ABD, doların küresel egemenliği sayesinde dünya finans sistemi üzerindeki etkisini sürdürürken, dünya bankalarının işlem yapmak için kullandığı Belçika merkezli SWIFT mali mesajlaşma servisi üzerindeki kontrolünü de devam ettiriyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in son olarak 4 Haziran’da St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu (SPIEF) kapsamında, ABD’yi doları silah gibi kullanmakla suçlaması, Rus devletinin önemli stratejilerinden biri olarak tanımlanan “dolarsızlaşmayı” nasıl uygulayabileceğine yönelik tartışmaları tekrar gündeme taşıdı.
Doların rezerv para konumunu sağlayan en önemli unsurlardan “petrodolar” ilişkisine de atıfta bulunan Putin, enerji şirketlerinin de dolar kullanımını azaltabileceğini belirterek, "Bu, dünyanın rezerv para birimi olarak dolara ciddi bir darbe olur." yorumunda bulundu.
Rusya’nın SWIFT’ten çıkarılmasına yönelik Batılı ülkelerden gelen çağrılar da ülkenin, blokzincir ve dijital para birimlerinde gelişen teknolojileri kullanarak ABD’den daha bağımsız bir finansal yapıya kavuşmak için attığı adımları somutlaştırıyor.
Derlenen verilere göre, Rusya’nın ihracatında doların payı 2020’nin son çeyreğinde tarihin en düşük seviyesi yüzde 48,6’ya geriledi. Rusya’nın ihracatında doların payı, 2013’te ABD’nin Kırım’ın yasa dışı bir şekilde ilhak edilmesi nedeniyle uygulamaya koyduğu yaptırımlardan önce yüzde 80’in üzerindeydi.
Söz konusu dönemde, Rusya’nın Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) dışı ihracatında da rublenin payı yüzde 5,5’ten yüzde 8,7’ye çıkarken, ithalatında yüzde 23,7’den yüzde 26,8’e yükseldi.
Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma'nın Başkanı Vyaçeslav Volodin, 11 Mart’ta yaptığı açıklamada, AEB’in yanı sıra Çin ve Türkiye ile ticarette de yerli para birimlerinin kullanımını artırdıklarını söylemişti.
Rusya, en büyük ticaret ortağı Çin’e ihracatında doların payını 2013’teki yüzde 90’dan geçen yıl yüzde 60 seviyesine düşürdü.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 22 Mart'ta yaptığı açıklamada, ülkelerinin Batı tarafından kontrol edilen uluslararası ödeme sistemlerinden uzaklaşması gerektiğini belirtmiş, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Pankin ise 5 Nisan’da, dijital para birimleri ve blokzincirdeki gelişmeler sayesinde, SWIFT ödeme sistemine alternatif uluslararası bir sistem geliştirilebileceğini ifade etmişti.
Rusya Maliye Bakanlığı, Ekim 2019'da yaptığı açıklamada, Türkiye ile ulusal para birimleriyle ticaret konusunda anlaşma imzalandığını, söz konusu anlaşmanın Türk bankalarının SPFS'ye bağlantısını da genişletebileceğini duyurmuştu.
Rusya Merkez Bankası tarafından Ekim 2020’de yapılan açıklamada ise dijital rublenin tedavüle sokulma sürecinin değerlendirildiği kaydedilerek, “Dijital ruble, nakit ve nakit dışı ödemelerle birlikte yeni, ek bir ödeme biçimi haline gelebilir.” denilmişti.
ABD’li yetkililer ise Rusya, Çin ve İran gibi ülkelerin dolardan bağımsız hareket eden kendi dijital para birimlerini yaratmalarının ve başka ülkelerin de buna katılmalarının ABD için tehdit oluşturabileceğine yönelik uyarılarda bulunuyor.
Rusya’da yönetimin rezervlerdeki dolar varlıklarından kurtulma kararı, ülke özel sektöründe ise ABD’nin para birimine yönelik tutumu değiştirmedi.
Finans dışı sektör varlıklarında doların payı 2013’ten bu yana değişmeyerek geçen yıl itibarıyla yüzde 45 düzeyinde kaldı.
Özel sektörün de dolarsızlaşma sürecine katılması için Rus rublesine yönelik güven artırıcı adımların atılması gerektiğini ifade eden uzmanlar, dolara alternatif yeni bir rezerv para biriminin varlığının da dolarsızlaşma sürecine destek olacağını belirtiyor.