UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan Pamukkale Hierapolis Antik Kenti'nde 2013'te gün yüzüne çıkarılan ve antik kaynaklarda "ölüler ülkesine geçiş kapısı" olarak adlandırılan "Plütonyum" (cehennem kapısı), eylülde ziyarete açılacak.
Milattan önce 2. yüzyılda Bergama Kralı 2. Eumenes tarafından kurulan ve "kutsal şehir" anlamına gelen Hierapolis'te İtalyan arkeologlarca 1957 yılında başlayan kazılarda birçok önemli tarihi alan literatüre girdi ve ziyaretçilere açıldı.
Gün yüzüne çıkarılan yapı, o dönem arkeoloji dünyasında heyecan uyandırdı.
Antik coğrafyacı Strabon'un verdiği bilgiye göre, pagan inanışının hakim olduğu antik çağda Hierapolis'teki termal suların kaynağı olan mağaradan çıkan gaz, oraya yaklaşan canlıları öldürüyor. Bu nedenle mağara, mitolojide yer altı dünyasının hükümdarı Plüton'un cehenneminin giriş kapısı olarak kabul ediliyor.
Plütonyum adı verilen cehennem kapısı girişinde adak törenleri yapılıyor. Bu törenlerde kapıdan içeriye gönderilen boğaların mağaradaki gazın etkisiyle öldüğü için Plüton'a kurban edildiğine inanılıyor. Böylece kutsal sayılan termal suyun gücü antik kente gelen davetlilere gösterilmiş oluyor.
Araştırmaların ardından gizemi çözülen Cehennem Kapısı'nda restorasyon çalışmaları son aşamaya geldi. Önemli bir kısmı ayağa kaldırılan yapı, aslına uygun yapılan Hades ve cehennemin 3 başlı bekçi köpeği Kerberos'un heykeli yerleştirildikten sonra gezi güzergahına dahil edilecek ve eylül ayında ziyarete açılacak.
Denizli Müze Müdürü Hasan Hüseyin Baysal, yaptığı açıklamada, Hierapolis'in kutsallığını, Pamukkale'nin ünlü travertenlerini de oluşturan kalsiyum oksit içeren termal suyundan aldığına inanıldığını söyledi.
Baysal, pagan inancı döneminde yapılan törenin, Hristiyanlığın resmi din olarak kabul edilmesinden bir süre sonra daha devam ettiğini hatırlattı.
Cehennem Kapısı'nın, Hristiyanlık iyice benimsendikten sonra paganlıktan gelen batıl inancın önüne geçilmek için tahrip edildiğini ve bir süre sonra da kentte meydana gelen depremlerden birinde yıkıldığını ifade eden Baysal, şu bilgileri verdi: