İstanbul Ticaret Üniversitesi tarafından düzenlenen 2019 Ekonomi ve Yatırım Zirvesi'nde konuşan VakıfBank Genel Müdürü Mehmet Emin Özcan, 2018’i değerlendirirken özel bankalara eleştiride bulundu. Çok zor bir yılın geride bırakıldığına işaret eden Özcan, Türkiye ekonomisinin özellikle, yılın ikinci yarısında döviz kuru üzerinden spekülatif ataklara maruz kaldığını söyledi.
Açıklanan Ekonomi Programı'nda yer alan 2018 ve 2019 büyüme ve enflasyon beklentilerini hatırlatan Özcan, Vakıfbank olarak 2019 yılına ilişkin beklentileri oluştururken, Yeni Ekonomi Programı'nı baz aldıklarını aktardı. Özcan, önümüzdeki yıl en az yüzde 2,3 Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) büyümesi beklediklerini, buna göre sektörün toplam kredilerinin de 2019'da büyümeye devam edeceğini öngördüklerini dile getirdi.
Özcan, şunları kaydetti: “2018 yılında, işin doğrusu ekonominin tüm yükünü neredeyse 3 kamu bankası üstlendi. Buna Vakıf Katılım ve Ziraat Katılım'ı da eklemek lazım. Kamu bankaları, hayati bir fonksiyonu yerine getirdiler, ekonominin tüm yükünü omuzlarına aldılar. Vakıfbank ve diğer kamu bankaları olarak, her dönem ülkemiz ekonomisinin yanında olduk.
Önümüzdeki dönemde de aynı gemide olduğumuzun bilinciyle hareket edip, özellikle reel sektöre desteğimizi tüm gücümüzle sürdüreceğiz. Güçlü finans sektörü, ancak güçlü reel sektör ile var olabilir.”
Özcan, yatırımlar için gerekli olan tasarrufun da yatırımlara etkin aktarımının sağlanabilmesi için, etkin, derinlikli, finansal piyasaların olması gerektiğini anlattı. Hem para, hem de sermaye piyasalarının derinlikli ve nitelikli olması gerektiğini belirten Özcan, “Türkiye'de sermaye piyasaları, oldukça cılız, sığ bir piyasa. Türkiye'nin sermaye piyasaları prematüre bebek gibi, neredeyse hiç gelişmemiş diyebiliriz. Bütün büyüklük 400 milyar lira, milyar dolar bile değil. Türkiye'de finansmanın bütün yükü, bankacılık sisteminin üzerinde. Tüketiciyi de, sanayiciyi de, tüccarı da, KOBİ'leri de, hatta büyük kamu projelerini, altyapı projelerini de bankacılık sistemi finanse ediyor. 45 gün ortalama vadeyle topluyoruz bu paraları, İstanbul Havalimanı gibi dev projeleri 15 yıl vadeyle finanse ediyoruz. Bu, Türkiye'nin gerçeği” dedi.