, onlardan sadece yüzde 25'ini alıyoruz. Evrakları tamamlayınca Ekonomi Bakanlığı'na müracaat edip yüzde 75'ini alıyoruz. Refinansman yapıyoruz."
Büyükekşi, TTM'lerin, Turquality'nin yerini almayacağını, ikisinin farklı programlar olduğunu vurgulayarak, "İlk başta Turquality'si olan bir firma TTM'lere giremiyordu ama şimdi Turquality tebliğinde değişiklik yapıldı. Turquality'si olan firmalar da buraya girebilecek." dedi.
Turquality programının hem marka oluşmasına hem de ülke ihracatına katkı sağladığına işaret eden Büyükekşi, "Turquality'de şöyle bir eksiğimiz var. Turquality'nin gurur vesilesi olması için sokaktaki vatandaşın bunun ne olduğunu bilmesi lazım ama bilmiyor. Turquality demek, 'Ben kurumsal bir firmayım, kaliteli mal üretiyorum' demek ama bunu vatandaş bilmiyor. Bunun gerçekleştirilmesi lazım" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin 2023 ihracat stratejisi hedefleri doğrultusunda, değişen rekabet koşulları ve ihtiyaca uygun olarak ihracatın gelişmesine olanak sağlamak amacıyla Ekonomi Bakanlığı'nca desteklenen TTM projesi, TİM öncülüğü ve koordinasyonunda hayata geçirildi.
Ülke adına hedeflenen ihracat rakamlarına ulaşma noktasında önemli bir misyon edinen TTM projelerinde kira, sektör uzmanı olarak çalışacak personel, sektörel tanıtım ve tefrişat harcamaları destekleniyor.
Ekonomi Bakanlığı tarafından belirlenen destek oranı hedef ve öncelikli ülkelerde yüzde 75, diğer ülkelerde yüzde 60 oranında yapılıyor. Fuar merkezi mantığında işleyen Türkiye Ticaret Merkezleri, yurt dışı pazarlara açılmakta zorluk çeken orta ve küçük ölçekli firmaların da uluslararası pazarlara erişimini kolaylaştırıyor.
Şu ana kadar Dubai, Tahran, New York ve Şikago TTM hayata geçirildi. Gelecek dönem için ise Moskova, Londra, Çin, Kenya ve İtalya'da TTM projesinin hayata geçirilmesi planlanıyor.