Bilgisi dışında çıkartılan kredi kartının ödenmeyen borcundan ötürü hakkında icra takibi başlatılan vatandaş, ilk şoku atlattıktan sonra soluğu 3. Tüketici Mahkemesi’nde aldı. Mağdur tüketici; herhangi bir müracaatı ve sözleşmesi bulunmamasına rağmen, kimlik bilgileri kullanılmak suretiyle adına kredi kartı çıkartıldığını dile getirdi.
Davalı banka ve kurye şirketi, davanın reddi gerektiğini savundu. Mahkeme; icra takibi ve haciz işlemlerinin davacının kişilik haklarına zarar verdiğinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle manevi tazminat isteminin reddine, davacının, maddi zararının ne şekilde ortaya çıktığını açıklamadığı, zararını ispatlayamadığı gerekçesiyle maddi tazminat talebini de geri çevirdi. Kararı davacı tüketici temyiz etti
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı. Kararda; 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 8. maddesinde kart çıkaran kuruluşların yükümlülükleri düzenlendiği hatırlatıldı.
Davacının şikayeti üzerine yürütülen ceza soruşturması kapsamında, dava konusu kredi kartının teslimine dair imzanın, davacının eli ürünü olmadığı bilirkişi tarafından tespit edildiği vurgulandı.
Kararda şöyle denildi: ’’Kredi kartı başvurusunun internet ortamından yapıldığı ve kurye aracılığı ile üçüncü kişiye teslim edildiği anlaşılmıştır. O halde yaptırılan imza incelemesi ve açıklanan Kanun maddesi uyarınca davalı bankanın, basiretli bir tacir gibi kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermeyerek davacı adına kredi kartı çıkartılmasına, ve davacının haksız icra takibine uğramasına neden olduğu ortadadır. Diğer davalı kurye şirketinin ise gerekli kimlik kontrolünü yapmadan, kimlik numaralarını karşılaştırmadan, kredi kartını kimlik numarası farklı olan üçüncü bir kişiye gerekli dikkat ve özeni gösterilmeksizin teslim ettiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle mahkemece, davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile manevi tazminat istemi yönünden davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Kararın bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.’’