Rusya’nın Ukrayna’yı işgal harekatı ikinci haftasına girerken, ABD ve Avrupa ülkelerinin Moskova’ya uyguladığı ekonomik yaptırımlar ağırlaşıyor. Putin’in, Zelenski’yi hedef aldığı savaş; batı ile Rusya’yı cephede değil, büyük bir ekonomik savaşta karşı karşıya getirdi. ABD Başkanı Biden’in “Biz üçüncü dünya savaşını değil, ekonomik savaşı tercih ettik” sözleriyle başlattığı yaptırım kararlarının listesine her gün yenileri ekleniyor. Finans, savunma, teknoloji ve enerji alanlarında yoğunlaşan yaptırımlar nedeniyle Rusya; hem mali piyasalarda hem de küresel ticarette büyük darbe aldı.
Rusya varlıkları üzerindeki etkisi derinleşen yaptırımlar, savaşı durdurma noktasında şimdilik etkili olmasa da orta ve uzun vadede ülke ekonomisini darboğaza sürükleyebilir. Cevabı merak edilen en önemli soru, Rusya ekonomisinin bu yaptırımlara ne kadar dayanacağıyla ilgili. Operasyonun başlaması ile birlikte Rus Rublesi dolar karşısında hızla değer kaybetmeye başladı. Dolar/Ruble seviyesi son bir ayda 76’den 115’e çıktı. Savaşın Rusya’ya etkisi rublenin son bir ayda yüzde 51 değer kaybetmesiyle sınırlı değil. Rus bankalarının uluslararası para sisteminden çıkarılması nedeniyle küresel markalar, Rusya’dan çekilmeye başladı. Yabancı sermayenin çekilmesinin açacağı derin yaralar, Rusya ekonomisinde kapanması uzun yıllar alacak derin yaralar açabilir.
Peki Rusya ekonomisi bu çok boyutlu ablukayı kırabilecek bir güce sahip mi? 1,5 trilyon dolarlık büyüklüğe Rusya ekonomisinin en büyük kalemini enerji gelirleri oluşturuyor. Rusya’nın petrol ve doğal gaz başta olmak üzere enerji gelirleri bütçesinin yüzde 40’ını oluşturuyor. Üstelik bu enerji ticaretinin önemli bir kısmı Avrupa ile olması dikkat çekiyor. Rusya ekonomisi, petrol ve doğal gaz gelirleri nedeniyle dış ticaret fazlası veriyor. 490 milyar dolarlık ihracatı olan Rusya’nın 238 milyar dolar da ithalatı var.
Yaptırımlarla köşeye sıkıştırılmaya çalışılan Rusya’nın elindeki en büyük koz olarak enerji kaynakları ön plana çıkıyor. Küresel ekonomiden dışlamaya yönelik çaba gösterilen Rusya’nın süreçteki adımları kadar, Avrupa’nın izleyeceği yol da önem arz ediyor. Rusya’ya ticareti olan ülkelerin yanı sıra bu ülkeden önemli ölçüde ithalat gerçekleştiren ülkelerin de alternatif pazarlarda ticaretini sürdürmesi kısa vadede mümkün görünmüyor. Bu sebeple sürecin uzaması Rusya’ya zarar verirken aynı zamanda ticari ortaklarını da olumsuz etkiliyor. Rusya’nın dış ticaretteki en büyük ortağı tablolarda da görüldüğü gibi Çin.
Rusya’nın petrol ve doğal gaz satarak kazandığı para ise federal bütçenin yaklaşık yüzde 40’ını oluşturuyor. Avrupa, doğal gazının yaklaşık yüzde 40'ını Rusya’dan tedarik ediyor. Avrupa'nın en büyük ikinci tedarikçisi konumundaki Norveç, Avrupa'nın mevcut LNG terminalleri, ekstra arzı sağlamak için yeterli kapasiteye sahip değil.
Rusya Merkez Bankası’nın 31 Ocak 2022 itibarıyla 132 milyar doları altın, 497 milyar dolarlık döviz rezervi bulunuyor. Ülkenin toplam rezervleri 630 milyar dolar seviyesinde. Merkez bankası rezervlerinin yüzde 32,3’ü avro, yüzde 21,7’si altın, yüzde 16,4’ü dolar, yüzde 13’ü yuan, yüzde 10’u diğer, yüzde 6,5’lik bölümü ise pound cinsinden tutuluyor.